Batman Sonsöz Sazetesi yazarı Osman Seyrek, dün kaleme aldığı "HDP'ye Açık Mektup" başlıklı yazısında çarpıcı bir iddiaya yer verdi.

HDP tabanıyla günlük mesaisi olduğunun altını çizen Seyrek, tabanın Bengi Yıldız ile başlayan skandallara gün geçtikçe yenilerinin eklenmesinden duyduğu rahatsızlığa dikkatleri çekerek, şunları kaydetti: “Belediyede yaşanan sıkıntılar, özellikle 6–7 Ekim olayları, 40 kişinin ölümü, onlarca kişinin bölgede tutuklanması, esnafların ciddi anlamda maddi ve manevi zarar görmesi, bazı provokatörler tarafından yapılan yağmalamalar ve daha birçok olay ile HDP, sık sık olumsuz olarak gündeme geldi.”

HDP Kendisi Gibi Düşünmeyen Kürtleri Sürgün Ediyor!

Yazısının devamında son günlerde sıkça dile getirilen çarpıcı bir iddiayı dile getiren Osman Seyrek,  “Bütün bunlarla birlikte HDP kendince aldığımız duyumlara göre son 10 yılın analizini yaparak sürgünlere başladığı yönünde bilgisi elimize ulaştı. Sürgünlerle bu işler çözülmeyecektir. Halk partisinin, halka yanlış yapan, ihanet eden ve birilerinin sırtından keyif yapanları cezalandırılması gerekir. Bizim bildiğimiz HDP sıradan bir parti değildir. Bu dava için yaşamını yitirenlerin, tutsakların ve bedel ödemişlerin kanlarıyla ayakta kalan bir partidir. Halk bunlara saygı duyduğu için adaylar kim olursa olsun oy veriyor. Bu partide şahıslara oy verilmiyor, partinin kendisine oy veriliyor. HDP’nin en büyük başarısı ve ayakta kalması bunun içindir.” ifadelerini kullandı.

“Çarşaf Meselesi Biz Kürt’lerin Canını Tak Etti”

HDP’nin 'Kadına Şiddet Günü'nü bahane ederek Kürt kadının kılık kıyafetine saldırmasına da değinen Seyrek, “Bütün bunların yanı sıra Hakkâri Yüksekova’daki çarşaf meselesi biz Kürt’lerin canını tak etti. Neler oluyor beyler… Kürt’lere demiyorum, HDP’ye diyorum. Ramazan aylarında halka açık yerlerde yemek yemek, Camiler haftasında camilerimizi gezen öğrencilere HDP’li vekil Av. Ayla Akat’ın soru önergesi vermesi, Çarşafa karşı eylemlerin yapılması ve daha birçok vahim durum ile karşı karşıyayız.” diyerek HDP tabanının tepkisini dile getirdi.

“Buna Karşı Sessiz Kalamayız”

“Biz Kürtler Mezopotamya’nın en asil ve Müslüman Kürt’leriyiz.” diyerek HDP'ye yazdığı mektubu sürdüren Seyrek, şunları kaydetti: “Birileri birilerinin çıkarı ve rantı için dinimizle, inancımızla, Kur’anımızla, Peygamberimizle ve haşa Allah’ımızla dalga geçerse elbette buna karşı sessiz kalamayız.

Bizler namaz kılmayı, oruç tutmayı, İslam’ı hakkıyla yaşamayı, ana ve babalarımızdan gördük.

1990’lı yılarda camilerin kampa dönüştürüldüğü dönemlerde bile İslam’dan şaşmadık ve şaşmayacağız.

Bizim analarımız hala 1 değil yılın en az 2 veya 3 ayı oruç tutar ve namazında niyazındadırlar.

Ben çarşafı annemin, yengemin, ablamın, teyzemin, ailemin içindeki hanımlarımızın üzerinde tanıdım.

Bizi hiç kimse herhangi bir dava uğrana sınayamaz.

Biz Kürt’ler önce Müslüman, sonra Kürt’üz.

Herkesin inancına saygımız da sonsuzdur.

HDP yıllardan beri inançsız değil, inançlı Müslüman tabanının oyunu alıyor. 

HDP’ye oy veren hanımlarımızın %95’i kapalı ve İslam’ın şartlarını layıkıyla yerine getirenlerdir.

Her gün bir parti açılıp eskisi kapanıyor. HDP böyle devam ederse, tabanından ağır bir ders alacaktır. Bizi dinimiz ve inancımızla sakın sınamaya kalkmayın.

Kürt halkı inançlı ve onurlu bir halktır.

Birileri HDP’nin Yüksekova’daki eylemlerinde çıkıp, “Bizler İslam Dinini İstemiyoruz” diyecek ve HDP buna sessiz kalacak.

Birileri çıkıp, “Biz kimsenin namusu değiliz, Namusumuz Özgürlüğümüzdür” diyecek kimse bir şey demeyecek.

Birileri çıkıp, meclise sonu önergesi verip, “çocuklarımızı niye camiler haftasında camiye götürüyorsunuz” diyecek, kimse bir şey demeyecek.

Birileri Ramazan ayında tatil bölgelerinde içki içip gönül eğlendirecek kimse bir şey demeyecek.

Birileri çocukları Kobanê’de, Şengal’de, dağlarda çocuklarını yitirmiş acılı anneye karşılığında iş teklif edecek kimse bir şey demeyecek.

Birileri DEHAP İl Başkanlığı döneminde her Cuma aralıksız Cuma Namazı saatinde basın açıklaması yapacak, kimse bir şey demeyecek.

Merak etmeyin bu halk sessizliğini bozacaktır.

O birileri bu davanın hakkını vermek için bir gün karşınıza çıkacaktır.

Bu arada bir istatistiği sizlere paylaşma gereği duydum.

Bugün Milletvekilliklerinde, Belediye Başkanlıklarında, il Başkanlıklarında, ilçe, merkez, belde, Belediye ve İl Genel Meclisi ve parti yönetimlerinde temsiliyet bakımında HDP’nin Müslüman Kürt’lerden aldığı oy oranı %95, ama temsiliyetlerde %60’lardadır.

Yani HDP’ye oy vermeyen halklardan gelenlerin %60’ı Kürt’leri temsil ediyor. Ama aldıkları oylar ise %5’i geçmiyor.

Diğer yandan CHP’de temsiliyette %5 iken, bu yüzde %5’lik temsiliyet bu halklardan %70 civarında oy alıyor. Gerisine siz karar verin.

HPD’nin yeni İl Eş Başkanları Mehmet Candemir ve Ayşe Ağılgat, kendini yetiştirmiş, hassas ve onurlu bir kişiliğe sahiptir.

Eş Başkanlarımızın ciddi çalışmalara ve tabanına ineceklerinden hiç şüphemiz yok…

Hiç kimse unutmasın biz önce Müslüman, sonra Kürt’üz…” (Hürseda Haber)