"Seni unutursam, ey Kudüs,

Sağ elim hünerini unutsun!

Eğer seni anmazsam,

Eğer Kudüs'ü baş sevincimden üstün tutmazsam,

Dilim damağıma yapışsın.."

…

Kudüs; evleri, camileri, caddeleri, etrafı bereketlendirilen kutsal belde…

Tarih boyunca iman-küfür, zalim-mazlum arasındaki mücadelenin mihenk taşı, galibiyet-mağlubiyetin sembolü olmuş şehir.

Fatihini aziz, kendisinden yüz çeviren, davasına duyarsız kalanı zelil kılan Aziz belde.

Uğruna başların verildiği, can ve maldan, evlad-u iyalden seve seve vazgeçildiği Sevgili Belde.

Peygamberimiz (SAV)’in bütün peygamberlere imamlık yaptığı, oradan da Mi’raca yükseldiği, gök ile yer arasında asansör ve merdiven görevi gören mekân. 

Ebubekir’e ‘Sıddık’ makamı ve sıfatını verdirten mekân.

Şairlerin ilham kaynağı, uğruna en güzel şiirlerin yazıldığı güzide belde…

…

Son dönemlerde Kudüs ve davası gündemimizde artık hak ettiği yeri almıyor. Yazı ve makalelerimizde, manşet ve başlıklarımızda gözükmüyor.

Kudüs’ün mazlumiyetini, kimsesizliğini, Siyonistlerin barbarlıklarını,  işgal ve saldırılarını haykıran, afişe eden davudi sesli hatiplerimizin sesi kısıldı.

Bu manzarayı gören Kudüs’ün Siyonist işgalden tamamen kurtulduğunu, özgürlüğüne kavuştuğunu, Müslümanların orada özgürce ibadet edeceklerini zannedecek.

Keşke böyle olsaydı. Ama maalesef öyle değil. Aksine tehlike her gün daha da büyüyor. Mescid-i Aksa’ı yı yıkmak için sözde yapılan arkeolojik kazılar gün geçtikçe artıyor. Var olan kazı ve tünellere her gün yenileri ekleniyor. Mescid-i Aksa’yı Müslümanlardan izole etmek, sahipsiz bırakmak için ekonomik, siyasi, askeri, psikolojik bütün yollar acımasızca kullanılıyor. Etraftaki evler yıkılıyor, var olan esnaf ekonomik manada iflasa sürükleniyor. Dışardan Müslümanların ziyaretleri engelleniyor. Zamanlı zamansız Siyonistler, gruplar halinde Mescid-i Aksa’nın içerisine girerek sürekli işgalin provasını yapıyorlar. Aksa’yı korumaya çalışan murabıtlar, kadın, çocuk denilmeden tek tek tutuklanıyor, zindanlara atılıyor. 

Kudüs ve davası etrafında kenetlenmesi, Siyonist işgali sona erdirmesi gereken Ümmet, birbiriyle uğraşmaktan başka bir şey göremiyor. Bu durum Siyonistleri pervasızlaştırıyor, saldırganlaştırıyor, yaptıklarının yanına kâr kalmasını sağlıyor.  

Mevcut durum, devam ederse Allah muhafaza Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı tamamen kaybetmemizle sonuçlanacaktır. Bunun önüne geçmek, var olan ataleti kırmak için bütün gündem maddelerinin önüne Kudüs’ü koyalım. Her daim konumuz, gündemimiz, rotamız Kudüs olsun.

Kudüs olsun ki ümmetin birliği sağlansın, hiç kimse suni ve basit hesaplar peşinde koşamasın, hiçbir ihtilaf bizi birbirimizden ayıramasın.