Diyarbakır’da 9. Ulusal Hidroloji Kongresi başladı

Diyarbakır’da 9. Ulusal Hidroloji Kongresi başladı

​Diyarbakır Dicle Üniversitesinde su bilimi ile ilgili güncel, etkin araştırma ve uygulamaların paylaşılacağı 9. Ulusal Hidroloji Kongresi başladı.

8’incisi 2015 yılında Şanlıurfa Harran Üniversitesinde düzenlenen su bilimi ile ilgili güncel ve etkin araştırma ve uygulamaların paylaşıldığı Ulusal Hidroloji Kongresinin 9’uncusu Dicle Üniversitesi Kongre Merkezinde başladı.

Kongreye; Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Profesör Doktor Cumali Kılıç, Su Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Profesör Doktor Zekai Şen, Türkiye Ulusal Hidroloji Komisyonu Üniversiteler Temsilcisi Profesör Doktor Hafzullah Aksoy ,DSİ 10.Bölge Müdürü Murat Dağdeviren, Dicle Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Talip Gül ve Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Abdullah Toprak ve öğrenciler katıldı.

Kongrede açılış konuşmasını yapan, Dicle Üniversitesi İnşaat Mühendislik Bölümü Başkanı Zeynel Fuat Toprak 9’uncu Ulusal Hidroloji Kongresinde sorunlar ve sorunların çözümleri tartışılacağını söyledi.

Toprak, “Bunun için kongreye, 30’u aşkın üniversiteye 100’ün üzerinde akademik bildiri gönderilmiştir. Bu bildirilerin her biri en az iki hakem tarafından incelenecek şekilde, hidrolik ve su kaynakları programı olan tüm üniversitelerimizin seçilmiş akademisyenlerden oluşan 80 kişilik bir birim kurumu tarafından değerlendirilmiştir. Farklı üniversitelerimizden hidroloji alanında çok iyi bilinen 8 akademisyenimiz davetli konuşmacı olarak çağrılmıştır. Kongre 2 gün süreyle toplam 14 oturumda gerçekleşecektir.” dedi.

Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Toprak ise tarih boyunca medeniyetlere suyun şekil verdiğine işaret etti.

Toprak, şöyle devam etti: “Sen Nehri olmadan Paris’i düşünemeyiz, Thames Nehri olmadan Londra’yı, Nil Nehri olmadan Kahire’yi, Boğaz olmadan İstanbul’u ve Dicle Nehri olmadan Diyarbakır’ı düşünmek mümkün değildir. Dolayısıyla su her zaman tarih boyunca bütün medeniyetler için önemini arz etmiştir. Son zamanlardaki iklim değişiklikleri suyun önemini bir kez daha göz önüne getirmiştir. Bu noktada bu kongrenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

Türkiye Hidrolojik Kongresinin ilkinin 1979’da düzenlendiğini ifade eden İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Ulusal Hidroloji Komisyonu Üniversiteler Temsilcisi Prof. Dr Hafzullah Aksoy, kongerin 1998 yılından itibaren sistematik ve sürekli olarak bu güne kadar geldiğini belirtti.

Aksoy, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Aksoy, "Türkiye ulusal hidrolojik komisyonu olarak düşük akımlar ve kuraklık ile ilgili sonlanmak üzere olan bir çalışmanın içine girdik. Benzer şekilde ölçüm ağları ile ilgili sıkıntılarımız var. İkinci proje olarak Türkiye Ulusal Hidrolojik Komisyonunun yürüttüğü ölçüm ağı yetersiz olarak akarsu havzalarında acaba bize akım lazım olursa bunu nasıl tahmin ederi?  Bunla ilgili bir çalışmadır." diye belirtti.

Suyun bilimsel yönleri kadar politik yönlerinin de önemli olduğunu ifade eden Türkiye Su Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Profesör Doktor Zekai Şen ise su hukuku hakkında mühendislerin az olduğunu, onun için su hukuku hakkında Türkiye’yi uluslararasında savunabilecek kişilerin yetişmesi için yurt dışına giden öğrencilere Su Vakfı olarak yardım çalışmalarının olduğunu söyledi.

"Fert ve toplum olarak suyu iyi kullanmak zorundayız"

Diyarbakır’ın 13 bin yıllık bir geçmişi olduğunu ve çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığını ve ondan dolayı Diyarbakır’ın çok önemli bir kent olduğunu belirten Dicle Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Talip Gül ise şöyle konuştu:

“Bu kentin üniversitesinin rektörü olmaktanda mutluluk duyuyorum. Bizim üniversitemiz 51 yıllık bir geçmişi olan bir üniversite ve bu tür bilimsel faaliyetlere çok önem veren bir üniversiteyiz. Geçtiğimiz eğitim ve öğretim yılında bu salonlarda toplam 269 tane bilimsel faaliyet yapıldı. Ve yapılan 269 bilimsel faaliyetlerden 7 tanesi uluslararası sempozyum ve kongre niteliğindeydi. Hidroloji çok önemli bir bilim dalıdır. İnsan yüzde 75’i sudan oluşmaktadır. Dünyanın yüzde 75’ide su ile kaplıdır. Fakat bu suyun da yüzde 70’i kullanılamaz haldedir. Buzullarda, atmosferde, yer altındadır. 2050 yılında dünya ülkelerinin bedeninin yüzde 35-40’ının su sıkıntısı çekeceği belirtilmektedir. Biz fert olarak ve toplum olarak suyu iyi kullanmak zorundayız.” dedi.

Hidrolojinin dünyada her zamankinden daha çok önem kazandığını ifade eden DSİ 10. Bölge Müdürü Murat Dağdeviren de artan nüfusun, hızlı kentleşme ve belli bir takım sorunları da beraberinde getirdiğini belirtti.

Dağdeviren, "Bu sorunlar; şehir taşkınlarının artmış olması, içme suyu ihtiyacının artmış olması, su kirliliği ile ilgili problemlerin gündeme gelmiş olması, tarımsal arazilerin azalması ve kuraklıktır. Bütün bunlar insanoğlunu gelecekte bekleyen tehlikeler arasında yer almaktadır.  Hidroloji temel bilim olarak bütün bu sorunların kaynağına inmeye çalışmakta, insanoğlunun doğayı anlamaya çalıştığı en temel bilim dalı olarak hidrolojiyi ifade edebiliriz.” diye ekledi.

Programda, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Cumali Kılıç da bir konuşma yaptı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.