Yine PKK/HDP/DBP Basını, Yine Yalan ve Çarpıtma Haber!

Yine PKK/HDP/DBP Basını, Yine Yalan ve Çarpıtma Haber!

PKK//HDP/DBP basını, arazi anlaşmazlığından kaynaklanan bir köy kavgasını, yine bir çok yalanlar ekleyip çarpıtarak, bir fitne aracı haline getirmek için canhıraş bir çaba içine girmiş!

PKK//HDP/DBP basını, arazi anlaşmazlığından kaynaklanan bir köy kavgasını, yine bir çok yalanlar ekleyip çarpıtarak, bir fitne aracı haline getirmek için canhıraş bir çaba içine girmiş! Mensup oldukları Marksist ideolojinin “çelişkiler yaratıp faydalan” ilkesinden hareketle, daha fazla kan dökülmesi için adeta ateşe körükle gidiyorlar. Kandan beslenen bu vampirler, 1980’lerden önce  ilk kez Siverek’te denedikleri ve bir çok insanın hayatına mal olan bir aşireti tutup, diğer aşirete saldırtma politikasını yine Karacadağ’da uygulayarak, kendilerince alan açmaya çalışıyorlar. Karacadağ’da daha önce tutunamayan cinayet şebekesi örgüt, bu sefer bu kirli ve kanlı oyununu masum Kürd köylülerin kanı pahasına tekrarlama peşine düşmüştür.

PKK/DBP’nin yalancı basını Karahan köyündeki kavgayı önce AKP’lilerle HÜDA PAR’lılar arasında olduğunu yansıtırken, daha sonra bunu DBP’lilerle HÜDA PAR’lılar arasında olduğunu şeklinde yansıtıyor, araya IŞİD’i de ekleyerek olay akla hayale gelmeyen yalanlarla çarpıtılarak veriliyor.

PKK basınının yalan ve çarpıtmaları akla bir hikayeyi getiriyor.

Adamın biri “kurban” mevzuunu anlatıyormuş: "Mısır’da çocuğu olmayan bir kadın evliya, Allah'a dua etmiş, 'ya Rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim' demiş. Dua tutmuş, kadın evliya, kızının adını Ayşe koymuş. Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş, kadın evliya kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, Azrail, gökten bir keçiyle çıkagelmiş, 'kızı bırak, al bu keçiyi kurban et' demiş"!

Dinleyenlerden biri dayanamamış:

"Yahu bunun neresini düzelteyim; Kadın evliya değil Hz. İbrahim; kız değil erkek; Ayşe değil İsmail; Azrail değil Cebrail; keçi değil, koç, üstelik olayın geçtiği yer Mısır değil Arabistan” demiş!

PKK basınının yalanlarla çarpıttığı olayın aslıda aynen bunu gibi, her tarafı düzeltilmeye muhtaç bir haberdir.

Köydeki kavga bir süredir arazi sorunundan dolayı iki ayrı aşiretten olan köylüler arasındaki bir sürtüşmeden kaynaklanıyor. Yani siyasi yönü olmayan bir olaydır. En son Hür Dava Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı Uzlaşma Komisyonundan oluşan bir heyetin araya girmesiyle, her iki tarafla görüşülerek barışma aşamasına gelen husumet, önceki gece köylüler arasındaki yanlış bir anlaşılmadan dolayı silahlı bir çatışmaya dönüşüyor.

Her iki taraf arasında gece boyu süren uzun bir çatışma oluyor. Birbirlerinin araç ve evlerini yakıyorlar. Daha sonra her iki tarafta bölgede Şeyh ailesi olan Karacadağ ailesini araya girmeleri için telefonla çağırıyor. Şeyh ailesinden iki arabayla insanlar gelip araya giriyorlar. Fakat bir taraf araya girenleri silahla tarıyor. Ve neticede olayda  aracı olanlardan birisi hayatını kaybediyor.

Olay buraya kadar bu şekilde cereyan ediyor. Gelgelelim PKK/DBP basınının uydurduğu yalanların gerçeğinin ne olduğu?

PKK/DBP basınının, DBP’li olduğu ve ilk saldırıya uğrayan taraf diye iddia edilen kesim, kendilerine bir saldırı yapılacağı ve asılsız olduğu belirtilen bir duyumdan sonra, HÜDA PAR’lı  oldukları belirtilen tarafı silahlarla tarayıp bir araçlarını yakıyorlar. Bunlarda karşı tarafın bir evini yakıyorlar. Çatışma devam ederken DBP’li olduğu iddia edilen taraf, karşı tarafın yaklaşık 70 büyükbaş hayvanını kaçırıyor.

Ardından DBP’li olduğu iddia edilen taraf, olay yerine gelip araya giren ve bizzat kendilerinin de araya girmeleri için çağırdığı Şeyh ailesi ve diğer bazı aracıları  tarayıp bir kişiyi öldürüyorlar. Araya giren kişiler, başlarındaki beyaz kefileri çıkartıp aracı olduklarını ikaz etmelerine rağmen, bile bile bu insanlar taranıyor. Dolayısıyla cinayeti işleyen, PKK/DBP basınının BDP’li olduğu iddia ettiği taraftır. İnanmayanlar Karacadağ’da bilinen bir aile olan maktulün ailesine sorabilir.

Yani olay PKK/DBP basınının masa başında uydurduğu asparagas haberin, tam tersi bir şekilde cereyan etmiştir. Nitekim bu yalancı basının olayı verdiği ilk şekli, kavganın AKP’liler ile HÜDA PAR’lılar arasında olduğu şeklindedir. Daha sonra mızrak çuvala sığmayınca, bu sefer olayın seyrini HÜDA PAR’lılar DBP’llere saldırdı şekline çevirmişlerdi. Bir olayla ilgili bir haberi, bir günde iki farklı şekilde veren ve kendi kendilerini yalanlayan bu ilkesiz güruhun, masa başında haberler uydurdukları da böylece ortaya çıkıyor.

Amaçta Kürtler arasında çatışma çıkartıp, kendi örgütsel menfaati için bir araç olarak kullanmaktır. Yani insanların ölmesi, perişan olması bu vicdansızlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Onlar için önemli olan bu tür anlaşmazlıklardan faydalanıp, insanları robotlaştıran, duygusuz ve vicdansız birer yaratık haline getiren Marksist ideolojilerinin, Kürdistan’da hakim olmasıdır. Kürdistan’da adam öldürme makinesi haline getirecek yeni Stalinlerin yetiştirilmesidir amaç!

Önemli ve insani olan her şeye rağmen, bu gibi olayların büyümemesi ve bir an önce yanan ateşin söndürülmeye çalışılması ve bu insanlar arasında barış sağlanmasıdır. Bir olayı alevlendirip bir çok insanın ölmesine sebep olmak, ancak vahşi, ilkel ve vicdansız kişilerin başvurabileceği bir yöntemdir. Kürd halkının hakları için mücadele ettiklerini iddia eden PKK ve türevlerinin, şimdiye kadar Kürdistan'da kan dökücülükten, kışkırtıcılıktan, masum Kürtleri katliama tabi tutmaktan başka ne yapmıştır. Kürdistan'da yaptıkları zulüm ve işledikleri cinayetler Jitemin, derin devletin yaptıklarından hiçte aşağı değildir.

Son olarak diyoruz ki; Artık bu yalancı ve yüzsüz kesimin, neresinden tutarsanız elinizde kalacak olan bu örnek asparagas haberinden sonra, Kürdistan’da, bu “yalancı çobanlara” inanacak sazanlar olur mu dersiniz?

Not: Karacadağ ailesi bölgede AK Partili bir aile olarak biliniyor.

Mustafa Aydın/Çınarınsesi

İşte iki PKK/HDP/DBP ajansının aynı olayı bir günde nasıl birbirine zıt bir şekilde verdiğinin ibretlik örneği!

AKP’liler ile Hizbullahçılar arasında çatışma: 1 ölü, 2 yaralı

AMED 06.09.2014 10:44:26-ANF

Amed merkeze bağlı Karahan köyünde, AKP'liler ile Hizbullahçı Hür Dava Partisi üyeleri arasında dün geceden bu yana devam eden silahlı kavgada 1 kişi öldü, 2 kişi de ağır yaralandı. Silahlı çatışmanın halen devam ettiği köye, özel harekat polisleri ve askerler dahi giremiyor.

Amed’in merkez Bağlar ilçesine bağlı Karahan köyünde, dün gece başlayan kavganın taraflarının aralarında daha önce de husumet olduğu öğrenilen AKP ve Hizbullahçı Hür Dava Partisi'ne mensup iki aşiret üyeleri arasında yaşandığı öğrenildi. Arazi anlaşmazlığı yüzünden daha önce birkaç kez daha karşı karşıya geldikleri belirtilen iki aşiret üyeleri arasındaki gerilim, dün gece aşiret üyeleri arasında silahlı çatışmaya dönüştü.

Alınan bilgilere göre, aşiretlerden birinin içerisinde bulunduğu bir araç diğer aşiret üyelerince köy girişinde durduruldu ve içindekiler indirildikten sonra araç ateşe verildi.

Olayların kıvılcımını ateşleyen bu araç yakma olayı ile birlikte köyde yaşayan aşiret üyeleri arasında başlayan kavga, silahlı çatışmaya dönüştü. Halen silah seslerinin yükseldiği köyde devam eden çatışmalarda edinilen bilgilere göre, 1 kişi hayatı kaybetti, 2 kişi de silahla ağır yaralandı.

Hayatını kaybeden Adil Karacadağ'ın, kavganın başladığını haber alıp, tarafları barıştırmaya gelen çevre köylülerinden oluşan barış heyeti içerisinde yer aldığı öğrenildi.

Ellerinde beyaz bayrakla köye doğru yaklaşırken üzerlerine silahla ateş açılması üzerine Karacadağ'ın vurularak yaralandığı belirtildi. Yaralanan Karacadağ, diğer iki yaralı ile birlikte kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

Diğer iki yaralıdan birinin isminin Haşim Çubuk (25) olduğu öğrenilirken, diğerinin ismine ise henüz ulaşılamadı.

Çıkan kavgayı haber alan jandarma ve polis ekipleri ile birlikte özel harekat polisleri köye doğru yola çıktı. Ancak köyün içinde yer alan bir derenin iki tarafına mevzilenen aşiret üyelerinin birbirleriyle çatışma halinde olması yüzünden polis ve askerler köye giremedi.

Bu yüzden köyün girişinde bekleyen polisler, köye giriş yolunu kapatarak basın mensuplarının da köye girmesine izin vermiyor.

Köyün girişinde müdahale için bekleyen jandarma ve polislerin bekleyişi halen devam ediyor. ANF

Hür Dava Partisi AKP'lilere değil DBP'lilere saldırmış

DİYARBAKIR (DİHA) - Karahan köyünde AKP'lilere saldırdığı Hür Dava Partililer'in AKP'lilere değil DBP'lilere silahlarla saldırdığı, evlerini ateşe verdiği ve hayvanlarına el koyduğu ortaya çıktı. Silahlı saldırıda DBP'li 3 kişi yaralanırken, barış için giden 1 kişi ise yaşamını yitirdi. Saldırıya uğrayanlar kendilerine saldıranların köyde IŞİD'çileri eğittiğini bu yüzden kendilerini köyden çıkarmak istediklerini söyledi.

Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Karahan köyünde, Hür Dava Partisi üyeleri, DBP'lilere silahlarla saldırdı. Hür Dava Partisi'nin DBP'lilere ateş etmesi, evlerini ateşe vermesi ve hayvanlarına el koyması üzerine saldırılara karşılık veren DBP'liler ile aralarında çatışma çıktı. Dün geceden bu yana devam eden silahlı çatışmada Hür Dava Partisi'nin saldırısında DBP'li Çetin Çabuk, Hasan Çabuk, Haşim Çubuk silahla vurularak yaralanırken, Hür Dava Partisi, çevre köylerden iki tarafı barıştırmak için gelen gruba da saldırdı. Barış grubunda bulunan Adil Karacadağ isimli yurttaşın çatışma alanına beyaz bayrakla girdiği sırada vuruldu. Karacadağ kaldırıldığı Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.

Karahan köyünde Hür Dava Partisi'nin DBP'li ailelerin evlerine son 3 aydır gece gündüz silahlarla saldırdığı ve köyü boşaltmaları için sürekli tehdit ettikleri öğrenildi. Dün gece bir taksinin yakılması ve bir minibüsün taranmasıyla başlayan olaylar bu sabah Hür Dava Partisi'nin BDP'lilerin üzerine ateş ederek 3 kişiyi yaralaması, evlerini ateşe vermesi ve hayvanlarına el koymasıyla çatışmaya dönüştü. Bunun üzerine köye çok sayıda asker ve özel harekat birlikleri sevk edilirken, köye uzun süre giriş ve çıkış yasaklandı. Silah seslerinin uzun süre duyulduğu köyde asker çatışma alanına dahi gidemedi. Çatışma alanına gelen Bağlar Eş Belediye Başkanı Birsen Kaya Akat ve il ve ilçe yöneticileri köylülülerle görüşerecek sağduyu çağrısı yaptı. Çatışma yaşanırken askerlerin evlerin bahçelerinde ve arazilerinde yaptıkları aramada 2 adet G1 silah, çok sayıda şarjör ve mermi ele geçirdi. Evi Hür Dava Partilileri tarafından yakılan Cevahir Çabuk, eşinin evde olmadığı sırada evi taradıklarını ve içeri girerek evi ateşe verdiklerini söyledi. 7 günlük bebeği ile kendilerini dışarı atamadıklarını söyleyen Çabuk, dolabın yanına sığınarak kendilerini mermilerden korumaya çalıştıklarını belirtti.

'Amaçları IŞİD kampı yapmak'

Köy sakinlerinden DBP'li Sabri Çabuk, sürekli tehdit edildiklerini ve köyden çıkmaları için baskı kurulduğunu söyleyerek, "Bunlarla IŞİD'in yolu birdir. Bunların tek bir amacı var burayı IŞİD'in eğitim kampı yapmak. (Günün moda suçlaması IŞİD'le bağlantı kurarak kendilerince devlete ispiyonlamak istiyorlar! EDİTÖR) Biz de buna müsaade etmedik. Sırf bu yüzden bize karşı saldırılarını yükselttiler. Bizi mağdur ediyorlar. Partimiz bunu bilsin PYD, YPG bilsinler ki biz bunların esiri olmuşuz" dedi.

'Askerlerin arasında bize ateş ettiler'

(üstteki paragrafta askerin köye giremediğini söyleyende kendileri olduğunu unutuyorlar! EDİTÖR)

Onlarca askerin arasında kendilerine saldırdıklarını söyleyen Çabuk, "Her gün tehdit edip saldırıyorlar. Bize 'Aileden katliam yapmalıyım, 20 kişi öldürmeliyim' diyorlar. Bizim bunlara karşı gücümüz yok. Her türlü ağır silahları var. Onlarca askerin arasındaydık bize ateş ettiler, bu kadar insanımızı onların arasında vurdular, hiçbir şey yapamadılar" dedi.

'Camilerde aylarca eğitim görüyorlar'

Hür Dava Partisinin 3 yıldır kendilerine yeni bir cami yaptıklarını söyleyen Çabuk, "3 yıldır yeni bir cami yapmışlar içinde eğitim görüyorlar. Geçen sene 20-25 kişi camiye getirdiler eğitim verdiler. Eğitimleri bitti gittiler. Şimdi aramız olmadığı için gidemiyoruz bilmiyoruz orada ne yapıyorlar. Bunlar IŞİD çetelerini besliyorlar. Biz gözlerimizle gördük geliyor yeni yaptıkları camilerde aylarca eğitim görüyorlar" şeklinde konuştu.

'Evlerinden nişan alıp ateş ediyorlar'

Köy sakinlerinde Güle çabuk (26) ise kadın, erkek, çocuk demeden üzerlerine silahla saldırdıklarını belirterek askerlerin arasında saldırmalarına rağmen silahlarının bile alınmadığını söyledi. Hür Dava Partisinin 3 aydır evlerine silahlarla bastığını söyleyen Çabuk, "Çocuklarımızı dövüyorlar gelip evi basıp 'Sizin çocukların kafasını keseceğiz' diyorlar. Yolumuzu kesip gelip bize küfür ediyorlar. Evimizi yaktılar yıktılar. Hepsi silahlarla üzerimize saldırdılar hepimiz kadın olmamıza rağmen. Evlerinden nişan alıp ateş ediyorlar bize. 3 aydır gece gündüz üzerimize ateş ediyorlar. Nereye gitsek de silahlarla bizi takip ediyorlar evlerimizden dışarı çıkamıyoruz. Bunlar Hizbullah'tır hepsi silahlarıyla yol kenarlarında hastamızı hastaneye bile götüremiyoruz" diyerek yaşadıklarını anlattı.

Çatışmaların son bulurken askerler köy içerisinde güvenlik önlemleri aldı.

(şo-vdt/kk) DİHA

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.