Mübarek Ramazan ayındayız. Her yıl olduğu gibi ülkemizi manevi bir atmosfer kaplıyor. İnançlısı, dindarı, liberali ile toplum mübarek ayların sonuncusu olan Ramazan ile az ya da çok maneviyata yöneliyor. Caddeleri, sokakları, evleri, işyerlerini manevi bir güzellik kaplıyor. Türkiye’de dini eğitim, dini hizmetler ve manevi alanın, kısaca bütün diyanetten sorumlu kuruluşumuz Diyanet İşleri Başkanlığı da bu yıl ki Ramazan temasını “Helal Kazanç, Helal Lokma” olarak belirledi.

Diyanet’in Colalı İftarı

Ancak önceki gün Ankara Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın çalışanları için verdiği ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yardımcıları, Diyanet Vakfı yöneticileri, diyanet sendikalarının başkanlarının da katıldığı, İller Bankası Sosyal Tesisleri’nde ortaklaşa düzenlediği iftar yemeğindeki Cola kutuları, gönülleri yaraladı.

Görmez  Cola Ve Benzeri Şüpheli İçecekleri Kaldırtmıştı

Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz yıllarda; paylaşmak güzeldir, kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukukunu bu yıl ise helal gıda ve helal lokma gibi toplumsal duyarlığı artıran temalarla kamuoyunda takdir toplayan kampanyalara imza attı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in ise göreve geldikten sonra Başkanlık Makamında yer alan büfelerden Cola ve benzeri şüpheli içecekleri kaldırdığını biliyoruz. Buna rağmen müftülük ve Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğü’nün çalışanlar için organize ettiği iftar programında, Cola’nın vazgeçilmez içecek olarak masalara dizilmesini anlamakta kamuoyu zorlanıyor. Acaba, helal-haram ve şüphe konusunda en hassas olması gereken Diyanet İşleri’ne ve Başkanının masasına hangi vurdum duymaz ve umursamaz anlayış cola şişelerini dizebiliyor? Hangi anlayış, karamel rengini veren “5-metimidazol” madde ve az da olsa alkol bulunduğuna dair iddialarıyla uğraşan sinsi içecek Cola’ya Türkiye Diyanet İşleri Başkanı’nın masasına koyarak meşruiyet oluşturmaya çalışıyor?

Colaya neden duyarsızız?

Sadece Diyanet’i bu noktada eleştirmekte haksızlık olur. Dini bilgisi yetersiz ve dini hassasiyet noktasında biraz şanssız olan toplum kesimleri hariç, tarikatı, cemaati, siyasalı, muhafazakar demokratı, radikali ile neredeyse bütün İslami kesimlerde de gözlenen şüpheli içecekler ve bunların başında gelen Cola’ya karşı olan vurdumduymazlık hayretle karşılanıyor. Söz konusu firma ise, ramazan ayının gelmesiyle birlikte öyle albenili ve iftarlı sofra, muhabbet, manevi atmosfer mesajlı öyle albenili reklamlarla “Türk Televizyonlarını” süslüyor ki, zannedersiniz zemzem reklamı mübarek. Colanın CEO’sunun Türkiye asıllı Amerikan vatandaşı Muhtar Kent olduğu bilgisini de vermek gerekiyor.

Cola’nın Gelirleri İsrail’e

Ancak ne bembeyaz Türkiye’den yöneticiler ne de cola şişeleriyle süslenmiş albenili iftar reklamları başta dini duyarlılıktaki, sonrasında ise milli duyarlılığı yüksek kesimlerin Colaya karşı bu kadar vurdumduymaz olmasını gerektirmiyor. Mesele inanç, dindarlık, hassasiyet, helal lokma ve içecek olunca, konuyu bireysel özgürlük noktasında almak da mümkün olmuyor. Colanın Yahudi asıllı sahibinin CNN International’a geçtiğimiz yıl yaptığı “Temmuz ayının tüm gelirini ve bundan sonra ki ayların kar paylarını İsrail ordusuna devrettiği” açıklamasını da hatırlatmak gerekiyor.

Milli Gazete