Cengâver Hüseyin, Korkusuz Hasan, Goncagül İbrahim ve Yiğit Bedri…

Cengâver Hüseyin, Korkusuz Hasan, Goncagül İbrahim ve Yiğit Bedri…

Gafletin her yeri kapladığı karanlık günler… Acıyla haykırışların göğe yükseldiği zaman korkusuzca ve cengâverce bir direniş… Duydukları ilk gün İslami emirleri başlarında taşımaları… Bu ne bir gösteriş ne de bir rüyaydı… Sadece yüce Rabbin rızasıydı… Duy

AYŞE SARIAĞAÇ / DOĞRUHABER

İBRAHİM… Açılmamış gonca gül İBRAHİM…

Tertemiz pak İbrahim… Daha o genç yaşında nefsini ayakları altına alıp çiğneyen İbrahim… Rabbinin buyruğu ile O’na itaat eden, vefakâr şehit İbrahim… Bir genç bu kadar mı davasına ve şehadete âşık olabilirdi. Bu kadar mı susayabilirdi İslam’a. Tek hedef ve gayesi Rabbinin emrini ve yasağını uygulamaktı. Peygamber aşığı İbrahim… Hani bir şiirinde şöyle demiştin;

Secde ettim istedim, secde ettim bekledim


Allah şahit olsun ki Şehadete ahdettim


Bataklık kelebeği, çölde açan çiçeğim


Ana aşığı oldum aşığı Muhammed’in…

Allah’a, Resulüne ve şehadete âşık olduğunu bir kez daha anlatmıştın bu şiirinde. Okumaya âşıktın, boş zamanın yoktu. Zamanlarını en iyi şekilde değerlendirirdin. Ne güzel bir mevki ve hizmet bu İbrahim... Hedefinin tek amacıydı Fisebilillah…

Hani Rabbimiz der ya ; “Siz bana bir adım gelin ben size on adım” diye. Sen inşallah bu söze mazhar oldun ve şu an Rabbinin ve Peygamberin yanındasın. O herkese nasip olmayan şehadet şerbetini tattın ve yüce makama eriştin.

ŞEHADETİN KUTLU OLSUN…

HASAN… Korkusuz HASAN…

Direniş timsali Hasan… Rabbim sana Hz. Hamza’nın korkusuzluğunu ve cesaretini nasip etmiş. Sen Allah’tan korkmayanların korkulu rüyasıydın. Kimse yüzüne karşı el kaldırmaya cesaret edemez, zalimler sırtını dönmen için kollarlardı seni. Yiğidim… Onlar ancak sırttan vurmayı ve tuzaklarla galibiyeti kendi çaplarında tattırmaya alışmışlar. Hâlbuki onlar bu dünyada, öbür dünyada sürekli mağlupturlar. Davan senin için annen, baban ve kardeşindi. Davanın bir emri her şeyin üstündeydi. Sen o kadar yiğittin ki sorgusuzca sadece duydum ve itaat ettim felsefesi içindeydin. Bu ne azim? Bu ne korkusuz bir aşk? Sen ölümden değil ölüm senden korkardı. Onca sürgüne, sıkıntıya ve açlığa maruz kaldın ama dininden bir nebze olsun taviz vermedin. Bu ne yüce bir davranış, azimiyet ve mevkiyettir? Ve en sonunda, bu çok büyük bir mücadele sonunda aziz ruhunu Rabbi Zül Celal’a teslim ettin. Ve o en çok istediğin makama yani şehadete eriştin. ŞEHADETİN KUTLU OLSUN…

HÜSEYİN… Cengâver HÜSEYİN…

Yaradan için dünya lezzetlerinden vazgeçip Rabbinin buyruklarını her şeyin üstünde tutup, gerisini teferruat sayardın. Davandan sonra anne, babana verdiğin kıymet seni nasıl da yüceltirdi. Annenden şehadet duaları isterdin. O ana ciğeri, yana yana bakardı gözlerine. Yüce bir makam olduğunu bile bile o üç evladının da şehadete gideceğini anlatmıştı sanki o bakışlarıyla bir an. Ana yüreği dayanamamıştı. Ansızın boncuk boncuk yaşlar akıtmıştı göz pınarlarından. Bucak bucak annenden ayrılışların tıpkı muhacirin gibi… İslam’a hizmet ve davanı yüceltmek içindi tüm bu sıkıntı ve kederler. Küfre boyun eğmeden yaptığın mücadelenin ve direnişin karşılığıydı ŞEHADET. Vurulduğun o gün evde kilimlerin senin o mübarek kanınla dolması, ana yüreğinin en dayanılmaz haliydi düşüp bayılması. Kendi İslami yapını, ailene de tecelli ettirdiğin için onlar da omuz omuza aynı mücadeleyi ve direnişi sergilediler. Ne mübarek Ana, Baba’dır ki onlar İslam dini için oğullarıyla birlikte canlarıyla, mallarıyla mücadelede bulundular. Rabbim, kalanlara merhamet, şehadeti tadanlara da rahmet eylesin…

ŞEHADETİN KUTLU OLSUN…

BEDRİ… Yiğit BEDRİ…

İlim deryasında yüzen bilgi, kültür ve ahlak pınarı BEDRİ… Bilim ve kültürünü İslam’la özdeştirip, İslam’da büyük rol oynayan Bedri… Tıpkı ismin gibi… Ay’a benzeyensin. İman ışığınla insanları aydınlatan… Sen her gittiğin yerde, her oturduğun cemaatte İslam’ı en uygun şekilde tebliğ ederdin. Tıpkı Mus’ab Bin Umeyr gibi… Gecenle, gündüzünle Allah Azze ve Celle’nin ismini yüceltmek için sürekli bir mücadele içindeydin. Edep ve kültürünle örnek alınabilecek bir kişiliğe sahiptin. Tıpkı Hz. Osman gibi… Dünya mevkiine sahip olduğun halde, onları elinin tersi ile itip de Allah Zül Celalin rızasını en üstte tutarak mücadele ettin. Hicretler yaşadın ve memleketini terk ettin. Sırf şu yüce dini en yüceye taşıyabilmek için. Tek amacın yeryüzünde İslam’ın hâkim olmasıydı. Zalimlere fırsat vermemekti. Tabi ki bu yolda sarf ettiğin hiçbir şey karşılıksız kalmadı ve Yüce Mevla seni şehadet makamına eriştirdi. İşte bu zorlukların arkasındaki ikram da senin şehadetin oldu. Rabbim mübarek eylesin. Bizleri de sizler gibi mücadele edip de o makama kavuşanlardan eylesin… ŞEHADETİN KUTLU OLSUN…
 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler