Twitter İpe Un Seriyor

Twitter İpe Un Seriyor

Nasreddin Hocanın bir komşusu varmış, bu komşu hocadan sürekli ödünç bir şeyler istiyormuş öyle ki bu durum hocanın canına tak etmiş.

Nasreddin Hocanın bir komşusu varmış, bu komşu hocadan sürekli ödünç bir şeyler istiyormuş öyle ki bu durum hocanın canına tak etmiş. Günlerden bir gün hocanın komşusuna ip lazım olmuş. Hocaya gitmiş kapıyı çalmış. Hoca kapıyı açmış. Komşu, selamünaleyküm hocam, demiş. Hoca, aleyküm selâm diye karşılık verir vermez adam hemen konuya girmiş:

-Hocam bana çamaşır ipi lazım oldu sendekini bana ödünç verir misin? Demiş.

Hoca:

-Verirdim komşu ama bizim hatun ipe un serdi, demiş.

Komşu:

-Aman hocam hiç ipe un serilir mi? Demiş.

Hoca kızmış:

-Ah bre köftehor vermek istemediğimde öyle bir serilir ki, demiş.

Anlattığım fıkranın teknoloji sayfasıyla olan bağlantısını merak ettiğinizi hisseder gibiyim, sizi daha fazla merakta bırakmadan hemen konumuza geçelim…

340 milyon kullanıcısıyla dünyanın sosyal medya devi Twitter son günlerde özellikle ABD seçimlerinden sonra tüm dünyada sansür avına çıktı. En ufak bir şeye tahammülü olmayan Twitter yaptığı sansürlerin gerekçesini “doğru bilgi akışını sağlamak” ve “dezenformasyona izin vermemek” olarak açıklıyor. Ancak nasıl oluyorsa bu hassasiyet yalnızca Twitter’ın politik duruşuyla örtüşmeyen hesaplar paylaşım yaptığında nüksediyor. Twitter işi yokuşa sürerek, adeta politikasıyla uyuşmayan hesaplar için ipe un seriyor.

Geçtiğimiz günlerde ABD’de yapılan seçimden sonra Twitter’ın sansür politikası ayyuka çıktı. Örneğin Trump’ın Rus ajanı olduğunu söyleyen hesaplara hiçbir yaptırım uygulanmazken, Biden’ın oğlunun Ukrayna’daki yolsuzluğunu paylaşan hesaplar anında engellendi. New York Post Gazetesi editörü SohrabAhmari bu durumu “dijital iç savaş” olarak betimliyor. Seçim günü yaşananlarda bu betimlemeyi destekler niteliktedir. Süreçte Joe Biden’ın hiçbir paylaşımı sansürlenmezken, Trump’ın 15 paylaşımı sansürlendi. Trump’ın sansürlenen paylaşımlarının ise genelde kendi propagandası çerçevesindeki iddiaları olması dikkat çekiyor.

ABD seçimlerinin yanı sıra Bill Gates aleyhine, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) aleyhine, aşı aleyhine, çip aleyhine yapılan paylaşımlar anında ya sınırlandırılıyor ya da paylaşımın yapıldığı hesap askıya alınıyor. Hatta yakından tanıdığım bir hesap içinde “bilinçli internet kullanımı” kelimesi geçen bir gönderi paylaştığı için askıya alınmıştı. Hatta bu hesabın paylaştığı gönderiyi Retweet eden hesapların paylaşımları da bir süre sınırlandırılmıştı. İşin acayip tarafı bu hesaplar itiraz ettiklerinde karşılarında muhatap bulamıyorlar. Hesaba bağlı telefon numarasının aranıp kod söylenmesi gerekiyor ama arayan soran olmuyor. İşlemi birkaç kez yaptığınızda ise hatanın kendilerinden olduğunu kabul edip daha sonra tekrar aramanızı istiyorlar. Sonuç tahmin ettiğiniz gibi bir daha denediğinizde aynı işlemler rekrar ederek devam ediyor.

Aslında biz Twitter’ın politikasına alışığız. Ülkemizdeki Twitter kullanıcılarının içerisinde hiçbir hakaret barındırmayan, kimseyi hedef göstermeyen, yalnızca kendi derdini anlatmaya çalıştıkları paylaşımları nedeniyle hesaplarının erişime kısıtlandığını ya da askıya alındığına daha önce çok şahit olmuştuk. Elbette her mecranın kendine özgü kullanım koşulları vardır ve bu mecraya giriş yapan herkes hesabını açtığında bu koşulları peşinen kabul ediyor ama burada işler biraz farklı yürüyor. Twitter yazılımsal algoritmasının dışında, sitenin editöryal müdahalesiyle de manuel olarak bir içeriği kısıtlayabiliyor. Yani daha açık bir ifadeyle bir Twitter çalışanı keyfine göre manuel olarak “bu içerik olmamış kardeşim” diyerek oturduğu yerden tek bir butonla paylaşımınızı kısıtlayabilir. Sonrada gelip size burada “ifade özgürlüğü” var derlerse şaşırmayın.

Twitter’da paylaştığımız bir içeriğin doğru ya da yanlış olduğuna kim karar veriyor? Twitter’ın anlaşmalı olduğu fact-check siteleri buna karar veriyor. Haklı olarak akla hemen “doğrular neye, kime göre doğru” sorusu geliyor. Bu doğrulama sitelerini kim doğruluyor? Poynter isimli uluslararası bir birlik, doğrulama sitelerine onay vererek doğruluyor. Bu birlik kimdir, kimler tarafından fonlanıyor? Birlik sitesinde kimler tarafından fonlandığı yazılıyor hepsine tek tek baktığımızda kimler var kimler, benim gözüme ilk olarak Bill ve Melinda Gates Vakfı ilişti daha kimler var kimler. Ama Bill Gates Vakfı bile meseleyi anlamamıza yetiyor. Gerisine bakmaya bile gerek yok. Bill Gates aleyhine yapılan paylaşımların neden doğrulama siteleri tarafından anında yalanlandığı daha iyi anlaşılmıştır herhalde. Derseniz ki “bizde alternatif bir doğrulama sitesi açalım”, açtığınız siteye de zaten doğrulama onayı alamıyorsunuz ve dolayısıyla sosyal medya şirketleri sizi doğrulayıcı olarak kabul etmiyor. Kelimenin tam anlamıyla bir saadet zinciri kurmuşlar ve gerçeği keyfi bir şekilde belirliyorlar.

İnsanlığın süründüğü bu karanlık dijital despotizmi sadece Twitter değil; Facebook, İnstagram ve TikTok’ta yürütüyor. Facebook grupları kapatılıyor, gönderiler kaldırılıyor, hesaplar kapatılıyor. Facebook’un şirketi olan İnstagram’da da durumlar aynı. İnstagram’da tanımlanmış mavi tik sahibi hesaplar bile engellenmeye çalışılıyor, hikâyeler gösterilmiyor, bir defa kısıtlama yiyen hesap fişlenerek bir daha keşfete kolay kolay çıkarılmıyor. Daha önceki yazılarımızda “Çin Virüsü” diye tanımladığımız TikTok’un aşağı kalır yanı yok. Özellikle Çin’in politikalarını eleştiren herkesi anında engelliyorlar. TikTok’un hiç hazzetmediklerinin başında Doğu Türkistanlı muhacirler geliyor. Doğu Türkistan ile ilgili en ufak bir paylaşımda hesap anında engelleniyor. Evet, adamların tahammül sınırı bu kadar…

Peki, bu sansür politikası ne olacak? Küresel sistemin tekerine çomak sokan hesaplar birer birer engelleniyor. “İfade Özgürlüğü” naralarıyla her tarafta ahkâm kesen, sosyal medyayı özgürlükler alanı olarak lanse edip herkesi oraya çekmeye çalışan dev şirketlerin kendi istediklerinin dışında söylenen her söze ve ifade edilen her düşünceye nasıl da düşmanca yaklaşıp görünmez ve duyulmaz hale getirdikleri aşikâr. Buradan da anlaşılacağı üzere pedofiliden tutun her tür ahlaksızlığın ve kötülüğün özgürce! konuşulabildiği sosyal medya fikir ve düşüncelerin özgürce paylaşılabileceği bir alan değilmiş. Bir dahaki yazıya kadar kalın sağlıcakla.

Söz&Kalem - Ali Tarhan

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.