Güzel Bir Azık Edinelim

Güzel Bir Azık Edinelim

Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup–sakının.

“Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup–sakının.”[1]

“Allah, Beyt-i Haram (olan) Kâbe’yi insanlar için bir ayaklanma (kıyam evi) kıldı; Haram Ay'ı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları da. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde ne varsa tümünü bildiğini ve Allah'ın gerçekten her şeyi bilen olduğunu bilmeniz içindir.”[2]

“Kim Allah için hacceder, bu arada kötü söz söylemez, günah işlemez ise hacdan, annesinden doğduğu günkü gibi döner.”[3]

Malumunuz hac mevsimine girmiş bulunmaktayız. Haccı namaz, oruç ve zekât gibi ibadetlerden ayıran en önemli özelliklerden biri şartlar müsait olmak koşuluyla bir defa ifa etmekle farz mükellefiyetin kalkmasıdır.

Ömürde bir defa olmasına rağmen tüm şart ve sünnetleriyle helal kazançtan yerine getirilmesi sonucu geçmiş günahların affına ve ömrün geri kalan kısmına fayda sağlayacak bir azık edinmeye vesile olan ikram ve lütuf tahsis edilmiştir hac ibadetinde.

Bu vesileyle tüm kardeşlerin, akraba ve tanıdıklardan hacca gidecek olanları ziyaret etmeyi fırsat bilip şu tür hatırlatmalarda bulunmaları hayırlı olacaktır inşaallah.

–Hac başlamadan hacı adaylarının nüsükleri öğrenmeleri veyahut ibadetlerini bir kılavuzun rehberliğinde ifa etmeleri gerekmektedir.

–Hacı adayı hacca gitmeye niyetlendiği andan itibaren geçmişin muhasebesini güzelce yapıp yeni bir sayfa açmalıdır. Zira bu ibadeti ifa ederken güzel bir azık (takva azığı) edinirse, umulur ki Cenab–ı Hak onun tüm günahlarını affeder. Bu münasebetle, gitmeye niyetlendiği andan itibaren tevbe–i nasuh ile hataları için bağışlanma dileyip hasenatının kabulünü Rabbinden talep etmelidir.

Buna binaen hayatının her safhasında her işte ve her zamanda sünnete uygun hareket edip sünneti ihyaya çalışmalı, helal–harama riayet etmeli, hatta şüpheli şeylerden bile uzak durmaya gayret sarf etmelidir. Müslümanların dertleriyle dertlenme noktasında daha fazla duyarlı olmalı, sıla–yı rahme dikkat edip hikmetle nasihatte bulunmayı ihmal etmemeli, komşularla ilişkilerde ve dertleşip yardımlaşmada kusur göstermemeli, Hz. Peygamber (sav)’in camiye ve camide cemaatle namaz kılmaya ne denli ehemmiyet verdiğini göz önünde bulundurarak camilerle alakasını sıklaştırıp camilere bağlanmalı, İslam’ı öğrenme–öğretme ve yaşama hususunda –başta kendisininkiler olmak üzere– Müslümanların çocuklarına imkânlar ölçüsünde yardımcı olmalı, toplumdaki çirkefliklere, fikri saplantılara, İslam’ı yaşamaya engel olan şer güçlere karşı duyarlı davranmalı, İslam’ı hakkıyla yaşamaya çalışan Müslümanlarla beraber hareket etmeye başlayıp onlardan güzelce istifade etmeye çaba sarf etmelidir.

–Öncelikli olarak dargın–küskün bulunduğu, üzmüş olduğu, hakkı geçmiş olabilmesi muhtemel olan kişileri, akabinde akrabaları, komşuları, tanıdıkları gitmeden önce ziyaret edip helallik dilemesi ve onlardan dua talep etmesi güzel bir davranış olacaktır.

–Ailesine vasiyette bulunmalıdır. Zira vasiyette bulunmak Peygamberimiz’in mühim sünnetlerindendir. “Vasiyette bulunabileceği bir şeylere sahip olan hiçbir Müslüman’ın, vasiyeti yazılı olmaksızın iki gece dahi durmaya hakkı yoktur.”[4] Tüm peygamberler (aheyhimüsselam) ve büyük zatlar da vasiyette bulunmuşlardır. Hacı adayının ailesi için yapacağı özel vasiyeti haricinde sünneti ihya, helal–harama riayet, Müslümanların dertlerine duyarlılık, sıla–yı rahim, camiye bağlılık, İslam’ı öğrenme–öğretme ve yaşama hususlarında tavsiyede bulunup bunları vasiyetinde yazması birçok cihette faydalı olacaktır.

–Beraber yolculuk yaptığı hacı adayları ile çok yakın ve sıcak ilişkiler içerisine girip imkânlar ölçüsünde hizmet ederek yardımcı olmaya çalışmalıdır. Zira hacc yolculuğu sıradan değil, nuranî ve Rabbanî bir yolculuktur. Bu yolculukta gösterilen ilgi ve edinilen dostluklar hacc vakti ile sınırlı kalmamalı, Rabbin huzuruna alnı açık vaziyette ulaşıp cennetlerde buluşmaya vesile olacak sürekli bir dostluğun, kardeşliğin tesisini netice vermelidir.

–Rahmet (Arafat) dağında dünyanın dört bir tarafından gelen müminlerle beraberken, Allah (cc)’ın hacılara ikramda bulunduğu Arefe gününde, Ka’be’nin etrafında dönerken, Makam–ı İbrahim’de namaz kılarken, gece sessizliğinde gözler Ka’be’ye yönelmiş vaziyette Harem–i Şerif’te teheccüd namazı sırasında, Medine’de Mescid–i Nebevî’de namazı ikame ederken, Hz. Peygamber (sav)’in mübarek kabri başında… yapılacak dualarda kâfir ve zalimlerin, işgalcilerin baskı ve tahakkümünden Müslümanların kurtulmaları, yeryüzünün dört bir yanında İslam’a hizmet eden tüm Müslümanların zafer ve muvaffakiyeti için çok dua etmek lazımdır.

–En önemli hususlardan biri de şudur: Bediüzzaman’ın tabiriyle “Din–i İslam’ın kudsî ve semavî kongresi hükmünde olan”[5] haccın, dünyanın dört bir tarafından gelen Müslümanlarla tanışıp yekvücut olmasına ve İslam düşmanlarının komplo ve hilelerine karşı Müslümanların birbirlerine ne şekilde yardımcı olabileceğinin konuşulup kararlaştırılmasına vesile olması gerekirken maalesef bu yönüyle Müslümanlar bu büyük ibadetten azıklanmamaktadırlar.

–Bütün bunlar yapılamazsa bile yurdun dört bir yanındaki değişik illerden gelen Müslümanlarla herkes kendi çapında tanışıp kaynaşmalıdır. Aynı şekilde dünyanın muhtelif yörelerinden gelen Müslümanlarla da sıcak alaka ve ciddi diyalog kurulmalı, Müslümanların dertleriyle dertlenme noktasında elden gelen yapılmalıdır. Bu şekilde Müslümanların ahvali, çektikleri sıkıntılar ve İslam düşmanlarının komploları konuşulup değerlendirilmelidir. Söz konusu tanışıklığın devamı için telefon, elektronik adres vb. iletişimi kolaylaştıracak bilgiler öğrenilmeli, akabinde düzenli ve periyodik bir şekilde haberleşme sağlanmalıdır. Bir defa hacca gitmekle ömür boyu ‘Hacı’ unvanını kazanmak misali hacılar yurdun ve dünyanın değişik yerlerinden ömür boyu sürecek dostluk ve kardeşlikleri de azık olarak alabilmelidir.

Gitmeden önce açılan yeni sayfaya, döndükten sonra da devam edilmeli, daha önce bahsi geçen hususlara azami riayet gösterip tüm ömrü kapsayan bir kazanç elde edilmelidir.

Belki bu sayede hac farizası hakkıyla ifa edilip günahların bağışlanmasına ve bolca hasenat kazanılmasına vesile olur inşaallah.

Rabbimiz tüm amellerimizi rızası dairesinde kılıp kabule şayan kılsın. Bizim, ailemizin, tanıdıklarımızın ve özelde hacılar olmak üzere tüm Müslümanların dualarını kabul buyursun. (Âmin)

İnzar Dergisi

 

[1] Bakara: 197

[2] Maide: 97

[3] Buharî, Hacc, Ebu Hureyre (ra)’den

[4] Buharî–Müslim

[5] Emirdağ Lahikası

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.