Çadır kentlerde kalan depremzedeler umutla evlerine dönmeyi bekliyor

Depremlerin onuncu gününde de yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmaları sürerken, binalarının hasarlı olması nedeniyle evlerine giremeyen vatandaşlar ise kurulan çadır kentlerde zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.

Türkiye'de 6 Şubat Pazartesi günü yaşanan Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem felaketinin yaraları sarılmaya çalışıyor. Gaziantep'in de içinde olduğu 10 ilde büyük bir yıkıma yol açan depremler, on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine, 100 bini aşkın kişinin de yaralanmasına neden oldu.

Artçı depremlerin devam etmesi nedeniyle yüzbinlerce insan sokakta, araçlarda, parklarda, kurulan çadır kentlerde ve toplanma alanlarında bekleyişlerini sürdürüyor.

Birçok ilde olduğu gibi Gaziantep'te de insanlar, günlerdir sokaklarda yaşamak zorunda kalıyor. Depremden kurtulan Gaziantepliler, açlık ve soğuk havada hayatta kalma mücadelesi veriyor.


Tekrar deprem olur endişesiyle evlerine dönmeyip araçlarda ve çadır kentlerde kalmayı sürdüren Gaziantepliler, bir yandan büyük bir korku yaşarken bir yandan da evlerine umutla dönmeyi bekliyor.

Bir an önce hayatlarının normale dönmesini arzu eden vatandaşların tek beklentisi ise depremlerin bir daha yaşanmaması.

Sıtkı Çakar

"Evler kontrol edilirse gideriz"

Gaziantep Şehitkamil ilçesi Gazikent Mahallesi'ndeki çadır kentte kalan Sıtkı Çakar, deprem gününden bu yana evlerine dönmediklerini söyledi.

Ailesiyle birlikte çadırda yaşadıklarını belirten Çakar, "Deprem anında yer sarsıldı, hepimiz korkudan dışarı çıktık ve sonra kendimizi burada bulduk. 9 günden beri dışardayız. 3 gün arabada yattık. Ondan sonra da geldik, çadırdayız. AFAD'ın çadırlarında kalıyoruz. Geçimi de kendi imkânlarımızla yapıyoruz. Evler kontrol edilirse gideriz. Ölüm de Allah'tandır." dedi.

Sevim Karabulut

"İhtiyaçlarımız giderilmiyor"

9 gündür çadırda yaşayan Sevim Karabulut, ısıtıcılara ihtiyaçlarının olduğunu kaydetti.

Çadırlarda büyük zorluklar yaşadıklarını vurgulayan Karabulut, şöyle devam etti:

"9 gündür dışardayız. Depremden dolayı çadırlarda kalmak zorunda kalıyoruz. Hiçbir şekilde ihtiyaçlarımız giderilmiyor. Kuyruk sıraları var, izdihamlar yaşanıyor. Yemekler bazen alimize geçiyor, bazen geçmiyor. Kendi imkânlarımızla çocuklarımıza bir şeyler hazırlamaya çalışıyoruz. Isıtıcılar hâlâ gelmedi. 2 yeğenim benimle çadırda kalıyor. 15 kişiyiz. Gelip de çadırlarda ihtiyacınız var mı diye de sorulmuyor. Birkaç defa bez almaya gittik, bizi azarlayıp geri gönderdiler. Artık ne yapacağımızı şaşırdık."

Adile Çakar

"Yardımlar çok düzensiz"

Yetkililerden ısıtıcı talebinde bulunan Adile Çakar, "9 çocuğumla beraber çadır kentte kalıyoruz. Bir engelli çocuğum var. Birkaç gündür bir ısıtıcı istiyorum, gelmedi bir türlü. Çocuğum hasta zaten. Üst baş yok. Bir şey almadan panikle hemen evden çıktık. Çocuklar burada perişan. Günümüz rezaletle geçiyor. Çocuklar yemek kuyruğuna giriyor, bazen ellerine geçiyor bazen de geçmiyor. Yardımlar çok düzensizdir. Daha evlerimizi kontrol bile etmediler." diye konuştu.

Nahsan Çakar

"Sobamızı evden getirdik"

Çocuklarıyla birlikte çadır kentte kaldıklarını dile getiren Nahsan Çakar, "Deprem olduğu günden beri çadır kentteyiz. Çok şükür evimizde hasar yok, az çatlaklar var. Sobamızı evden getirdik. Bazı sıkıntılar var. 9-10 kişi çadırda kalıyoruz." ifadelerini kullandı.

Muhammed Mamo

"Deprem nedeniyle çadır kente geldik"

Tek beklentilerinin bir daha depremin yaşanmaması olduğunu belirten Suriyeli Muhammed Mamo, "Deprem nedeniyle çadır kente geldik. Çocukların psikolojisi bozuldu. Kaç gündür buradayız. Temennimiz inşallah Allah bir daha bunu bize göstermesin." dedi.

Feyzi Mamo

"İnşallah deprem olmaz ve evlerimize döneriz"

Suriyeli Feyzi Mamo ise şunları söyledi: "Deprem saatinde yatıyordum, birden deprem oldu. Biz de korkudan direk sokağa çıktık. Eve girdiğimizde tekrar deprem oldu. Ondan sonra 2 gün parkta kaldık. Daha sonra çadırlara geldik. Belediye bizi buraya Gazikent'e getirdi. 10 gündür çadırlarda kalıyoruz. İnşallah deprem olmaz ve evlerimize döneriz."(İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.