"Uyuşturucu sorununu çözecek olan devlettir "
Diyarbakır'da artan uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, uyuşturucu sorununu devlet yetkililerinin çözebileceğine dikkat çekti.
DİYARBAKIR- Türkiye’de özellikle Güneydoğu bölgesinde uyuşturucu kullanımının yaygın hale geldiğini söyleyen Tutuklu/Hükümlü ve Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Yusufi-Der) yetkililerinden Hüsamettin Bünül, uyuşturucuların piyasalardan silinmesi gerektiğini, bu sorunu da ancak devlet yetkililerinin çözebileceğini belirtti.
Toplumun bozulan ahlak yapısının uyuşturucu kullanımına müsait bir hale geldiğini dile getiren Bünül, toplumda oluşturulan bazı yanlış algıların gençleri uyuşturucu bataklığına ittiğine dikkat çekti.
“Uyuşturucunun yaygın hale gelmesinin sebebi toplumun ona müsait duruma gelmesidir”
Bünül, “Bulunduğumuz şehirde ve bu şehrinde özellikle Bağlar semti, uyuşturucu kullanımının yaygın hale geldiği bir yerdir. Uyuşturucunun yaygın hale gelmesinin sebebi toplumun ona müsait bir duruma gelmesidir. Eskiden üzerimizde oluşturulan, ‘Gençler camiye gitmesinde ne olursa olsun.’ algısı, gençlerimizi bu hale getirdi. Bu durum kendinden sonraki nesle aktarılan kötü alışkanlıkları bir silsilesi haline getirdi.” dedi.
Uyuşturucu sorununu çözecek olan devlet yetkilileridir
Uyuşturucu kullanımının yok olması için piyasalardan silinmesi gerektiğine vurgu yapan Bünül, bu sorunun çözümü için devlet organlarının buna önem vermesi ve yetkililerinin çözme iradesini ortaya koyması gerektiğine vurgu yaptı.
“Manevi değerlerimiz bizi kötülüğe bulaştırmayacak caydırıcı unsurlarımızdır”
Gençlerin uyuşturucu bataklığına sürüklenmemesi için bulundukları ortamların iyi yönlendirilmesi gerektiğini belirten Bünül, uyuşturucuyu piyasadan yok edebilmenin mümkün olmadığını ancak uyuşturucuya giden yolların engellenebileceğine vurgu yaptı.
Bünül, “İşin bu aşaması ise vatandaşla olabilecek bir şey değildir. Bunu ancak yetkililer çözebilir. Bu pisliğin topluma girmesini engelleyecek, olan devlet yetkilileridir. Gençlerimizin bu bataklığa girmemesi için bulundukları ortamları çok iyi yönlendirmemiz gerekir. Öncelikle onun bulunduğu sosyal ortamı değiştirip, ıslah edici ortamlara yönlendirmek ve o kötü ortamdan uzaklaştırmak lazımdır. Bu insanları kötü alışkanlıklarından caydırmak için manevi ihtiyaçlarını sağlamak ve onlara maneviyat duygularını aşılamamız gerekiyor. Çünkü manevi değerlerimiz bizleri asırlarca kötülüğe bulaştırmayacak en önemli caydırıcı unsurumuzdur.” şeklinde konuştu.
Küresel hale gelen kötülüklere küresel çözümler bulunmalıdır
Mevcut zaman diliminde kötülüklerin küresel bir hale geldiğini belirten Bünül, bu kötülüklerle de mücadelenin aynı oranda geniş bir zemine yayılması ve daha etkin bir şekilde sürdürülecek bir mücadelenin ortaya konması gerektiğine vurgu yaptı.
“ ‘İmanlı nesil yetiştirme’ projesi sosyal yaşamda karşılığı olan bir proje olmalıdır”
Bünül, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı: “Eskiden Diyarbakır’da bali çekme alışkanlığı yoktu. Ama bu kötü alışkanların bazı medya kuruluşlarında adeta ‘bakın böyle bir şeyde varmış’ dercesine reklamını yapar gibi servis etmesi bu melanetin buralarda da öğrenilmesine, kullanılmasına sebep oldu. Bu durum kötülüğün medya üzerinden yayılmasının en basit bir örneği. Tüm bunları göz önünde bulundurarak önleyici kararlar alınmalı, gerekli tedbirler sağlanmalıdır. Sokaklarda kalan gençleri bu durumlarından kurtarmak için kalıcı çözümlere ihtiyaç vardır. Devlet yetkilileri, geleceklerini düşünerek hareket ediyorlar ise sağlıklı bir nesil yetiştirmek istiyorlarsa bu illetin önüne geçmelidirler. Zaman zaman ‘Dindar nesil yetiştirme’ diyorlar. Bunu sosyal yaşantıya dökmek gerekir. Bu durum sloganik bir laf olmanın ötesinde sosyal yaşantıda karşılığı olan ve uygulama olarak ortaya konmalıdır.” (Ali Adiyaman / Fikret Kavgalı – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.