Mayısta balıkçı bir aileden 24 metrelik eski bir balıkçı teknesi alan, Kanadalı, Amerikalı, Güney Afrikalı, Avustralyalı ve Avrupalı bir grup aktivist, başlattıkları kampanya ile gerekli finansmanı sağlayıp, en kısa zamanda İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ticari ambargoyu kırmayı amaçlıyor.

"Gazze'nin gemisi" adlı inisiyatifin Avrupa ve Kanada sorumlusu David Heap, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Elbette ki her şeyi çözemeyeceğimizi biliyoruz. Bizlerin amacı, dünyanın vicdanını Gazze için harekete geçirmek. Bundan önce Gazze ile ilgili sivil toplum örgütlerinin yaptıkları tüm girişimler insanların vicdanının uyandırılması içindi" dedi. Aktivistler olarak önceliklerinin insan hakları olduğunun altını çizen David, "Ama öyle gözüküyor ki, yaşadığımız dünyada ticari haklar, insan haklarının önünde yer alıyor. Siyasiler, ticari haklara daha çok itibar ediyor. Bundan dolayı sadece seyahat özgürlüğü değil ticaret özgürlüğünü düşünerek de bu inisiyatifi başlattık. Avrupa'da İsrail ile karşılıklı ticari anlaşmalar var. Ama bu anlaşmalar işgal altındaki Filistin topraklarında ticaret yapılmasını önleyici bir şartlandırma taşımamalı" değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa'nın birçok farklı yerini dolaşarak "Gazze'nin gemisi" projesine finans, siyasi ve sosyal destek arayan Kanada vatandaşı Heap, 300 bin dolar olarak hedefledikleri gerekli bütçenin 3'te 1'ini şu anda topladıklarını ve planlarına göre eylül ya da en geç ekim ayında geminin teknik olarak hareket etmeye hazır olacağını söyledi.

"Güvenlik sebeplerinden dolayı, bazı şeyleri anlatabiliriz ama her şeyi söyleyemeyiz. Hangi yöne gideceğimizi yola çıktığımızda açıklayacağız" diyen Heap, geminin teknik seyir kapasitesinin en fazla 3 günle sınırlı olduğunu, bu yüzden Kıbrıs, Türkiye veya Mısır'a ulaşabileceklerini belirtti. "Filistinli üreticiler ile dayanışma içinde olan dünyadaki alıcılar arasında bağlantı kurmaya çalıştıklarını" anlatan Heap, 50 metreküplük konteyner kapasiteye sahip olan gemiyle yapmak istediklerini şu şekilde anlattı:

"Filistinli üreticiler, daha mallarını gemiye yüklemeden paralarını almış olacaklar. Filistin'de endüstri ve zanaat, İsrail işgaliyle son 20 yıldır sistematik olarak büyük oranda ortadan kaldırıldı. Ama halen olan bazı şeyler var. Hurma üretimi, el sanatları gibi. Biz, uluslararası insani yardıma ihtiyaç olmadan Gazze'nin bağımsız olarak kendi ekonomisini yaratabileceğini ve kendi kendine yetebileceğini göstermek istiyoruz."

"Gazze'nin gemisi" girişiminin sözcüsü, bu zamana kadar devletler bazında yaptığı görüşmelerle ilgili de bilgi verdi. Norveç, İsveç gibi bazı İskandinav ülkelerinde projeye yönelik siyasi ilgi olduğunu ancak kendi ülkesi Kanada'da kendilerini kabul edecek siyasi muhatap bile bulamadıklarını kaydeden Heap, "Biz, harekete geçmek için siyasi liderlerin rızasını beklemiyoruz. Biz zaten önden harekete geçiyoruz. Onlardan daha sonra, gerek olması halinde bize destek vermelerini istiyoruz. Bizim yaşadığımız en büyük sorun hep aynı: Dünya halkına ulaşıp, onların ilgisini Gazze'ye çekmek. Çünkü başka ülkede olan bir şey için halkların ilgisini o yöne çekmek çok zor bir şey" dedi.

Mavi Marmara saldırısını yaşayan İspanyol aktivist Laura

Öte yandan 2010 yılındaki Özgürlük Filosu'nda yer alan İspanyol aktivist Laura Arau da Mavi Marmara saldırısından bu yana çok şeylerin değiştiğini savundu. "Şu anda uluslararası sivil toplum kuruluşları olarak çok daha iyi bir düzeydeyiz. Çünkü bölgede olanlarla ilgili çok daha fazla bilgimiz ve vizyonumuz var" diyen Aura, "Mavi Marmara saldırısı keşke olmasaydı ama o olaylar sonrasında daha önceden ulaşamadığımız yerlere şimdi daha rahat ulaşabiliyoruz" diye ekledi. Gazze'ye yönelik hep sivil bir girişim yaptıklarını ve hükümetlerin bunlara aktif katılımlarını hiçbir zaman beklemediklerini vurgulayan İspanyol aktivist, "Tek isteğimiz, İsrail'in olası müdahalesi gibi gerekli olan anlarda devletlerin bizlere kurumsal siyasi desteklerini vermesidir. Biz tamamen yasal bir hareket yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Aura, "geçmişte yasadışı bir şekilde uluslararası sularda Mavi Marmara saldırısını gerçekleştiren İsrail'in, Gazze'nin gemisi girişimini de engelleyebileceği" uyarısında bulundu.

Aura ayrıca, Mavi Marmara saldırısı sonrasında İspanya Ulusal Mahkemesi'nde açılan soruşturmanın ucunun halen açık olduğunu belirterek, geçen yıl sonunda Ulusal Mahkeme savcısının İspanyol hükümetine yaptığı "Bu davayı Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşıyın" tavsiyesine hükümet kanadından halen bir cevap gelmediğini hatırlattı.