Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Ey kirlenen yeryüzü! Bak ben geldim!

Ey tepeden tırnağa kirlenen yeryüzü!  Arınmak istemez misin, temizlenmek istemez misin? Bak ben geldim ben. Ben orucum, ben Ramazanım, ben Rahman’ın çağlayanıyım!

Ey yeryüzü, ey yeryüzünü kirleten insanlık! İçerisine gömüldüğünüz çamurdan, çırpınıp durduğunuz bataklıktan kurtulmak istemez misiniz? Bakın işte ben geldim ben!

Ey insanlığın perdelenen gözleri, ey insanlığın tıkanan kulakları, ey insanlığın kuruyan merhamet damarları, ey insanlığın kararan kalpleri, ey insanlığın paslanan vicdanları! Ben geldim ben, sizin için geldim.

Ey etraflarına bir kerecik olsun dönüp bakmayanlar, kendilerinden başkasını görmeyenler, ağlayanlardan haberdar olmayanlar, inleyenleri duymayanlar, yedikçe azgınlaşanlar, doydukça tuğyan edenler, firavunluğa kalkışanlar, ilahlığa yeltenenler, ben geldim ben, ben orucum, ben Ramazan’ım!

Yeryüzünü cehenneme çeviren ve yaşanmaz hale getiren bu kirlerinizden temizlenip arınmak istemez misiniz?

Şöyle birazcık boynunuzu bükmek, istemez misiniz?

Haddinizi hududunuzu bilmek, aciz bir kul olduğunuzu hatırlamak istemez misiniz?

Varlığınızın nihayetinde bir yudum suyla, bir lokma ekmekle mümkün olduğunu kabullenmek istemez misiniz?

Kısacası bir hiç olduğunuzu itiraf etmek istemez misiniz?

İşte bütün bunları size öğretmek için geldim, ben orucum, ben Ramazan’ım, ben beşeriyetin altında yıkanacağı, arınacağı çağlayanım!

Bugün bende arınamayanlar, bugün bende temizlenemeyenler var ya, iyi biliniz ki onlar ancak ateşte temizlenecekler, onları ancak cehennem temizleyecek!

Ben geldim ey yeryüzü, ben geldim! Ben Ramazan’ım yani ben Hira’yım, yani ben İkra’yım, ben Cebrail’im, ben Muhammed’im, ben Leyletü’l-Kadir’im, bunlar hep bendedir.

Teravihimle geldim size, sahurumla geldim size, iftarımla, iftar sevincimle geldim size ve ben bayramımla geldim size.

Ben Ramazan’ım, beni anlarsanız, beni yaşarsanız size daha büyük bir sevincin müjdesini vermeye geldim; Cennet’in Reyyan isimli kapısından gireceğinizi haber vermeye geldim!

Ben Furkan’ın kendisinde indiği geceyim, doğru nedir eğri nedir benimle bilinir, benimle çıkılır karanlıklardan aydınlığa.

Ben Rahman’ın coşkun akan çağlayanıyım, bende yıkananlar tertemiz olurlar.

Bende yıkanan kalpler bembeyaz olur, nurla dolar.

Bende yıkanan gözler ışıl ışıl parlar.

Bende yıkanan vicdanlar dünyanın vicdanı olurlar.

Benimle yıkanan diller huzuru ve mutluluğu konuşurlar.

Uyanın, bakın ben geldim ben!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.