Aile sorunları, karşılıklı güvensizliğe yol açabilir

Yaşadıkları sorunlarla birlikte eşinin ev ve arsayı kendi adına kaydettirme talebinden şüphelendiğini belirten beyefendi okuyucumuz şöyle diyor:

“12 yıldır evliyiz. 3 çocuk var. Alıngan ve öfkeli bir mizacım var. Çalıştığım yerlerde ufak bir haksızlık görsem tahammül edemiyorum. O yüzden çok iş değiştirdim. Son iki yıldır giyim üzerine dükkân açtım, işlerim de Allah'a şükür iyi kötü bir şekilde gidiyor. Ama kazancım ve iş değiştirmelerim yüzünden hanımla sorunsuz bir günümüz geçmedi. Çoğu zaman çocukları da aldı üç ay dört ay annesinin evinden gelmedi. Ama kaynanam, boşanması için kızına çok baskı yaptı, o kabul etmedi. Ve böylece kavga gürültü devam ettik.

Geçen yıl anne babam öldü. Mirastan bana bir ev ile iki arsa düştü. Kaynanam ile aramız da bu mirastan sonra birden düzeldi. İkide bir, “kızımın anlayışı sayesinde yuvanız düzeldi” diyor. Eskisi gibi olmasa da, eşimin huysuzluğu devam ediyor. Anne babama laf edince dayanamıyorum, bazen şiddete başvuruyorum.

Geçenlerde tutturmuş; “Arsalarla evi illa benim adıma kaydedeceksin” diyor. Bu nereden çıktı şimdi diyorum. Sana bir borç filan çıkar, sonra ev de arsalar da elimizden gider diyor. Tamam öyle bir ihtimal var; ama şimdilik böyle bir tehlike gözükmüyor. Dikkat ettim, annesiyle görüşmelerinin ardından eşim, bu isteğinde daha fazla ısrar ediyor. Ben de ciddi ciddi şüpheleniyorum. Ben hayır olmaz dedikçe de; “Demek ki, sen bana güvenmiyorsun” diyor.

Onca kavgalardan sonra ve kaynanamın ortalığı bulandırmasından sonra nasıl güveneceğimi de bilmiyorum. Ablama soruyorum. O da sakın öyle bir şey yapma, kaynananın niyeti iyi değil diyor. Ev ile arsaları eşimin adına yapsak evdeki sorunlarımız biter mi acaba diye de düşünmeden edemiyorum. Ne yapacağımı şaşırdım.” 

Sürekli iş değiştirmenizin sebebini tespit ederken kendinizi suçlamanız, sizi sonunda daha istikrarlı bir noktaya taşımış gözüküyor. Ancak bir ev ve iki arsanın da sizi mevcut işinizle ilgili bir ihmale sürükleme tehlikesine karşı da dikkatli olmak zorundasınız.

Nasıl olsa artık maddi bir güvencem var gibi bir vesveseye pirim vererek dükkânınızı hafife alırsanız, elbette ki ev de arsa da elinizden uçup gidebilir.

Yine düzenli bir işinizin olmayışını eşinizin sorun etmesini de sanki normal karşılıyor gibi bir hikayeniz var. Bu kanaat ise, sizi ailenize sahip çıkmaya sevk etmiş ve sonunda fazlasıyla hamd ve şükür gerektiren bir konumdasınız.

Peki, kaynana neden kızının evine bu kadar karışır? Bu anormal bir durumdur. Burada damadın evin geçimi ile ilgili açıkları önemli bir faktördür. Ancak buna gösterilen müsamaha bir yerde son bulmak zorundadır.

Anlatılan sorunlarla birlikte ev ve arsaların şu aşamada erkeğin adına olması daha sağlam gibi gözüküyor. Dükkânın öyle büyük olmaması, ev ve arsalarla ilgili riski de küçültüyor. Dolayısıyla kadının bahsettiği bu gerekçe zaten başta tereddüt içeriyor.

Kaynananın tavırlarında da bahsedildiği gibi iyi niyetten başka şeyler bulunduğu açık iken maddi değerlerin el değiştirmesi, dünya hırsı ağır basan tarafı daha serbest adımlar atmaya itebilir.

Şimdi yapılacak olan, ailedeki sohbetin, alakanın ve gündemin yönünü ev ve arsadan farklı yöne çevirmek için adım atmaktır. Mesela arsanın birini satarak işi büyütmek ve elde edilecek kâr ile de kadına bir şeyler almak gibi.

Bununla beraber, dünya malına karşı açgözlü ve aşırı hırslı olmanın zararları hakkında bilinçlenmek de önemlidir.

Dua bekleriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.