Batı destekli askeri cuntanın yönetimine karşı İhvan’ın direnişi bir ayı geçerek ikinci ayına girdi. Tüm tehdit, şantaj ve katliamlara rağmen bu şanlı direniş; keyfiyet ve kemiyetçe artarak devam etmektedir. Darbeye her türlü desteği açıkça vermekten çekinmeyen ABD ve Arap krallıkları İhvan’ın bu direnişi karşısında şaşkına döndüler. Bakanlar ve heyetler nezdinde ard arda Mursi ve askeri cunta ile görüşmeler yaparak kendilerince arabulucu rolüne soyundular. Taraf olan, cuntayı harekete geçiren, yönlendirenler hakem ve arabulucu olamayacağını bilmeliler.

Amerika her zamanki gibi şeytanlığını yapıyor. Bir taraftan askeri darbeyi yaptırtan iken bir taraftan da askeri cuntaya uyarılarda bulunmakta, Mısır halkının yanında olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Tüm destek ve yardıma rağmen askeri cunta devrilirse –inşallah devrilecek- hemen başka bir maske ve sesle Mısır halkının yanında olduğunu, Mısır ile köklü ilişkilerinin olduğunu, İhvan ile ilişkileri geliştirmek istediğini açıklayacak. Askeri cuntayla beraber Mısır’da yok olmak istemeyecek. Tıpkı şeytanın Bedir günü taraftarlarını bırakarak ‘… Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur, şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: Ben sizden uzağım, ben sizin göremediklerinizi (melekleri) görüyorum, ben Allah’tan korkuyorum…”(Enfal: 48) diyerek ortalıktan sıvışması gibi. Şeytan Amerika da kendi taraftarlarına ‘ben sizin göremediğiniz bazı gelişmeleri görüyorum’ diyerek onları yalnız bırakacaktır. Ki, Sisi, şimdiden Obama’ya sitem etmeye başladı…

Bu arada Mısır’dan gelen bazı dostlarla görüştük. Bu sayede birinci ağızdan sıcak haberler alma ve merak ettiklerimizi sorma imkânımız oldu. Aldığımız cevaplar elhamdulillah gönlümüze su serpti. Kendilerinde korku, umutsuzluk, yeisten eser görmedik. Aksine umutlu, maneviyatları yüksek ve en önemlisi misyonlarının ve ne yaptıklarının farkında olmaları bizleri ziyadesiyle sevindirdi.

Söylediklerini kısaca özetlersem:

- Şu an meydanlar hınca hınç dolu ve katılım gittikçe artmakta. Şehit olanların büyük çoğunluğu halktır. İhvan’dan az sayıda var. Bu da İhvanın halkla bütünleştiğini göstermektedir. Cemaati İslami ve diğer İslami camialar tek vücut gösterilere destek vermekte.

- Mısır’da direnişle geçen her gün Müslümanların lehine ve zalimlerin aleyhinedir. Zalimler de bunun farkında ve bayramdan önce gösterileri bitirmeye çalışıyorlar. Ramazan ayının bitmesiyle İhvan daha geniş çaplı gösterilere başlayacak ve hayatı durduracak farklı eylem ve protestolara girişecek.

- Askeri cunta ve batının baştan beri öngördükleri hiçbir hesab tutmadı ve şu anda bunun şokunu yaşamaktalar. İhvan’ın bu şiddette -oruçlu iken- direnç gösterebileceğini sanmıyorlardı. Bu onlar için tam bir şok oldu.

- Askerin halka ateş açacağına inanmıyoruz. Fakat İçişleri bakanlığına bağlı polis, istihbarat, özel yetiştirilmiş birimler ve baltacılar, halka karşı silaha başvurabilir. Ki şu anda halk arasında çapulcu olarak tabir edilen baltacılar, bu tür eylemlere başvurmaktadır. Baltacılara karşı saldırı amaçlı değil, savunma amaçlı bazı tedbirler de alınmış.

- Türkiye’deki gösteri ve yürüyüşler kendilerini ziyadesiyle memnun etmekte, İstanbul, Diyarbakır (Selahaddin Eyyubi’nin torunlarının Şeyh Said Palevi Meydanı’ndan –kendi ifadesi-) ve diğer şehirlerde yapılan destek yürüyüşler heyecan ve memnuniyetle takip edilmekte. Bu destek kendilerine moral vermekte ve maneviyatlarını zirveye çıkarmaktadır.

- İçişleri Bakanı, Rabiatül Adeviyye Meydanını tehdit, şantaj ve yerine göre şiddetle boşaltmak istemekte. Rabiatül Adeviyye Meydanı çukur olması hasebiyle burayı suyla doldurup boşaltırız, tehditleri yapılmakta. Fakat direniş salt bir iki meydanla sınırlı değil, tüm Mısır Adeviyye meydanıdır.

- Bu süreç kendilerine büyük tecrübeler kazandırmış. Tekrar işbaşına gelirlerse nerelerden ve nasıl işe başlayacaklarını iyi öğrenmişler. Mısır’daki durumu böyle açıklıyor, dostumuz.

Tarihte olduğu gibi direniş ve savaşları belirleyecek olan savaşan tarafların gösterdiği çabadır. Bir futbol maçında karşı takımın ataklarını kesen, şutları kurtaran, gol atan, pas veren ve skoru belirleyen sahadaki oyunculardır. Dışarıdaki izleyicilerin tezahüratı kendilerine moral verir, motive eder. Mısır’daki gidişatı belirleyecek olan da ihvan’ın tutumudur. Bu direnişteki sabır, sebat ve alacağı isabetli kararlar sonuç üzerinde direk etkili olacaktır. Bizler de onlara dua eder, yapacağımız sözlü ve fiili eylemlerle destek olur, moral veririz.