Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Göral: "İstanbul Sözleşmesi iptal edilmelidir"

Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Göral: "İstanbul Sözleşmesi iptal edilmelidir"

Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, sözde aileyi korumak adına çıkartılan 6284 Sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi gibi kanunların, bu toplumun dini ve kültürel değerleriyle uyuşmadığına dikkat çekti.

Kamuoyunda "İstanbul Sözleşmesi" olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi", yaşattığı tahribatla büyük tepkilere neden oluyor.

Yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hem kadın cinayetleri hem de boşanmaların artması dikkat çekiyor.

Türkiye'de aile birliğini ciddi bir şekilde tehdit eden 6284 Sayılı, sözde "Aileyi Koruma Kanunu", kadın cinayetlerini ve boşanmaları artırırken, toplumun temel yapı taşı olan aileyi ise parçalıyor. Bu durum toplumu endişelendiriyor.

2019 yılı haziran ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle yaptığı istişare toplantısında, kamuoyunun ciddi anlamda tepkisine neden olan İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin, "İstanbul Sözleşmesi nas değildir, feshedilebilir." ifadelerini kullanmıştı.

"İstanbul Sözleşmesi bu topluma dayatılmaya çalışıldı"

Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, İslami değerlerle hiçbir şekilde bağdaşmayan ve toplumun altına adeta bir dinamit olarak yerleştirilen "İstanbul Sözleşmesi"nin iptal edilmesi gerektiğini belirtti.

Göral, "Aile ile ilgili bazı kanunlar çıkarıldı, İstanbul Sözleşmesi bu topluma dayatılmaya çalışıldı. Ancak bu kanun ve sözleşmelerin toplumumuzla, İslam toplumlarıyla uyuşmadığını çok açık bir şekilde görmekteyiz. Boşanma ve evlilik oranlarına baktığımızda, ailedeki yıkımı gördüğümüzde fazla da yorum yapmaya gerek yok. Geçmişe bakacak olursak periyodik olarak Türkiye'deki boşanma oranları yükseldiğini, evlilik oranlarının büyük bir oranda düştüğünü görürüz. Bunun yanında kadın cinayetleri de meydana gelmektedir ve her gün basında, sosyal medyada kadın cinayetlerini görmekteyiz. Bu durum gösteriyor ki aile ile ilgili çıkarılan kanunlar ve İstanbul Sözleşmesi, bizim toplumumuzla bir doku uyuşmazlığı yaşamıştır." dedi.

"Aile yapımıza uymayan maddeler kesinlikle değiştirilmelidir"

Aile ile ilgili kanunlar çıkarılırken toplumun inancı başta olmak üzere gelenek ve göreneklerinin de dikkate alınması gerektiğini belirten Göral, "O zaman burada yapılacak olan bizim kendi aile yapımıza göre, gelenek ve göreneklerimize göre, aile kurumumuza yakışacak, aile kurumumuzu ayakta tutacak kanunlar çıkarılmalıdır. Eğer 'İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması gerekiyorsa kaldırılmalıdır, kaldırılması gerekmiyorsa en azından bu sözleşmenin bazı maddeleri yani toplumumuzla, aile yapımıza uymayan maddelerin kesinlikle değiştirilmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden gözden geçirmemiz gerek. Bununla ilgili bir çalışma yapıyoruz." açıklamalarını da değerlendiren Göral, "Cumhurbaşkanımız son günlerde bunu dile getirmektedir. Biz de kendisiyle aynı kanaatteyiz. İnşallah Cumhurbaşkanımız, bu kanun ve sözleşmelerle ilgili olarak olumlu adımlar atar. Bu konuda kendisini sonuna kadar desteklemekteyiz." diye konuştu.

"Kadına en büyük değeri İslam vermektedir"

Avrupa toplumu ile İslam toplumları arasında farklar bulunduğuna dikkat çeken Göral, Avrupa'daki kanunların ve sözleşmelerin bu topluma dayatılmasının yanlış olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Bizde bir taklitçilik almış başını gidiyor. Cumhuriyet ilk kurulduğunda kanunlarımızın bir kısmını İtalya'dan, Almanya'dan, Fransa'dan ve bir kısmını da İsviçre'den aldık. Öncelikle şuna bakmak gerekiyor. Bizim toplum yapımız ile Avrupa'nın toplum yapısı bir mi? Bizim yaşantımız, dinimiz, örfümüz, adetlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz, Avrupa'da yaşayan insanların, örf ve adetleriyle, gelenek ve görenekleriyle aynı mı? Biz, bir İslam toplumuyuz. Ailenin kanunla koruma altına alınmasının toplumda uygun olarak görülmüyor. Zaten İslam dini, aile ile ilgili olarak çizgileri çizmiştir. Kadının ve erkeğin yeri bellidir? İslam'a göre kadına değer verecek olsak, günümüzdeki bu kadın cinayetlerinin olacağını sanmıyorum. Çünkü kadına en büyük değeri İslam vermektedir. Peygamber Efendimizin hayatına bakacak olsak bu durum böyledir. Peygamber Efendimizin eşi Hazreti Aişe başta olmak üzere diğer eşleri ile olan diyalogları, yaşantısı bize bunu ispatlıyor. Yani İslam aile ile ilgili olarak çizgileri belirlemiştir ve İslami bir aile hayatının da ne şekilde olması gerektiğini en güzel şekilde göstermiştir.

"Aile yıkılırsa toplum da yıkılır"

Ailenin toplumun yapıtaşı olduğunu ve korunması gerektiğini belirten Göral, "Aile yıkılırsa toplum da yıkılır. Toplumun temeli ailedir. Eğer siz, bir binanın temelini sarsarsanız, yıkmaya çalışırsanız binanın yıkılması da elzemdir. Bu nedenle biz ailemize sahip çıkmalıyız. Aile ile ilgili düzenlemeler yapılacaksa da kendi dinimize, örf ve adetlerimize, kendi yaşantımıza göre çizgiler çizilmelidir. Kanunlar buna göre getirilmelidir. Ailenin ve kadının kanunla korunmaya ihtiyacı olduğu kanaatinde değilim. Zaten bu konuda herkes üzerine düşeni yaparsa kesinlikle bu tür sıkıntılı durumlar olmaz. Kendi aile yaşantımızı İslam'a göre belirlersek, İslam'ın çizdiği doğrultuda hareket edersek bu sorunlar yaşanmayacaktır." diye konuştu.

İLKHA

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.