Arınç bir şey söyledi

Bülent Arınç geçtiğimiz gün BDP’nin bir milletvekili ile ilgili empati olarak değerlendirilen bir açıklama yaptı. Doğrusunu söylemek gerekirse söylediklerinde haklılık payı da var. Kendisinin insani sayılabilecek buna benzer başka açıklamaları da vardır.

Ancak Başbakan Yardımcısı Arınç’ın sözlerinin, farklı taraflardan değerlendirilmesi gerekiyor.

Öncelikle aklımıza Bülent Arınç’ın bir yıl önce Bütçe görüşmelerindeki; “Bir insanın kimliğini inkâr etmek o insanı inkâr etmek demektir. Kim, ne varsa bu topraklar üzerinde kendi kimliğini rahatlıkla söyleyecektir. O kimliğin bütün kültürel haklarını, Anayasal haklarını vereceğiz, tanıyacağız” özetindeki sözlerini hatırlıyoruz.

Bir yol bulunup bu önemli sayılabilecek açıklama neticesiz bırakılmalıydı. Kış aylarında olduğumuz için PKK’nın dağda eylem yapma sıkıntısı vardı. Birkaç gün ardından malum Uludere katliamı meydana geldi. O açıdan Arınç’ın her olumlu sözünden sonra bir tehlike de beklenebilir.

Bülent Arınç’ın açıklamalarındaki bir diğer taraf ise; açıklamalarına, partisinden pek arka çıkan olmamasıdır. Şike yasasındaki iddialı çıkışını hatırlarsınız. Başbakan iyileşir iyileşmez yumruğunu masaya vurmuş; tüm milletvekilleri hizaya geçmişti. Kendisi de sözlerini ‘hayatının hatası’ olarak değerlendirmişti.

Ayrıca gözleri çok kolay yaşaran bir bakan olarak “teröriste de ağlamayan insan değildir”e destek vermiş ancak Başbakan onun tam tersi fikirler açıklamıştı. Başbakanın kimi grup konuşmalarında da yaşarmış olan gözleri, kocaman açılmıştı. Fikir ayrılığının sorulması üzerine; “Ben de haklıyım, Başbakan da haklı” dedi. Nasrettin Hoca’nın eşine “Hanım sen de haklısın “ demesi gibi, herkes haklı.

Arınç, Öcalan ile ilgili de pek kimsenin söyleyemediği sözler söyledi: Karanlığın Kurbanı. Gerçi Öcalan devlet penceresinden bakıldığında evden sayılır. Zira kendisi Türklerin yeğeni ve de MİT’in damadıdır. Arınç da artık devlet mahallesinde ev sahibi sayılır. O kadar dönem iktidar ve de daha uzun yıllar milletvekili olmak; nadir kişilere nasip olur.
Öncelikli soru; meselenin en önde görünen kişileri birbirleri hakkında böyle iyiniyetli ise; bu ölenler niye ölüyor? Saniyen; elinden bir şey gelenlerin sorunu çözecek adımlar atmak yerine; her birkaç ayda bir gündemi meşgul edecek bir açıklama yapıp geriye çekilmesi; ne anlama geliyor?


İktidar partisinin ve de hükümetin ileri gelenlerinden birisi bir şey söylediğinde; insanlar ister istemez bir beklentiye giriyor. Demek ki bilmediğimiz bir çalışma var ve sorun çözülmeye doğru gidiyor sanıyor. Oysa şimdiye kadar tecrübe ettiğimiz kadarıyla ortada sadece bir kahve muhabbeti oluyor. Gece olunca herkes onunla ilgili bir rüya görüyor. Sabah ise aynı tas…
Allah herkese istikamet versin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.