ERZİNCAN - Müftülük Konferans Salonunda saat: 14.30 'da düzenlenen "Zamanın Mus'ab'ı olmak" konferansı Erzincan'da görev yapan İmam, Müezzin ve Kur'an Kursu hocaları için tertip edildi. İmam, Müezzin ve Kur'an Kursu hocalarının katıldığı konferansta ilahiyatçı yazar Nureddin Yıldız, Mus'ab b. Umeyr'in hayatından kesitler sundu.


Nureddin Yıldız, İslam'ı anlatmak için alim olmanın gerekmediğinin altını çizerek, "Belki üç hadisten başka bir şey bilmediği halde Küfe'ye giden ve orada Resulullah (sav) böyle abdest alırdı diyerek abdest tarif eden insanlardan abdest öğrenen Nuam İbn-i Sabit zamanın İmam-ı Azam'ı oldu" dedi.


Nureddin Yıldız, Mus'ab b. Umeyr'in seksen günde Yesrib'i Medine'ye çeviren özelliğinin ilim değil samimiyet olduğunu vurgulayarak, "Kur'an'ın tamamını ezber bilmeyen binlerce sahibi yalın ayak yollara düştüler. O çıktıkları yerlerde kurdukları çöl medreselerinde yeryüzünü fıkha, hadise ve Kur'an'a dolduran binlerce alim ve müçtehit yetiştirdiler. O sebeple bu ümmetin karakteri bildiğinin muallimi olmaktır.


Mihrabını doldurmaktır, minaresini aydınlatmaktır. Rahlenin üzerinden arştan yansıma yapmaktır. Hiçbirimiz alim değiliz, olmayabiliriz, olmamız da gerekmiyor. Ama bildiğimiz kadarıyla Resulullah (sav)'ın vekilleriyiz" dedi.


Ailemiz Son Kalemiz
Nureddin Yıldız ikinci konferansını akşam saat 18.30'da gerçekleştirdi. Müftülük konferans salonunu tıklım tıklım dolduran halkın bir bölümü konferansı ayakta dinlemek zorunda kaldı. Kur'an'ı Kerim tilavetiyle başlayan konferansın açılış konuşmasını İl Müftüsü Burhan İşleyen gerçekleştirdi.


Erzincan Müftüsü Burhan İşleyen, "Erzincan'ın maalesef en büyük konferans salonu burasıdır. Bu konferans salonu Erzincan'ın ihtiyacını karşılamıyor. Her konferansta halkımızın bir bölümü ayakta kalıyor. Buradan yetkililerin bu ihtiyacı bir an önce görüp gidermelerini istiyoruz" dedi.

İl Müftüsü Burhan İşleyen'in ardından Nureddin Yıldız "Ailemiz Son Kalemiz" adlı bir konferans gerçekleştirdi.

Yıldız, ailenin ilk insan olan babamız Hz. Adem (as)'den bu yana insanoğlunun bir derdi olduğunu belirterek dertsiz hiçbir ailenin olmadığını söyledi. Yıldız konuşmasının devamında, "Çocuk derdi olmadan, aile içi sıkıntı olmadan bu fani alemden bir tek yuva kurulabilecek olsaydı o, nikahı arşta kıyılan Hz. Aişe (r.anha) ile Hz. Muhammed (sav) 'in yuvası olurdu" dedi.

Nurettin Yıldız "Aile insanın ve Mü'minin yuvası ise o aile dert küpüdür. Mutfağındaki ambarından önce yatak odası dert küpüdür, oturma odası dert salonudur. Böyle kabul edenler Allah (cc)'ın murad ettiği tertemiz bir aileyi, Müslüman yuvayı kurup, Rablerinin huzuruna Müslüman'ca ve Mümin'ce gidilebilir" dedi. (Mesut Gözlü - İLKHA)