8. Yaşımıza Girdik

8. Yaşımıza Girdik

Yedinci yılımızı bitirdik, inşaallah bu hafta sekizinci yılımıza giriyoruz. Matematikte olduğu gibi her zaman iki kere iki dört etmiyor. Özellikle sosyal olaylarda geriye dönüp baktığımızda kârda mı zararda mı olduğumuzu kesin olarak ifade edemiyoruz. Şu

Müslümanca bir hayat için verdiğimiz mücadelede inşaallah günümüz günümüzden daha hayırlı geçmiştir. Bu mücadele esnasında da Doğruhaber'in katkısı asla küçümsenmemelidir.

Kendimizi ifade edebilme hakkımız

Rabbimiz; Rahman Sûresinin hemen başlarında “allemehu'l beyan – insana beyanı öğretti” buyuruyor, bize dil verdiğini, dudak verdiğini söylüyor.

O'nun bizim üzerimizdeki nimetlerinin en büyüklerinden birisi de; bizlere meramımızı anlatabilmeyi, kendimizi karşımızdakine ifade edebilmeyi, kendimizi ve düşüncelerimizi anlatabilme, aktarabilme yeteneğini vermiş olmasıdır.

Siz bu nimetin ne anlama geldiğini ancak bu nimetten mahrum olanları görerek anlayabilirsiniz, konuşma yeteneğinden yoksun, elleriyle, parmaklarıyla bir şeyler anlatmaya çalışan bir dilsizi düşünün. Yani kendisini ifade edemeyen, meramını dile getiremeyen birilerinin çırpınışını göz önüne getirin.

Ya bir de ağzında dili olduğu halde kendisini hep başkalarının tanımladığı, başkalarının tanıttığı, özellikle hasımlarının tanıttığı ve tanımladığı kişileri veya kitleleri düşünün. Ve bu esnada siz hiçbir şey yapamıyorsanız, herhangi bir sebepten dolayı sesiniz çıkmıyorsa, ağzınız bantla kapalıysa, dünyaya sizi sizin düşmanlarınız anlatıyorsa, çaresiz bir şekilde izliyorsanız bunu…

Müslüman camia yıllar yılı bu zulümle, bu haksızlıkla, bu mahrumiyetle karşı karşıya oldu. Bu camia yıllarca kendisini ifade edemedi, kendisini anlatamadı , “Hayır, onların söylediği gibi birisi değilim ben!” diyemedi.  Bunun ne büyük bir ıstırap olduğunu ancak çekenler bilir.

İşte bundan dolayı Doğruhaber gazeteniz çok ayrıcalıklı bir yere sahiptir, onun yüklendiği misyon hiç bir basın organına benzemez. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Yıllarca ağzı bantla kapatılmış veya konuşması engellenmiş birisinin veya yıllarca dili tutulmuş birisinin bir gün aniden konuşmaya başlaması gibi bir şeydir.

Doğruhaber gazeteniz yıllar yılı elleri kolları bağlı, ağzı bantlanmış birisinin birden bire bu bağlardan kurtuluşunun ve haykırışının adıdır.

“Hayır, ben sizin söylediğiniz gibi biri değilim, ben sizin zannettiğiniz gibi biri değilim, lütfen bir de beni benden dinleyin. Yıllardır kafanızda canlandırdığınızdan çok ama çok farklı birisiyim…”diye birden bire haykıran bir sestir Doğruhaber Gazetesi.

Olanca gayretleriyle sahip çıkan siz mümtaz okurların bunda etkisi tabi ki fazladır. Geçen zaman diliminde destek çıkan, ilgi gösteren ve bu sesi imkanları nispetinde farklı yerlere ulaştıran herkese teşekkürü bir borç biliriz.

Allah(cc) hepinizden razı olsun, ayaklarımızı kendi yolundan ayırmasın! Rabbimizden niyazımız odur ki, günümüzü günümüzden hayırlı getirsin! Âmin!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.