Kral Abdullah, Ulusal Meclis'in on dokuzuncu olağanüstü oturumunun açılışında yaptığı konuşmada, Filistin halkının adil ve meşru haklarından mahrum bırakılmasının, bölgede sürekli çatışmaların yaşanmasının ve istikrarsızlığın devam etmesinin temel sebebi olduğunu vurguladı.

İşgal altındaki Kudüs'ün barışın adresi olduğunu, onun tarihi ve hukuki statüsünü değiştirmeye yönelik herhangi bir adımın kabul edilemeyeceğini belirten Kral Abdullah, "Mescid-i Aksa ve Haremi Şerif bir bütündür, bölünmeyi ve ortaklığı kabul etmez." dedi.

Abdullah, Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıfların, siyonist işgal rejimi ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan antlaşmaya göre Ürdün Vakıflar, Mukaddesat ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunduğunu hatırlattı.

Ürdün, Vadi Araba Anlaşması (1994'te imzalanan Ürdün- siyonist işgal rejimi anlaşması) uyarınca Kudüs'teki din işlerini denetleme hakkını elinde tutuyor.

El-Fetih Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın Mart 2013'te imzaladığı Kudüs ve Kutsal Yerleri Koruma Anlaşması'na göre, Ürdün'ün Kudüs ve Filistin topraklarındaki kutsalları koruma hakkı bulunuyor.