Abdulhalim SEÇKİN

Abdulhalim SEÇKİN

Dini meslekleri icra edenler

 Yeryüzünde, her insan iaşesini elde etmek için bir emek sarf eder. Haram yollara tevessül edilmeden sarf edilen her emek, Müslüman'a ibadet olur. Haram icra edilmeyen hangi meslek olursa olsun fark etmez. Ancak kimi meslekler vardır ki yapıları gereği dini bir meslektir. Bunlardan imamlık, dini kitap satışı yapılan kitapçılık, din kültürü öğretmenliği, Kur'an kursu öğretmenliği, hac organizasyonu vb. sayabiliriz.

Dini meslekler diye nitelendirilen meslekler, bir yandan kişiye iaşe sağlarken, diğer yandan sevap kazandırır. O mesleği icra eden kişi de o sayede dinini yaşar ve dinine hizmet eder. Başkalarının da dini yaşamasına yardım eder ve rehberlik eder. Ancak burada, hassas bir nokta vardır ki mesleği icra ederken dini gaye önde olmalı, dünyevi gaye ikinci palanda olmalıdır.

Dini bir meslekte dünyevi gaye ön planda olduğu zaman, mesleği icra eden sadece dünyalığını düşünür. Örneğin, imamlık yapan bir kişi, sadece aylığını düşünür. Bir cenaze veya mevlit de gözünü halkın vereceği üç kuruşa diker. Ücretin verileceği aylarda her ne pahasına olursa olsun gerekli olan on beş öğrenciyi bulur ve kurs açar. Bir müftünün tabiriyle, imam öğrenci bulamadığında, gidip mezar taşlarında yazılı olan ölülerin isimlerini alır ve öğrenci olarak gösterir.

Temel gayesi ilahi rıza olan bir imamı ele aldığımızda, bu imam ücret verilsin veya verilmesin, senenin her deminde öğrencisi olur. Aşk ve şevk ile öğrencilerini yetiştirmeye çalışır. Görevini ihmal etmez. Kontrol, takip ve şikayet olsun olmasın, görevini ilahi rıza doğrultusunda icra eder. Aşk ve şevk ile görevine sarılır. O görevini ilahi rıza doğrultusunda icra ederken, iaşesini de temin eder. Mevla iaşesini bereketlendirir. Onu dünya ve Ahirette aziz eder.

Dini bir meslek ile uğraş, esasında Allah'ın lütfu keremidir. Bu mesleği icra eden herkes, belki bu bilinçte değildir. Ancak düşünün ki bir imam, günde beş vakit ezan okumakta, caminin cemaat sayısına göre bir ve binlerin arasında değişen cemaate namaz kıldırmakta, Kur'an okumakta ve dua etmektedir. Hangi kişi beş vakit namazını camide cemaatle kılabilir? Hangi ücret bir imamın cemaatin önünde kıldıracağı bir sabah namazının karşılığı olabilir? Hangi ücret bir öğrenciye öğretilen bir harfin karşılığı olabilir?

Örneği imamlık üzerinden verdim. Ancak dini her meslek örnek verilebilir. Hac ve umre organizasyonunu da örnek olarak vereyim. Düşünün ki siz senede bir, iki veya üç kez umreye, senede bir kez de hacca yüzlerce insan götürüyorsunuz. Bunun içinde, genci, yaşlısı, erkeği ve bayanı var. Bu insanları kutsal topraklara götürüyor, ihram giydiriyor, telbiye ve salavatlar getirtiyor, tavaflar say'lar yaptırıyor, tahliller ve tekbirler getirtiyor, kutsal mekânları bir bir gezdiriyorsunuz. İlahi aşk ile bunu yapanlara ne mutlu. Çünkü bu mesleği icra etmek ve insanlara bu manevi hazzı yaşatmak herkese nasip olmaz. Hem kendiniz menasikeleri yerine getiriyorsunuz, hem de başkasının menasikelerini yerine getirmesine öncülük ediyorsunuz. İhlas ile icra edilen bu amelin karşılığını dünyalık ile ölçmek mümkün değildir.

Dini hangi mesleği ele alırsak alalım fark etmez. Önemli olan bu işi ilahi aşkla ve ihlas ile icra etmektir. O zaman işinizden ve yaptığınızdan zevk alırsınız. Böyle bir mesleği icra ettiği halde bu mesleğin ruhundan uzak olan ve bu mesleğin kıymet ve değerini bilmeyen insanlar da vardır. Böyle kişiler dini bir meslek ile uğraşmakta ancak işlerini sadece dünyevi bir çıkar elde etmek için yapmaktadırlar. O zaman kazançları da sadece dünyalık olmakta, uhrevi bir kazançları olmamaktadır. Allah böyle kişilere de İslami bilinç ve dini görev bilinci versin.

Allah, tüm dini meslekleri icra edenleri, icra ettikleri mesleklerin bilincine vardırsın ve kalplerinden ihlas ve samimiyeti eksik etmesin.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.