Av. Rasim SAYGIN

Av. Rasim SAYGIN

28 Şubat 1000 yıl sürecek

28 Şubatı sadece cezai soruşturma yaparak izlerini ortadan kaldırmaya imkân yok. Ardında bir yığın mağdur bırakmış olan bu sürecin cezai açıdan yargılanması sadece ama sadece işin faillerinin belki ceza almasını sağlayacak bir durumdan öteye geçemeyecektir. Tabi bu suça iştirak etmiş tüm faillerin yargılanması halinde geçerli olacak bir tespittir bu. Tabi bir de bu sürecin mağduru olmuş ve davada müdahilliğine karar verilmiş bulunan insanlar açsından bir psikolojik tatmin yolu olacaktır. Fakat işi bu yolla çözümü, 1980 darbesinin yargılanması açısından geçerli olabilir. Kenan Evren ve arkadaşlarının sembolik de olsa yargılanması verilecek mesaj açısından önemlidir. Sonuçta alacakları cezanın ne olacağı veya bu yargılamanın bitirilebilip bitirilemeyeceğinin çok da bir önemi yok. Zaten her iki sanığın da bu yargılamanın sonucunu görüp göremeyeceği meçhul. Bu dönem mağdurlarının bu davaya müdahilliği ve mağduriyetlerini dile getirmeleri, kendileri açsından bir spor müsabakasında, rakibine maç boyunca bağırıp duran ve stadyum çıkışında deşarj olarak çıkan seyircinin durumu gibidir. Sadece bir rahatlama sağlayacaktır. Zaten duruşma günkü izlenim de bunu andırıyordu.

Ancak 28 Şubat için aynı şeyler söylenemez. Ardında bir yığın mağdur bırakmış bu süreci, bir ceza yargılamasına hapsetmek; var olan mağduriyetleri sona erdirmeyeceği gibi belki yeni mağduriyetler ortaya çıkaracaktır. İnsanlarımız bu davaya büyük umutlar bağlamış durumda beklentileri büyük. Hayallerini yıkmak istemem ama bu yargılama neticesinde ellerine geçecek hiçbir şey yok. Zira mevcut hukuk sistemimizde yaşanmış bu mağduriyetlerin ceza hukuku yönüyle giderilmesine imkan yok. Yukarıda bahsettiğim gibi sadece failler ceza alacak, mağdurlara da tamam mağdursunuz hadi evinize denecek. Mağduriyetler giderilemeyecek. Mesela O süreçte iki müfettişin tuttuğu raporla işinden olan, açtığı dava da 28 Şubatın yargı ayağının uygulaması sonucu reddedilen bir insan memuriyetine geri dönemeyecek. O süreçte sırf camiye gidip geldiği, Kur’an dersi, elif ba dersi vs. almış olduğu için, herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığı halde, sırf inancını yaşayan ve bunu gereklerini yerine getiren ve sonuçta terör yaftasıyla ceza alan bir insanın, 28 Şubat komplosunu kurbanı olduğu ortaya çıkmasına rağmen, bu cezasını çekmeye devam edecek, sabıkalı olmaya devam edecek, iş başvuruları sabıkalı olduğu için ve güvenlik soruşturmasından geçemediği için reddedilmeye devam edecek. Topluma terörist gösterildiği için itibarı iade edilmeyecek. Örnekler çoktur uzatmaya gerek de yok.

Peki, olması gereken nedir? Bir defa hükümet işi yargıya havale etmekten vazgeçip, bu süreçte yaşanan mağduriyetlerin giderilmesine yönelik icrai adımlar atmalıdır. Mesela yargının elini kolunu bağlayan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda acil değişiklikler yaparak, bu süreçte işinden atılan insanların işine dönebilmesinin önündeki yasal engelleri kaldırmalıdır. O dönem dava açmayan veya dava açıp da davası reddedilenler için, yeniden yargılanmanın sağlanması noktasında hukuksal değişikliklere gitmelidir. Ceza kanununda da değişiklik yaparak cezai açıdan da yeniden yargılanma yolunu açmalıdır. Anayasa Mahkemesine doğrudan bireysel başvuru hakkını tanımalıdır. Yine bu dönem şu veya bu şekilde mağdur olmuş tüm insanların devleti temsil eden makamlar eliyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararların karşılanması için yasal düzenleme yapılmalıdır. Mesela Terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması hakkında bir kanun yapılarak kurulacak zarar tespit komisyonları aracılığıyla zarar tespiti yapılmalı ve bu tazminatlar ödenmelidir.

Tüm bunlardan önemlisi ise bu insanların itibarlarının iadesi yoluna gidilmelidir. Bunun için meclis kanalıyla yapılan başvurular incelemeye alınmalı ve mağduriyetlerinin tespiti halinde kendilerinden özür dilenmeli ve itibarları iade edilmelidir. Zira ortada tasvip edilsin veya edilmesin devlet eliyle işlenmiş bir suç ve doğan mağduriyetler vardır.

Bu yapılmazsa ne olur? Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun dediği olur, 28 Şubat 1000 yıl sürer. Zira şu ana kadar yapmış olduğunuz yasal değişikliklerle, 28 Şubat kararlarını ortadan kaldırmış ve dolayısıyla yeni mağduriyetlerin doğmasının önüne geçmiş olabilirsiniz; ama bugüne kadar yaşanmış mağduriyetlerin, yukarıda saydığım önlemler alınmazsa, 1000 yıl sürmesinin önüne geçemezsiniz.

Doğruhaber Gazetesi

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.