
Gülsuyu Mahallesi’ndeki olayların nedeni
Gezi olayı olarak farklı bir boyuta taşınmak istenen 4 örgütün rant mücadelesini Emre Uslu deşifre etti.
Maltepe Gülsuyu mahallesinde açılan ateş sonucu 6 kurşunla hayatını kaybeden Hasan Ferit Gedik'in cenazesinin anma töreni için Gülsuyu'na götürülmesine izin verilmiyordu. Bu durum örgütler ile mahalleliler arasında çatışmalar olarak aktarıldı. Gezi eylemcilerini hareketlendirildi. Fakat Ferit Gedik için Gülsuyu'nda tören yapmak isteyen kalabalığın Armutlu'daki gergin bekleyişi 3 gün sürdü. İzin çıkmasının ardından olaylar yatıştı.
ASLINDA NELER YAŞANDI
Taraf yazarı Emre Uslu ise, bugünkü yazısında yaşanan bu olaylara yer verdi. Gezicilerin farklı bir boyuta taşımak istediği durumun, aslıda örgütler arası hesaplaşma olduğunu ortaya koydu. Yazısını "İşin özü şu: Gülsuyu Mahallesi’ndeki çatışmaların altında mahalleye kimin hâkim olacağı, rantı kimin paylaşacağı tartışması yatıyor. Bu, bir tür iktidar mücadelesi..." diyerek noktaladı.
EMRE USLU'NUN BUGÜNKÜ YAZISI
İstanbul’da Maltepe İlçesi’nin Gülsuyu mahallesinde olan olaylarda gençler yaşamını yitirdi. Olaylar medyada uyuşturucu çeteleri ile Gülsuyu Mahallesi halkı arasında yaşanıyor gibi yansıtıldı. Oysa, her zaman olduğu gibi taraflar siyasi pozisyonlarına göre tutum takınıyor. Çoğu medya kuruluşu ideolojik tutumlarına göre olgunun ne olduğu ile değil nasıl bir algı yaratmak istedikleriyle ilgileniyorlar.
EMNİYET'E GÖRE YAŞANAN OLAYIN NEDENİ
Emniyet’e göre Gülsuyu Mahallesi’nde olan şu: “Tahsilat çetesi ile başta DHKP-C olmak üzere kısmen de MLKP ve PKK ile çatışma yaşanıyor. Bu yüzden insanlar ölüyor ve yaralanıyor.”
MAHALLEDEKİ ÖRGÜTLER
Gülsuyu Mahallesi fiilen dörde bölünmüş durumda. Mahallenin en üst tarafları PKK, orta tarafları DHKP-C ve MLKP örgütlerinin fiilî kontrolü altında. Mahallenin alt tarafları Bingöllü bir çete tarafından terörize ediliyor. Zaten çeteye de “Bingöllüler Çetesi” diyorlar...
BİNGÖLLÜLER ÇETESİNİN ÖZELLİKLERİ
Çete çok büyük bir çete değil; yaklaşık 30 kişiden oluşuyor, ama oldukça gözü kara bir grup. Çetenin kurucuları dört kardeş: Mesut Turan, Zafer Turan, Ahmet Turan ve Aytekin Turan. Çetenin üyeleri uyuşturucu satmıyor. Ancak o mahallede uyuşturucu satan torbacılardan haraç alıyor ve böylece onlara yol veriyor. Ayrıca tahsilat işleri yapıyor.
Çete’nin ideolojik bir derinliği yok, ancak kendilerini Ülkücü gibi yansıtıyorlar. Çete üyelerinin Facebook hesapları kurt işaretli fotoğraflarla dolu. Daha önemlisi şu: İlkbaharda çete üyelerinden birinin sünnet düğününde Mehmet Ali Ağca kirvelik yapmış. Sedat Peker ise düğüne çiçek göndermiş. Ancak polis kaynakları çetenin Peker’in adamları olmadığını düşünüyor. Polis Sedat Peker’le Bingöllüler Çetesi’nin Maltepe orijinli olduğu için tanıştığını düşünüyor. “Peker de Maltepe’den çıktı” diyorlar.
Polis son yaptığı operasyonla çete üyelerinin en etkili isimlerini gözaltına aldı. Hâlen firarda olan birkaç sanığın yakalanmasına çalışılıyor. Hatta çete üyelerinden birkaçı polisten kaçarken Gebze’de polisle çatışmaya girdi. Ancak polis bunları etkisiz hâle getirerek yakaladı.
ÇATIŞMALARDAKİ TARAFLAR
Çatışmaların bir tarafında işte bu “Bingöllüler Çetesi” var. Öbür tarafında ise sol örgütler, özellikle DHKP-C... DHKP-C medya içindeki sol eğilimden yararlanarak yoğun bir propaganda yapıyor. Sanki örgüt uyuşturucu satışına karşı çetelerle mücadele ediyor da çatışmalar bu nedenle başlamış gibi sunuluyor.
Evet, DHKP-C’nin kendisi uyuşturucu satmıyor ama uyuşturucu dağıtan bir diğer torbacı ekip var ve iddialara göre, ona göz yumuyor. DHKP-C N.B. ve adamlarının uyuşturucu dağıtımına ses çıkarmıyor.
Daha ilginci şu: N.B. bir dönem yukarıda anlattığım çetelerle birlikte hareket ediyor. Ancak çete üyeleriyle aralarında anlaşmazlık çıkınca N.B. DHKP-C’ye sığınıyor. Çete N.B.’yi öldürmek istiyor örgüt ise bu uyuşturucu satıcısını muhafaza ediyor. Büyük olasılıkla da çete ile örgüt arasındaki çatışmalar da bu nedenle alevleniyor.
ÇATIŞMALARIN BAŞLANGIÇ NOKTASI
Emniyet kaynaklarına göre çatışmalar Göksel isimli çete üyesinin Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyelerine saldırarak dokuz kişiyi yaralamasıyla başlıyor. Göksel yaralama olayından sonra Antalya’ya kaçıyor. Daha sonra Gültepe’ye yeniden dönüyor. Bu olaylara karşı pankart açan ESP üyelerinin içinde pankart açan birinin kafasına silahı dayayıp yüz metre süründürüyor. Daha sonra da çekip gidiyor. Böylece mahallede korku yayıp üstünlüklerini ilan ediyorlar...
Çatışmalar yoğunlaşınca DHKP-C militanları çete üyelerinin müdavimi olduğu S.Ç. adlı mekânı basıp çete üyeleriyle çatışmaya girdi. Çete üyelerinden kimse yaralanmazken DHKP-C’lilerden yaralananlar oldu. Bu nedenle örgüt üyeleri geri çekildi.
ÇATIŞMA ÖRGÜTLE ÇETE ÜYELERİ ARASINDA YAŞANMIŞ GİBİ YANSITILDI
Emniyet, sonunda operasyon yaptı ve çetenin tüm üyelerini gözaltına aldı. Hatta Emniyet’in operasyonu sırasında DHKP-C üyeleri olaya müdahale eden Emniyet’in zırhlı aracına ateş açtı. Seken kurşunlardan bir kadın yaralandı. Ancak medyada bu sanki örgüt üyeleri ile çete arasındaki çatışmada yaralanmış gibi sunuldu.
Polis, çetelere karşı mücadele ettiğini söyleyen DHKP-C örgütü üyelerinin çete üyelerinin yaptıkları ile ilgili polise ifade vermediğini belirtiyor. Hatta yaralı DHKP-C üyeleri dahi polise tek kelime konuşup olayları anlatmadı.
İŞİN ÖZÜ İKTİDAR MÜCADELESİ
İşin özü şu: Gülsuyu Mahallesi’ndeki çatışmaların altında mahalleye kimin hâkim olacağı, rantı kimin paylaşacağı tartışması yatıyor. Bu, bir tür iktidar mücadelesi...
ensonhaber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.