28 Şubat mağdurlarının ifadesi ağlattı

28 Şubat mağdurlarının ifadesi ağlattı

28 Şubat davasının mağdurlarından bazılarının anlattıkları, mahkeme heyeti dahil herkesin gözlerinin dolmasına neden oldu

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davası kapsamında yaklaşık 100 kişi, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde müşteki sıfatıyla ifade verdi. Eski asker Ahmet Uçar'ın anlattıkları duruşmaya damgasını vurdu.

Müşteki Ahmet Uçar'ın anlattıkları ie salonda soğuk duş etkisi yaratırken, mahkeme heyeti dahil herkesin gözlerinin dolmasına neden oldu.

17 Ağustos 1995'te Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu'nun birliğine atanana kadar herhangi bir olayla karşılaşmadığını anlatan Uçar "O gelince maddi manevi baskılar görmeye başladım. Ailemiz başörtülü olduğu için lojmanlara girememeye başladık. Geceleri arabamın arkasına battaniye örterek lojmana giriyorduk.

Rütbe alma sırasındaydım. Rütbe takma törenine eşlerinizle gelmemiz bildirildi. Ben de eşimle gittim. Kürsüye çıkınca Doğu Silahçıoğlu, 'Bu annen mi?' dedi. Eşim olduğunu söyleyince 'TSK'ya böyle eş yakışmaz' dedi. Yanındakilere de 'Hanımefendiye nizamiyenin yolunu gösterin' dedi. Orada kendimi zor tuttum. Ve şimdi çok pişmanım. Eşim çok kızdı, 'Beni korumadın' dedi, psikolojisi bozuldu. 28 Şubat sanıklarından özellikle de Osman Doğu Silahçıoğlu'ndan şikayetçiyim" diye konuştu.

EŞİMİ SİLAH ZORUYLA İÇERİ ALDIM

Müştekilerden Abdurrahman Yıldırım, 1983 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun olduğunu anlatarak, "O dönemde sıralı amirlerim 'istifa et, yoksa biz seni atacağız. Çocukların ordudan atılmış bir babanın çocuğu olur' dedi. Ben de 1996'da BÇG tarafından aileme ve bana yapılan sözlü işkenceler nedeniyle istifa ettim. Eşim örtülü olduğu için yaşadığımız lojmana alınmıyordu. O yüzden evden çıkamıyordu. O dönemde 3 aylık çocuğum vardı. Bir gün mecburen markete gitmesi gerekti. Çocuğu evde bırakıp markete gitti ve bir daha lojmana alınmadı. Çocuğum içerde kaldı. Ben eşimi silah zoruyla içeri aldım" dedi.

BAŞÖRTÜM, BOMBALI EYLEMLE EŞ TUTULDU

Müştekilerden eski Yüzbaşı Abdurrahman Yıldırım, "Çetin Doğan cami bombalatır mı" diye sorduktan sonra "Evet bombalatır. 'Kocatepe Camiinde bugün büyük bir kalkışma olacakmış. İrticacılar devleti ele geçirecekmiş' diyerek toplara tahrip mermisi koymamız emrini vermişti. O dönem bunların çoğunun aklı başından gitmişti" dedi.

28 Şubat'ta öğrenci olan Deniz Kılınç "Başörtüm o dönemde bombalı bir eylemle eş değer tutuldu. O dönemde Ziraat Bankasına bile alınmadım. Ailemin gönderdiği parayı içeri girip çekemedim. TC.'nin Kürt bir vatandaşıyım. Terörist damgası vurarak toplumdan dışlayarak bizi farklı bir konuma ittiler. Ancak sonuna kadar ülkemin birlik ve beraberliği için mücadele edeceğim. Dönemin yöneticilerinin ve yaptıkları zulmün hesabının sorulmasını istiyorum" dedi.

İNTİHAR ETTİM, BENİ İPTEN EŞİM ALDI

Müştekilerden Ali Eryılmaz ise eşine başını açması için baskı yaptığını ve bu sebeple boşanma aşamasına geldiklerini belirtti. Gördüğü baskılar yüzünden intihara teşebbüs ettiğini anlatan Eryılmaz, "Eşim beni ipten kurtardı. GATA'da 21 gün tedavi gördüm. Beni namaz kıldığım için görevden atan zihniyet 7 şehidimizin olduğu bir gün 11 terörist öldürüldü diye rakı içerek kutlama yaptılar" dedi. Yapılanları anlayamadığını belirten Eryılamaz, "Diyelim ki ben suçluyum ama eşimin ve çocuklarımın suçu neydi? Eşim şu an evlere temizliğe giderek bana yardımcı oluyor. Hak etmedim. Bir insan Cuma namazına gitti diye başına bunlar mı gelmedi?" dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.