Van’da eller Mescidi Aksa’nın özgürlüğü için duaya açıldı

Van’da eller Mescidi Aksa’nın özgürlüğü için duaya açıldı

Her sene dünyanın birçok yerinde, Mescidi Aksa ve Kudüs’ün özgür olması adına birçok program, etkinlik, protesto ve yürüyüşler yapılamayınca Vanlılar da bağlılıklarını evlerinde yaptıkları program ve yaptıkları dualarla ortaya koydular.

Ramazan ayının son Cuma gününün "Dünya Kudüs Günü" olması hasebiyle her sene meydanlarda yapılan program ve etkinlikler, Covid 19 salgını nedeniyle bu sene yapılamadığı için, Müslümanlar evlerinde Mescidi Aksa’nın ve Kudüs’ün özgürlüğü için dua ettiler.

Bu anlamda evlerinde yaptıkları konuşma, şiir ve dualarla Mescidi Aksa ve Kudüs’ün ebediyen Müslümanların olduğunu ifade eden Vanlı Arslan ailesi, "Kudüs Müslümanlarındır. İşgalci Siyonist çetenin başkenti cehennemin dibidir" vurgusunda bulunarak Mescid-i Aksa ve Kudüs’e olan bağlılıklarını evlerinde yaptıkları program ve dualarla dile getirdiler.

Ailece yaptıkları programa Kur’an Tilaveti ile başlayan Hafız Mutahhari Arslan, İsra Suresi’nden bir aşr okuyup ardından Kudüs ve Mescidi Aksa ile ilgili bir şiir ve kısa bir konuşma yaptı.

Kudüs’ün ve Mescidi Aksa’nın ne kadar önemli bir yer olduğunun Kur’an’da haber verildiğini belirten Hafız Mutahhari Arslan, "Eğer Kur’an bir coğrafyada indirilirmişse O coğrafya mutlaka Kur'an coğrafyasıdır. Bir coğrafyada yaşanacak olan bir olayda veya gelecekte yaşanacak bir olaydan bahsediyorsa, bu coğrafya da Kur'an coğrafyasıdır. Bir coğrafya hakkında insanlara sorumluluklarını hatırlatıyorsa ve insanların yapması gerekenlerden bahsediyorsa, bu coğrafya da Kur’an coğrafyasıdır. Bir coğrafyanın kutsiyeti ve önemi hakkında bahsediliyorsa, bu coğrafya da Kur’an coğrafyasıdır. Bu 5 şıkkı kendi bağrında barındıran yer ise Kudüs’ümüz, Mescidi Aksa’mızdır." dedi.

"Eğer Mescidi Aksa’yı fethetmek istiyorsak, bizden önceki fatihlerin yol izlerini takip etmeliyiz"

Arslan; "Mescidi Aksa'nın özgürlüğü konusunda birçok önemli şahsiyetten bahsedebiliriz. Hazreti Ömer gibi adaletin kendinde vücut bulduğu, 4 büyük halifenin 2’incisi. Hazreti Ömer'in Kudüs'e vali olarak tayin ettiği ve Kudüs'ün ilk valisi olma şerefine nail olan Usame. Şairin de dediği gibi ‘En sevgili sultanımız’ Selahattin Eyyubi. Diğeri İzzettin El-Kassam ve son olarak Şeyh Ahmet Yasin gelmektedir. Eğer biz Mescidi Aksa’yı fethetmek istiyorsak bizden önceki fatihlerin yol izlerini takip edip o yolda yürümemiz gerekir. Bu konuda Hazreti Ömer, ‘Siz adalet olun, adalet siz olsun. Hayatınızın her alanı adaletli olsun’ buyuruyor. Kudüs'ün ilk valisi olan Usame İbn-i Samit, Kudüs için kanını akıtıyor. O’nun uğruna canını veriyor ve Kıyamet gününe kadar onu korurcasına ve muhafızı olurcasına Kudüs'e sırtını dayayıp ebediyete uğurlanmıştır." ifadelerini kullandı.

"Eğer fetihten bahsedeceksek fethin ne demek olduğunu bilmemiz gerekiyor"

Fethin kesinlikle bir işgal olmadığına vurgu yapan Arslan, "Selahattin Eyyubi bize diyor ki ‘Ben Kudüs'ü kılıcımla fethetmedim, ben Kudüs'ü Kadı Fadıl'ın kalemi ile fethettim.’ Yani eğer fetihten bahsedeceksek fethin ne demek olduğunu bilmemiz gerekiyor. ‘Peygamber Efendimiz Mekke'yi fethetti’ dediğimizde, eğer ‘binlerce askerle Mekke'ye girdi’ şekilde alıyorsak yanlış anlıyoruz demektir. Fethetmek demek bir şeyi açmak demektir. Peygamber Efendimiz Mekke'yi fethederken açılan tek şey Mekke'nin kalbinin İslam'a açılmasıydı. Eğer biz de Kudüs'ü fethetmek istiyorsak, öncelikle Kudüs ruhunun, ruhumuzu ve kalbimizi fethetmesine müsaade etmeliyiz. Selahattin Eyyubi ‘Ben Kudüs'ü kılıcımla fethetmedim, ben Kudüs'ü Kadı Fadıl'ın kalemi ile fethettim’ diyor. Yani Kadı Fadıl her defasında Kur'an'dan ve Sünnet’ ten demetlerle, Kudüs’ün durumunun Selahattin Eyyubi'nin kalbine işlenmesine vesile oluyor. Bu da Selahattin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmesine vesile oluyor. Rabbim bizleri de Kudüs'ün fatihlerinden eylesin." diye konuştu.

"Allah’ım sen büyüksün deyip yapmamız gerekenleri yapmıyoruz"

Allah’ın bize emrettiği doğrultuda hareket etmemiz gerektiğini bir misalle anlatan Arslan şunları söyledi:

Bir gün Mevdudi’ye, ‘Camilerin hepsi dolu. Ezanlar her yerde okunuyor. İslamabat’ta ezanlar yükseliyor. Acaba biz tam olmadık mı? Ümmet birleşmedi mi?’ diye soruyorlar. O da şöyle bir örnek veriyor. Diyor ki! ‘Diyelim ki sizin bir kamyon tuğlanız var ve bu tuğlaları taşımak için birkaç tane işçi tutup onlara 'bu tuğlaları taşır mısınız?' diyorsunuz. Onlar da kabul ediyor. Ama akşam gelip baktığınızda tuğlaların taşınmadığını görüyorsunuz. ‘Tuğlaları niye taşımadınız? Diye soruyorsunuz, onlar da ‘siz büyük insansınız’ diyorlar. Tekrar ‘Haydi taşıyalım.’ Diyorsunuz. Onlar yine ‘Siz büyük insansınız’ diyorlar. Siz tekrar, ‘Haydi vakit geçiyor taşıyalım artık’ diyorsunuz. Onlar yine, ‘Siz büyük insansınız’ diyorlar. Bizler de Rabbimizin büyüklüğünü kabul etmişiz. Ama işçilerin yaptığı gibi ‘Allah'ım sen büyüksün’ deyip, yapmamız gerekenleri yapmıyoruz. Bu konu hakkında Rabbimiz Ayet-i Kerimesinde ‘Ey iman edenler iman edin.’ Yani iman ettik deyip kurtuluşa eremezsiniz kesinlikle. İmanımızın gereğini yerine getirmek bu konuda en büyük şarttır.

"İşgalci siyonist çeteyi bir devlet olarak tanımıyoruz"

Kudüs’ün Müslümanlara ait olduğunu dile getiren baba Cahit Arslan ise; "Amerika Kudüs'ü işgalci Siyonist çetenin başkenti olarak tanıyor. Biz işgalci siyonist çeteyi bir devleti olarak tanımıyoruz. Onların başkenti olsa olsa Cehennem olur. Başka bir yer olamaz. Bunlar Kudüs üzerinden kendilerine bir pay çıkarmaya çalışıyorlar. Ama Müslümanlar buna kesinlikle izin vermeyecektir. Müslümanların Kudüs ve Mescidi Aksa'ya sahip çıkmaları ve gençlerin de gerçekten kalben inanması lazım. Bunun sadece dille değil kalben söylenmesi lazım. Eğer insanın kalbinde bir şey yoksa her şey boştur. Çünkü iman etmek kalp ile alakalıdır." dedi.

Arslan, "Bu kâfirlerin Kudüs'ü ve Mescidi Aksa'yı ortadan kaldırma planları vardır. Bunların mücadelesi vardır. Müslümanların bu kâfirlerin yaptığından daha fazla mücadele etmesi lazım ki Kudüs'ü ve Mescidi Aksa'yı kurtarabilelim ve kurtardıktan sonra da Mescidi Aksa'da namaz kılma şerefine nail olalım inşallah" şeklinde konuştu.

"Kudüs Müslümanların ilk kıblesidir"

Kudüs’ün Filistin’in ebedi başkenti ve semavi dinler içinde kutsal bir yer olduğunu hatırlatan Talha Arslan da şu ifadelerde bulundu:

Kudüs semavi dinler içinde kutsal bir yere sahiptir. Bunun için yıllardır süregelen bir savaş ve mücadele vardır. Yahudiler Müslümanlar ve Hristiyanlar için bir mücadele sahası olmuştur. Selahaddin Eyyubi tarafından fethedilen Kudüs, içinde bulunduğumuz Yüzyıl içerisinde terör çetesinin işgali altındadır. Kudüs büyük bir mücadele örneğidir. Şeyh Ahmet Yasin, Şikaki, Yahya Ayyaş ve Rantisi gibi kahramanların vermiş olduğu bir mücadele muştusudur Kudüs. Şeyh Ahmet Yasin boynundan aşağısı felçli olmasına rağmen işgalci siyonist çete tarafından Apaçi helikopteri ile vurularak şehit edildi. Böyle Mücahit ve muvahhit kahramanların yetiştiği bir coğrafyadır Kudüs. Yıllardır kanın ve gözyaşının eksik olmadığı bir yerdir Kudüs. İnşallah tekrar Kudüs Müslümanların eline geçecek ve Allah tekrar bize orada namaz kılmayı nasip edecektir. Bu zalimler ne kadar kendilerini paralasalar da, Kudüs Filistin'in başkentidir. Kudüs Müslümanların ilk kıblesidir. Müslümanların kutsal toprağıdır. Hiçbir zaman işgalci çetenin olmayacaktır. Onların başkenti olsa olsa Cehennemin dibi olacaktır inşallah

Program kılınan namaz ve baba Cahit Arslan tarafından yapılan dua ile son buldu.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.