21’inci asrın hayat standartlarının çok uzağında yaşıyorlar

21’inci asrın hayat standartlarının çok uzağında yaşıyorlar

Batman’ın Sason ilçesinde kış aylarında köylerinde yaşadıkları ulaşım ve iletişim sorunu nedeniyle göç eden Aykonak mezrası sakinleri, 21’inci asrın hayat standartlarının çok uzağında yaşıyor.

Elektrik ve yolları olmayan Sason’a bağlı Bayramlar köyü Aykonak mezrası sakinleri, göç ettikleri Kozluk’a bağlı Çayhan köyü yakınlarındaki bir arazide zor şartlar altında hayata tutunmaya çalışıyorlar.

20 yıldan buyana, yılın 7 ayında her türlü teknolojik imkândan mahrum yaşayan Aykonaklılar, yüz yıl öncesinin şartlarında yaşamak zorunda kaldıklarını belirterek devletten destek bekliyor.

Kış aylarında köylerinin yolu kapanan Bayramlar (Manaşkut) köyü Aykonak (Şigelenk) mezrasının sakinleri, 7 ay boyunca Kozluk’a bağlı Çayhan köyü yakınındaki bir arazisinde naylon ve çalılardan yaptıkları derme çatma çadırlarda, her türlü temel ihtiyaçtan mahrum hayata tutunmak için çabalıyorlar.

Dondurucu soğukta elektriksiz, susuz ve çoğu zaman yiyeceksiz olan köylüler, kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor. Sason’a bağlı Aykonak mezrası dışında ayrıca Bayramlar köyünün Dikmetaş (Arziving) mezrası ve Çakırpınar (Tanisor) köyüne bağlı Dağlıca (Asopi) mezrasında da benzer sorunlar yaşandığı belirtilirken, buralardaki evlerde hem ekonomik sebepler hem de olumsuz şartlar nedeniyle çamaşır makinesi, buzdolabı, fırın ve benzeri ev eşyalar da kullanılamıyor. Ekonomik zorluklardan dolayı çoğu evde halı bile yok. Cep telefonu şebekeleri, internet gibi iletişim araçları da yine kullanılamıyor.

Aykonak mezrasından kışın zor şartlarından etkilenmemek için göç eden aileler, geldikleri Çayhan köyü yakınlarındaki bölgede de büyük zorluklar yaşıyor.

“Lastik ayakkabısı incitmesin diye çorabı olmadığı için ayaklarına naylon poşet geçiriyor”

Aileler, maddi imkânsızlıklardan dolayı hem çocuklarına hem kendilerine kıyafet bile alamazken, özellikle çocukların ayakkabı ve elbiseye ihtiyaçları var. Soğuk havada üzerlerinde kıyafet olmadan, çıplak ayakla gezdikleri gözlenen çocuklardan Meryem Aslan, lastik ayakkabısı incitmesin diye çorabı olmadığı için ayaklarına naylon poşet geçiriyor. Küçük Meryem'in babası zihinsel engelli annesi ise hasta… Meryem ve emsali olan onlarca çocuğun hali, ne gibi zorluklar içerisinde yaşadıklarına işaret ediyor.

Telefon ve ışıldaklarını şarj etmek için güneş enerjisinden ürettikleri elektriği kullanan kimi köylüler, ampullerini yakmanın yanı sıra bazı akşamlarda televizyon izlemeye çalışıyor. Bu imkânları olmayan aileler ise günün kararmasıyla uyuyup sabahın ilk ışıklarında uyanıyorlar.

Aykonaklılar, derme çatma çadırlarında 10-12 kişilik nüfuslarıyla kalırken, tuvalet ve banyo sorunu da yaşıyorlar. Zorluklarla boğuşan köylülerin tek isteği, mezraya gelen yolların asfaltlaması ve içerisinde barınabilecekleri konutların inşa edilmesi.

"Şimdiye kadar hiç çamaşır makinemiz olmadı"

Hiç bir zaman çamaşır makinelerinin olmadığını ve çamaşırlarını hep elle yıkadıklarını söyleyen Ayşe Acar, "Makinelerimiz yok. Mağduruz ve çadırlarda yaşıyoruz. Elbiseleri ellerimizle yıkıyoruz. Hiç bir şeyimiz yok. Hayırsever ve yetkililer bizlere yardımcı olsun. Aykonak mezramızda bazen elektrik var. Ancak kışın yollar hep kapalıdır. Mezramızın yolu yılda sadece 2-3 ay açılıyor. Elektriğimiz kesildiğinde ise en az bir ay gelmiyor. Göçebe hayatı yaşıyoruz, idaremiz olmuyor. Çoluk çocuğumuz çok ve çaresiziz. Eskilerdeki gibi elbiseleri ellerimle yıkıyorum. Elbiseleri kışın elde yıkamak daha zor. Şimdiye kadar hiç çamaşır makinelerimiz olmadı. Devletten yardım yapmalarını bekliyoruz." dedi.  

"Soğuklar başlayınca mezramızın yolu kapanıyor"

Ulaşım sıkıntısından dolayı kışın mezralarında kalamadıklarını dile getiren Kutbettin Acar, "Aykonak mezramızda hayvan besliyoruz. 5 ay orada kalıyoruz ve 7 ay Kozluk’a bağlı Çayhan köyü yakınlarına geliyoruz. Gelmemizin sebebi de soğuklar başlayınca mezramızın yolu kapanıyor. Mezramız da ulaşım ve birçok sıkıntımız var. Mezramıza saman götüremiyoruz. Hayvanlarımızı kışın besleyebilelim diye buraya geliyoruz. Kış aylarında mezramızdaki hayat şartları buradan çok daha zor olduğundan göç ederek 7 ay burada kalıyoruz. Tabi buradaki şartlarda çok zor." dedi.

“Yağışlardan sonra yollar kapandığından mezraya ambulans bile gelemiyor”

Yağışlar başladıktan sonra 7 ay boyunca kimsenin mezradan çıkamadığını belirten Acar, sıkıntılarını anlatmaya şöyle devam etti:

"Yolumuz yok. Yolumuz en ufak bir yağışta kapanıyor. Acil bir hastamız olursa ne araçlarımız var ne de ambulans gelebilir. Yağışlar başladığı zaman mezrada kim varsa oradan çıkamıyor neredeyse 7 ay boyunca orada kalmak zorunda kalıyor. Hayat şartları çok zor, paramız yok ve geçinemiyoruz. Samanın tonu 700 TL'den bin TL'ye çıkmış."

"Devletin bizlere yardım etmesi gerekiyor"

20 seneden fazladır her yıl kış gelmeden mezralarını terk etmek zorunda kaldıklarını belirten Acar, "Kasım ayında mezradan 20 aile, yaklaşık 200 nüfus buraya geliyoruz. Ulaşım olmadığından kardan soğuktan Sason'da yaşayamıyoruz. Onun için buraya geliyoruz ama burası da çok sıkıntılıdır. 20 seneden fazladır, her sene kışın gelmesiyle mezramızı terk ediyoruz. Devlet bizlere yardım etmesi gerekiyor. Bizler zor şartlarda geçiniyoruz, fakiriz. Devletin elinde tüm imkânlar var. Ulaşım sıkıntımızı giderip bizlere konut yapsınlar. Artık idare edemiyoruz."

Çadırda yaşamaya çalışan 12 nüfuslu ailenin çocuğu Murat Acar ise "Biz 12 nüfusuz. Durumumuz çok kötü, çadırlarda yaşıyoruz. Sadece hayvan ürünleriyle besleniyoruz. Önceki sene hayvanlarımıza kurtlar saldırdı. 80 koyunumuzu kurt kaptı. Kötü durumdayız. Devletten yardım bekliyoruz." dedi. (M. Sait Çelik, Muhammed Said Aksoy - İLKHA)
































































 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.