HDP'li Tan'ın 'Çadır eylemi' acısı sürüyor
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, 2014 yılı Ramazan ayından İsrail’in Gazze’ye havadan, karadan ve denizden saldırı düzenlediği bir dönemde ABD Adana Başkonsolosluğunun Dağkapı Şeyh Said Meydanı'nda iftar vermesine tepki gösteren 72 STK’nın eylemini
Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) haberine göre HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Diyarbakır'da gazetecilere Cizre olayları, HDP'nin seçime parti olarak girip girmemesi konularını değerlendirdi. Cizre'deki olayları değerlendiren HDP'li Tan, paralel yapı, büyük akıl denilerek olayların örtbas edilemeyeceğini söyledi.
PKK'ya ‘Tekçi ve otoriter’ eleştirisi
6-7 Ekim olayları, Cizre ve diğer ilçelerdeki olaylar ile ilgili çok net bir tablo olduğunu, Kürt siyasetinin bir karar vermesi gerektiğini söyleyen Altan Tan, şöyle konuştu:
"Türkiye içinde Kürt siyaseti çoğulcu bir şekilde mi devam edecek, yoksa PKK'nin tek otoriter bir hakimiyeti içerisinde mi devam edecek. Bu noktada çoğulcu olmak zorundayız. Türkiye'de, Ortadoğu'da, Kürt siyasetinde PKK en büyük siyasi örgüttür. En güçlü siyasi örgütüdür. Ama tekçi bir yaklaşım ile siyasete devam ederse, bu büyük sıkıntılara yol açar. Kürt siyasal hareketinin Türkiye'de, Suriye'de, Irak'ta da çoğulcu olma mecburiyeti vardır. Çünkü, Kürtlerin farklı siyasi partileri, siyasal katmanları, dinleri, ideolojileri ve mezhepleri vardır. Buna bir karar vermek lazım.Tekçimi, otoriter mi, hükmedeci mi olacağız, yoksa çoğulcu ve demokratik mi olacağız.
“Türkiye'de silah olmamalıdır”
Benim görüşüm mutlaka demokratik ve çoğulcu olacağız. Türkiye içinde Kürt siyaseti, 2013 Nevruzunda sayın Abdullah Öcalan'ın bir deklarasyonu yayınlandı. Türkiye içinde Kürt siyaseti taktik olarak değil, stratejik olarak silahlı mücadeleye son vermiştir. Bundan sonra Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti içindeki hak arama mücadeleleri demokratik, fikri ve siyasi olacaktır dedi. Kürt siyaseti bunun arkasında mıdır değil midir. Bu nokta itibariyle. Buna göre ısrar ile bu noktada devam etmeliyiz. Demokratik, fikri ve siyasi mücadeleye devam etmeliyiz. AKP, Hükümet veya gelecek başka hükümetler ne yaparlarsa yapsınlar, oyalasın, kandırsın, bekletsin, çürüsün, bunun karşılığı tekrar Türkiye'de silah olmamalıdır. Bir de buna karar verecek olan İmralı'dır, Kürt siyaseti ve PKK adına. İradesini değiştirmedikçe, PKK ve onunla beraber hareket eden Kürt siyasetinin de bunu uyma sorumluluğu vardır."
Cizre'deki hendekleri kim kazıyor?
Altan Tan, yaşanan olayların tahrik veya her iki tarafa sızmış provokatörlerin bu olayları yapmış olabileceğini savunarak, "Peki Diyarbakır'ın Sur ilçesinde ve Cizre'de hendekleri kim kazıyor. Veya bu evlere saldıranlar kim? Dolayısıyla Kürt siyasetinin çok açık bir kararı olduğu, HPG'nin bundan sonra yüzler örtülmeyecek, molotoflar atılmayacak, kepenkler kapatılmayacak, net olarak bunun arkasında durulması lazımdır" dedi.
PKK dışında kalan Kürt siyasi partileri ve özellikle son olaylarla adı gündeme gelen HÜDA PAR ile ilgili de konuşan Tan, PKK'nın düşman olarak görme siyasetinin terk edilmesini istedi.
STK’ların yaptığı eylemi HÜDA PAR’a mal etti
Geçtiğimiz Ramazan ayında ABD Adana Başkonsolosluğunun Gazze saldırılarının sürdüğü bir dönemde Dağkapı Şeyh Said Meydanı'nda iftar vermek istemesine tepki gösteren 72 Sivil Toplum Kuruluşu’nun yaptığı protesto eylemini HÜDA PAR’a mal eden Tan, "Siz gelip o iftar çadırlarını, yakıp, yıkıp imha ederseniz, yani siyasete şiddet katarsanız, karşı tarafından şiddet kullanması durumuna ön ayak olursunuz. Dolayısıyla Kürt siyasetinin PKK dışındaki bütün aktörleri de PKK'yı bir düşman olarak değil, ancak siyasal bir rakip olarak görebilirler. Ben şiddete başvururum, ama başkaları yapmasın dediğiniz vakit bu işin içinden çıkamayız. Türkiye Lübnanlaşır, Iraklaşır, Suriyeleşir bu da Allah korusun hepimizin felaketi olur" diye konuştu.
Çadır eylemi içe dert olmuş
ABD’nin çadırına yapılan eylemle ilgili sarf ettiği sözlerden çadır eyleminin içine dert olduğunu ve bu acının sürdüğünü ortaya koyan Altan Tan, HDP'nin genel seçimlere parti olarak girip, barajı aşıp aşmayacağı ile ilgili çeşitli senaryoların da tartışıldığını ifade ederek, hükümetin baraj sorununun çözülmesini istedi. Tan, "Çünkü Kürtlerin olmayacağı bir parlamento büyük bir kaostur Türkiye için" diye konuştu. (Hürseda Haber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.