ABD: Çekilsek mi çekilmesek mi?

Şaşırdık mı? Hayır! Acilen bir ay içinde Suriye'den çekilecekti ABD. Trump, böyle buyurmuştu. Hatta Erdoğan'ın ifadesiyle görüşmeleri esnasında telefon henüz kapanmadan Savunma Bakanına Suriye'den çekileceğini söylemişti. Öyle ki Putin bile şaşırmıştı bu işe. Kimse anlam verememişti. Onca silah yığınağı yap, onca üs kur, onca eğitim ver ve aniden/ansızın ‘çekiliyoruz; hem de bir ayda' de. Olacak iş mi? Kalp var insanda yüreklere iner vallahi!

Mevzubahis Trump olunca artık herkes alıştı gibi. Ne verilen sözlerine itimat var Trump'ın, ne söylediklerine… Çünkü anlık söylemlerin Bağdat'tan değil de Pentagon'dan döndüğünü böylece görmüş olduk. Hem de kaç defa…

Çekilme süresi olarak bir ay söylemi, önce dört aya çıktı. Sonra ‘ben dört ay diye bir şey demedim' dediye çıktı.  Sonra süre ortadan kalktı. Sonra şartsız çekilme şarta bağlandı. Sonra YPG'nin hakları korunmadan çekilmeyeceklerine dair açıklamalar yapıldı.

Yarın, ‘aslında çekilme diye bir şey yok. Kim bunu çıkardı' denilirse şaşırmayız. Trump'ın Pentagon'a söz geçirememesinin adı bu olsa gerek. Kısacası derin ABD, çekilmekten yana değil. Aman aman…

Köpekler ve insanlar!

John Steinbeck'in Fareler ve İnsanlar (Of Mice and Men), adlı eseri aklıma geldi. Mesele hayvan severlerin başıboş sokak köpeklerini sevmede aşırıya kaçması ve bu sevginin insan sevgisinin önüne geçmesi meselesidir.

Kamuoyu bu konudan kendini bilmez kişilerin hayvanlara yaptıkları işkencelerin etkisiyle hayvanların, özellikle köpeklerin insanlara yaptıkları karşısında ne yapacağını bilmez oldu.

Baksanıza Kayseri'de köpeklerin bir çocuğun ölümüne diğerinin yaralanmasına sebep olacak saldırıda bulunmaları gündeme nasıl düştü? Bundan bir ay önce yine okuldan dönen 2 öğrenciye saldıran sokak köpeklerinin görüntüleri, ondan önce de bir güvenlik görevlisine saldıran köpeklerin görüntüleri, 2 gün önce de Antalya'da çocuklara saldıran görüntüler… İnsanın köpeklere nazaran hiç mi kıymeti yok? Bir insan ile bir köpek/hayvan arasında neden tercihe zorlanalım ki?

Belediyeler bu işi usulüne uygun hal edebilir ve bu sevgiyi aşırıya dönüştürenlere karşı, barınaklara alarak hayvanları koruyabilir. Ancak usulsüz, kuralsız ve korumasız bir şekilde köpek besleyen ve insanların güvenliğini tehlikeye atanlar cezalandırılmalı. Sevgi, ölüme sebebiyet vermemeli.

Anlaşılıyor ki hayvanlar hakkından her açıdan derli, toplu ve düzenli bir yasa; kendi sosyal şartlarımıza göre bir an önce çıkarılmalı. Şayet yasa insanı öncelemiyorsa aman aman aman…