ALMANYA - Almanya'nın Manheim şehrinde İslami eğitim alanında önemli bir başarı elde edildi. Merkezi Köln kentinde bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB), Manheim'da İslami Anaokul açmak için 7 yıldır verdiği mücadele netice verdi.


DİTİB Manheim Cemiyeti, 7 yıl önce bir papazın telkini üzerine Anaokul (Kindergarten) açmak için belediyeye başvuruda bulundu. Çocuk eğitiminin ilk adımını oluşturan Anaokulu konusunda daha önce, "Müslümanlar olarak neden sosyal alanda; Örneğin Anaokulu, 'Yaşlılar Evi' vs… yerleri açmak için girişimde bulunmuyorsunuz" telkininde bulunan Alman makamları, Anaokulu açmak için Belediye'ye müracaat edilmesi üzerine, "Aslında siz işe 'Yaşlılar Evi' yapmakla başlasanız daha isabetli olur" diyerek DİTİB'in önüne türlü engeller koydu. Ancak DİTİB yetkilileri, 7 yıl boyunca önlerine konulan engelleri sabırla aşarak nihayet bu yıl İslami Anaokulu açma müsaadesini almayı başardı.

Mannheim'da Aralık ayı ortalarında üst düzey yetkililerin katılımıyla açılması beklenen Anaokulunun isminin Lalezar olduğunu açıklayan DİTİB Baden Eyaleti Başkanı Murat Muğan, ikinci ve üçüncü İslami Anaokulların Dortmund ve Hanover şehirlerinde açılacağını belirtti. Muğan ayrıca, Diyanet'in Köln'de bir televizyon kanalı açma projesinin de olduğunu söyledi.

DİTİB öğrenci evi projesi başlattı
Weil am Rhein şehrinde DİTİB'e bağlı 7 cemiyetle Eyyub Sultan camisinda bir araya gelen Karlsruhe Din Hizmetleri Ateşesi Mustafa Akpınar, Diyanet'in yaptığı çalışmalar konusunda bilgi verdi.

2014 yılında Kutlu Doğum Programı düzenlemek isteyen kurumlardan Diyanet'ten Hoca talep edenler varsa kendilerine bildirilmesini isteyen Akpınar, DİTİB'in yeni başladığı Öğrenci Evi projesine değindi. Öğrenci Evi projesinin DİTİB tarihinin en büyük hizmetlerinden biri olacağına inandığını söyleyen Akpınar, proje hakkında bilgiler verdi.

İslam'ın Almanya genelinde resmi din olarak kabul edilmesi çalışmaları
Toplantıya Mannheim'dan katılan DİTİB Baden Eyaleti Başkanı Murat Muğan, İslam'ın Almanya genelinde resmi din statüsüne kavuşması için yapılan çalışmalar konusunda bilgi verdi. Almanya'nın Eyalet sistemiyle yönetildiğini hatırlatan Muğan, daha önce Hessen ve Aşağı Saksonya eyaletlerinde İslam'ın resmi din olarak kabul edildiğini anımsatarak, DİTİB'in diğer eyaletlerde de İslam'ın resmi din statüsüne kavuşması için girişimlerini sürdürdüğü söyledi.

İslam'ın resmi din statüsüne kavuşmasının önemine değinen Muğan, "24 yıldır ilk defa bu Kurban Bayramı'nda izin alamadım. Gözlerim dolu şekilde makine üzerinde çalışırken, Yunan olan ustabaşından en azından Bayram Namazı için bir saat izin vermesi ricasında bulundum. Ancak eğer İslam resmi din olarak kabul edilirse bu sıkıntıların hepsini geride bırakacağız. Çünkü İslami Bayramlar resmi tatil olarak kabul edilecek." dedi.

DİTİB ilk İslami Anaokulu açma izni aldı
Aynı zamanda DİTİB Anaokulu proje kurulunda görevli olan Murat Muğan, DİTİB'in ilk İslami Anaokul açmak için gerekli izni aldığını müjdesini vererek konuşmasını sürdürdü. 7 yıl süren maratondan sonra ipi göğüslemenin heyecanını yaşadıklarını ifade eden Muğan, İslami Anaokul açmanın önünün açıldığına dikkat çekerek, okul açmak isteyenlerin Köln DİTİB'te görevli olan projeden sorumlu Başkan Faruk Şahin ile irtibata geçmesini tavsiye etti.
 

Mannheim'da Aralık ayı ortalarında üst düzey yetkililerin katılımıyla açılması beklenen Anaokulunun isminin Lalezar olduğunu aktaran Muğan, ikinci ve üçüncü İslami Anaokulların Dortmund ve Hanover şehirlerinde açılacağını belirtti. Muğan ayrıca, Diyanet'in Köln'de bir televizyon kanalı açma projesinin de olduğunu söyledi.
 

İslami hizmet için herkes cemaat kütüğünü doldurmalı
Murat Muğan'ın verdiği önemli bilgilerin ardından dernek tüzüğü konusunda cemiyetleri bilgilendirmek için sözalan DİTİB Baden Eyalet Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Keycek, İslami alanda çalışma yapmak için DİTİB'e bağlı bütün cemiyetlerin tüzüğünün aynı olması gerektiğini vurguladı. Gerek İslam'ın resmi din olarak kabul edilmesi gerekse de Müslümanları ilgilendiren diğer alanlarda sayının çok önemli olduğunu anlatan Keycek, Almanya'da ikamet eden bütün Müslümanlara Cemaat kütüğünü doldurma çağrısında bulundu. Cemaat kütüğünün DİTİB'e üyelik anlamına gelmediğini belirten Keycek, bunun herhangi bir mali külfetinin de olmadığının altını çizdi.
 

Toplantıya evsahipliği yapan Eyyup Sultan Camii imamı Adnan Üstün, yaklaşık 4 saat süren toplantıyı İLKHA'ya değerlendirdi. Kısaca kendini tanıtan Üstün, daha önce Ankara'da Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Hukuk Müşaviri olarak çalıştığını, ancak Allah Resulü'nün mirası olan Mihrab'a hizmet etmenin daha büyük bir şeref olduğu düşüncesiyle imamlığı tercih ettiğini belirtti. Yapılan toplantının ana ekseninin Almanya genelinde İslam'ın resmi din olarak tanınması olduğunu söyleyen Üstün, toplantıda ayrıca okullarda İslam'ın din dersi olarak verilmesinin üzerinde durulduğunu aktardı. İslam'ın resmi din olarak kabul edilmesinin, resmen kabul edilen diğer dinlere mensup insanlara tanınan kolaylıkları beraberinde getireceğine dikkat çeken Üstün, DİTİB'in başlattığı Cemaat Kütüğü çalışmasının buna binaen yapıldığını anımsattı. Cemaat Kütüğüne kayıt olmak için camilere üye olma şartının olmadığını söyleyen Üstün, Alman makamları nezdinde sayısal çoğunluğun önemli olduğunu, bunun için bu çalışmanın yapıldığını söyledi.
 

Marjinal sayılabilecek gruplara tanınan hak Müslümanlara da verilsin
Ahmediye gibi sayıları 30 bini bulmayan marjinal sayılabilecek grupların resmen tanındığını, ancak Almanya'nın en büyük dini cemaatleri arasında yeralan DİTİB, Milli Görüş ve İslam Kültür Merkezleri'nin oluşturduğu çatı kuruluşunun taleplerine karşılık verilmediğini ifade eden Üstün, "Müslümanlar olarak bizden istenilen sorumlulukları yerine getirdiğimiz takdirde bu sıkıntıları aşacağız." dedi.
 

Üstün, Ayrıca Anaokulu ve diğer İslami hizmetlerin yapılabilmesi için herkesi Cemaat Kütüğüne kayıt olmaya davet etti. (Basri Özmen - İLKHA)