Allah’ım biz çok Bel’am gördük, tarih boyunca gelip geçmiş nice Bel’amları ve yaptıkları Bel’amlıkları okuduk öğrendik.

Fakat böylesine kudurmuş bir Bel’amı inanın hiç duymadık, hiç görmedik ve rastlamadık.

Eğer izlemişseniz, onu dinleyen firavunların, generallerin ve subayların bile ağızlarının açık kaldığını, gözlerinin fal taşı gibi açılarak hayrete düştüklerini göreceksiniz.

Mısır’ın eski müftüsü Ali Cuma’dan bahsediyorum, sizler de izlemişsinizdir üst düzey ordu mensuplarına yaptığı konuşmayı.

Sakallı, cübbeli, sarıklı bir âlim(!) Müslümanlara ancak bu kadar kin kusabilir, Müslümanlara karşı ancak bu kadar kudurabilir.

İhvan’ul Müslimin mensuplarının haşeratlar gibi toptan öldürülmesi gerektiğini, onları öldürenlerin kesinlikle cennete gideceklerini söylüyor ve söylemekten öte kışkırtıyor, teşvik ediyor, üzerlerine sürüyor, hatta bir anlamda onlara emrediyor.

Kendisini dinleyen firavunlara da Allah’ın, Resulünün ve bütün müminlerin kendileriyle beraber olduğunu müjdeliyor.

Söyleyin Allah aşkına, tarih boyunca hangi Bel’am bu şekilde kudurmuştur?

Firavun ve askerleri bile şaşırmıştır bu duruma, hatta İblis bile bir çırpıda bunu söyleyememiştir yandaşlarına. Müslümanlar Mısır’ı asla gündemlerinin birinci sırasından düşürmemelidirler.

Çünkü Mısır’ın firavunları şu anda kudurmuşlukta zirve noktadadırlar.

General Sisi’ye seferberlik ilan etme yetkisini, yani toplu katliamlar yapabilme yetkisini de vermiş durumdalar. Resmi olarak İhvan kapatılmıştır ve sivil toplum kuruluşlarının listesinden çıkarılmıştır. Şimdi bunu fiilen de gösterme, ispat etme yoluna gideceklerdir. Yani büyük çapta terör estireceklerdir.

Türkiyeli Müslümanlar olarak Mısır için tam bir teyakkuz halinde olmalıyız, oturmamalıyız ve evlerimize girmemeliyiz.

Mısır’da İslam adına tarihi bir mücadele verilmektedir. Bu mücadelenin neticesi bütün bir İslam dünyasını çok yakından etkileyecektir. Özellikle Filistin ve Gazze’yi bire bir etkileyecektir. İslam dünyasının dört bir yanında verilen mücadeleleri de aynı şekilde etkileyecektir.

Hiçbir şey bize Mısır’ı unutturmamalı, bırakın unutmayı gündemimizin birinci sırasından düşürmemelidir. Allah’ım, ne çabuk unutuveriyoruz! Bir futbol takımının antrenörü bütün bir ülke gündemini günlerce değiştiriveriyor. Koskoca bir ülke günlerce giden antrenörü, yine aynı şekilde yeni gelen antrenörü konuşuyor. Tabii bu arada futbol maçları ve o maçlarda olup bitenler de insanımızın gündeminde hiçbir boşluk bırakmıyor.

Zaten ülke haftalarca bir paket beklentisine kendini kaptırmıştı. Sonrasında da açılan pakete kilitleniverdi bu defa.

Elbette paket bizler için de önemli, pakette yer alan maddeler; kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kaldırılması, andımıza son verilmesi, özel okullarda ana dil ve benzer maddeler elbette bizleri de ilgilendirir, bizim için de gündemdir.

Eğer bu paket başarılı olursa örtünme mücadelesi veren bayanlarımızın bundan sonraki rakipleri artık üniversite kapılarındaki görevliler, polisler olmayacaktır. Batı kaynaklı bir hayat tarzını dayatan bir dünya ile o hayatı yaşayanların taarruzuyla karşı karşıya kalacaklardır. Yani bundan sonra çok derinden ve sessiz bir örtünme mücadelesi başlayacaktır.

Fakat eğer örtünen bayanlarımız gerçekten inanıyorlarsa bu işi en güzel bir şekilde yaptıkları ve örtülerinin içini doldurdukları müddetçe üstün gelecek olan kendileridir.

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi ülke gündemini meşgul edecek Balyoz kararları çıktı. Rabbim bayramımızı ve gündemimizi bizim için lüzumsuz şeylerden korusun.

Bayramınız bu anlamda mübarek olsun, gerçekten bereketli olsun! Bayramınız İhvan’la olsun, Mısır’la olsun ve bütün Müslümanlarla birlikte olsun!