Diyarbakır'da Eğitim Sen Şubesi, Dicle Üniversitesi'nde BDP/PKK'li grubun Kutlu Doğum programını engelleme girişimiyle başlayan bir basın toplantısı düzenledi.  Toplantıda Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Kasım Birtek'in yanı sıra KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve Haber-Sen Genel Başkanı Ferhat Apsin'de hazır bulundu.  

Basın toplantısında PKK/BDP yandaşlarının yaptıkları yalan ve çarpıtmaya dayalı açıklamaları tekrar edildi. Birilerinin ellerine verdiği açıklamayı okudukları belli olan, sözde eğitimci bu kişilerin, açık ve aleni olan saldırgan tarafı koruyup mağdur tarafı suçlamaları hayretle karşılandı. Eğitimci olan bu kişilerin aleni bir olayda böyle yalan, iftira ve çarpıtmaya dayalı bir açıklama yapmaları, bu kişilerin öğrencilere ne verebileceği tartışmasını da beraberinde getirdi.

Bilindiği gibi bu sendikanın üyeleri genel olarak batıda Kemalistlerden, doğuda ise Marksistlerden oluşmaktadır. İslam’a ve değerlerine tahammülsüzlükleriyle bilinmektedirler. Daha öncede bu sendikanın genel başkanı Kur’an için, 1400 sene öncesinin hurafeleri diye nitelendirmişti. Özgürlükçü geçinen Eğitim Sen, başörtüsüne bazı alanlarda serbestiyet getiren yönetmelik değişikliğini de Danıştay’a götürerek iptal ettirmişti.

yalan ve çarpıtmalarla dolu basın toplantısında konuşan Kasım Birtek, "Dicle Üniversitesi'nde çıkan olaylar iddia edildiği gibi iki grup öğrencinin çatışması değildir. Bizzat polisin denetimi altında gerçekleşen bir provokasyondur. Dicle Üniversitesi rektörünün polise dayanarak üniversiteyi yönetmek istemesi bu olaylara zemin oluşturmuştur. Diyarbakır'daki herhangi bir etkinlikte çocukların eline bulaşmış olan bir toprak parçasından hareketle bu çocukların taş atmış olabileceği sonucuna varan polis, çocukları gözaltına alarak yıllarca ceza almalarını sağlayabiliyor. Her nedense eli sopalı, satırlı saldırganları dokunamıyor" diyerek olayı akıl almaz bir şekilde çarpıttığı görüldü.

Rektörlüğü kendilerini yok sayarak üniversiteyi yönetmekle itham ederek sözlerini sürdüren Birtek, olayı neden çarpıttığı ise şu sözleriyle kendini ele veriyor: "Rektörlük bir taraftan kadrolaşmayı sürdürürken diğer taraftan kadrolara arasında ayrımcılık yapmaktadır." Birtek, bu sözleriyle  kadrodan kendilerine pay verilmediğini için rektörlüğü ve dolayısıyla saldırıya uğradıkları kamera kayıtlarıyla sabit olan Bilge Gençliği hedef aldığı düşünülüyor.