Şehzade DEMİR

Şehzade DEMİR

ABD, politik bir işgal altındadır

Trump, Amerikan başkanı olduğu günden beri dünya eski dünya değildir. Görüldüğü kadarıyla da hiç bir zaman eski dünya olmayacaktır. Bu iyi mi oldu, kötü mü sorusu önem kazanmaktadır bu noktada. Veya dünya siyaseti, kurulmaya çalışılan yeni düzen, yeniden karılan kartlar, ümmet açısından nasıl okunmalı?

Kurulmaya çalışılan yeni düzende ümmet için hiç iyi şeylerin düşünülmediği noktasında herkes mutabıktır. Zira yeni düzende İslam ümmetine hiç yer bırakılmadığını, Müslümanların ileri karakollarının tamamının direk hedefe konmasından çok iyi okuyabiliyoruz.

Geçtiğimiz hafta içinde Hakan Atilla'nın Amerika'daki duruşması tamamlandı ve savcı kararını verdi. Toplam 6 dosya üzerinden devam eden yargılamada savcı, beş dosyadan Hakan Atilla'yı suçlu buldu.

Bu dava, Amerika'nın dünya kovboyluğuna aleni olarak soyunduğu bir davadır ve bu açıdan önemlidir. Amerika'nın dış politikasındaki pervasızlığının geldiği noktayı net bir şekilde ortaya koymaktadır. Eskiye oranla, Türkiye'ye hükmedemeyen ABD, ekonomik, siyasi, askeri darbelerle Türkiye'yi istediği noktaya getiremeyince bu dava üzerinden vurmayı, uluslararası alanda İran gibi teröre destek veren ülke statüsüne düşürmeyi hedeflemektedir.

Körfezde kılıç dansı ve şeytan küresine el basılarak oluşturulan yeni ittifaklarla İran, Lübnan, HAMAS, Katar ve hatta Türkiye güçten, mecalden düşürülmeye çalışılıyor.

ABD'nin Pakistan'a yönelik son stratejisinin mantalitesi ortada. Tillerson'un Ağustos ayında; Pakistan, Taliban, Hakkani hareketi ve diğer cihadçı yapılara karşı bizimle stratejik ortaklık yapmak, bizi dinlemek zorundadır, şeklindeki beyanatlarını hatırlarsınız. Büyük İslami bir potansiyel taşıması, nükleer kapasitesi olan tek İslam ülkesi olması gibi büyük! kabahatleri nedeniyle bu gün ABD'nin hedefindedir Pakistan.

Siyonizmin; Yahudiler seçilmiş bir halktır, dünyadaki bütün halklar, Yahudilere ancak hizmet edebilir, şeklindeki anlayışının bire bir aynısını Amerika'nın da kendi dış politikasının temeline koyduğunu göstermektedir. Dolayısıyla dünyadaki tüm devletler de ancak ABD çıkarlarına hizmet etmek ile mükelleftir bu anlayışa göre.

Amerika'nın Kudüs'ü israil'in başkenti olarak kabul ettiği kararını da anımsayalım. Dünyadaki Müslüman olan ve olmayan hiç bir ülkeyi takmadan, hiç kimseye sormadan, bir meşruiyet kılıfı bulma ihtiyacı da duymadan bu kararı vermesini zihnimizin bir köşesine not edelim.

Bu olaylar üzerinden bir değerlendirme yaptığımızda ortaya çıkan sonuçlar;

Amerika, devlet politikası ve strateji noktasında tam anlamıyla bir Siyonist işgal altındadır. Politikaları ve stratejileri Amerikan çıkarlarını korumaktan ziyade, özellikle Trump'ın gelmesinden sonra siyonizmi koruma, kollama, geliştirme israil'in büyük idealini gerçekleştirmeye odaklanmış bulunmaktadır.

Yine Trump'ın gelmesinden sonra, özellikle ümmetin ayakta kalmış son dinamiklerini yıkmaya yönelik pilot politikalara odaklanılmıştır.

Yeni konjonktürde Amerika'nın ümmete saldırılarını artık örtme, kamufle etme, bir meşruiyet bulma gibi endişeleri geride bıraktığı bir döneme girmiş, direk ve fiili bir savaş ilan etmiştir. Buna cesaret etmesi, elbette ki özellikle Suriye üzerinden ve Suudi'nin de katkılarını alarak ümmeti bir parçalanmışlık ve tefrikaya mahkum etmesinin etkisi büyüktür.

Ümmetin tavrı üzerinden de bir değerlendirme yapılacak ise eğer;

Allah'a hamd olsun ki ümmet, temel dinamiklerini yitirmiş değildir. Bütün tefrika ve parçalanmışlığa rağmen Kudüs gibi ortak değerler üzerinden bir araya gelinebildiği anlaşılmıştır. Bununla beraber Amerika'nın aleni düşmanlığının da bir getirisi olmuş, Türkiye, Pakistan, Malezya ve benzeri bazı halkı Müslüman ülkelerin ortaya koydukları tavır da çok değerli ve çok anlamlıdır.

Siyonizmin ve batının bu saldırılarını bertaraf etmek ve özgün politikaların devam etmesi, karşı duranların duruşlarının muhafazası için İslam ümmetinin de mutlaka Pakistan, Türkiye, İran ve Malezya gibi ülkelerin  arkasında durmaları gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.