HDP/PKK'ya niye karşı çıkıyoruz?

Varsayalım biri bana ve genel başkanımıza sorsa HDP'yi nasıl görüyorsunuz, muhtemelen vereceğimiz cevap şu olur: Her ne kadar oylarının bir kısmını PKK'nın elindeki silahın gücü ile alsa ve PKK'nın elindeki silahın gölgesinde siyaset yapsalar ve siyasetlerini yanlış bulsak da Kürt halkı içinde de azımsanmayacak bir destekleri ve oy oranları var. Çok çok, buna sahip oldukları ideoloji ile Kürtleri dinsizleştirme mücadelesi verdiklerini ve bu konuda Kürt halkına zararlarını ekleriz. Veya Kürtlerin mazlumiyetini ve mağduriyetini kendi ideolojilerine malzeme yaptıkları suçlamalarında bulunuruz. Ve daha başka şeyler...

Ama şunu söylesek; Kürt ulusalcı, laik, sol hareketinin belki de en zayıf, en küçük kollarından biridir HDP. Onlardan daha güçlü tabana sahip Kürt ulusalcı, laik, sol hareketler var, STK'lar var, örgütler var. HDP'nin sesini duyuruyor olmasının tek nedeni 90'larda PKK adı altında pek çok cinayete karışmış olmasıdır. Bir de resmi partiye dönüşmüş olmasından kaynaklanan bir görünürlülüğü var. Yoksa Kürt ulusalcı, laik, sol hareketinin öncülüğünü yaptıklarını söylemek yanlış olur, diğer Kürt ulusalcı, laik sol hareketlere haksızlık olur.

Bu durum karşısında tepkiniz ne olur. Önce bir güler, sonra bu memlekette yaşamıyor, uzayda yaşıyorsunuz, sizden siyasetçi olmaz dersiniz herhalde. Yalan üzerine bu siyasetle toplumda kabul görmezsiniz veya delinin biridir, ne konuştuğunu bilmiyor dersiniz. İnanın tabanımız dahi haklı olarak bu söylediklerimin doğru olmadığı konusunda tepki gösterir.

Ama gelin görün ki bunu birileri söylüyor ve kimse ne gülüyor, ne tepki gösteriyor, ne de yalan söylüyorsun diyor. Bilakis büyük bir siyaset yapmış ve büyük bir siyasetçi nazarı ile bakılıyor.

Neden mi bahsediyorum?

Birikim Dergisi Selahattin Demirtaş'a soruyor: Hüda Par'ı nasıl görüyorsunuz?

Verdiği cevap: Kürt İslami hareketinin belki de en zayıf, en küçük kollarından biridir Hüda Par. Onlardan çok daha güçlü tabana sahip Kürt İslami hareketleri var, cemaatleri var, örgütler var. Hüda par'ın sesini duyuruyor olmasının tek nedeni 90'larda Hizbullah adı altında çok sayıda cinayete karışmış olmasıdır. Bir de resmi partiye dönüşmüş olmasından kaynaklanan bir görünürlülüğü var.

Siyasetin yalan olduğunu ve siyasette yalanın olduğunu duymuştuk ve biliyorduk ama dünya alemin gözünün içine soka soka bu kadar açık yalan söylüyor olabilmek büyük maheret... Hani derler ya; pes doğrusu...

Geçenlerde yazdığım bir yazının başlığıydı; Yalan HDP/PKK'nın kutsal ibadeti olmuş...

Elinde silah, dilinde yalan işin gücün Hüda Par. Sonrasında da yok efendim, Hüda Par bizimle uğraşıyor, yok efendim biz İslam'la savaşmıyoruz, yok efendim biz özgürlük mücadelesi veriyoruz... Sizin özgürlük mücadeleniz yalanlarınızla birlikte yerin dibine batsın. Kürtler'i dönüştürdüğünüz hale, yetiştirdiğiniz nesle bakın; akıllarını ellerinden alıp mankurtlaştırmışsınız ve ellerine silah verip salmışsınız sokaklara ve özellikle sizin dışınızdaki dindar insanların üzerine.

Burada bir açıklama yapmak gerekiyor; biz PKK dindar insanlara saldırıyor deyince, efendim Kürtler hepsi dindar diyorlar. Bir kere Kürtler hepsi dindar değil; ateisti, kafiri, münafığı, fasığı var, ikincisi bizim kastımız; PKK kendi tabanı dışında başka siyasi yapılar içindeki, özelliklede Hüda Parlı dindarlara saldrıyor.

Kaldı ki PKK'nın İslam ile savaşı sadece silahla değil ki. Kültürel olarak da İslam ile savaşıyor ve hatta bu konuda daha tahripkardır.

Demirtaşın söyledikleri içinde doğru olan yok mu? Elbeteki var: “Kürt İslami hareketinin öncülüğünü yaptıklarını söylemek yanlış olur, diğer İslami herketlere haksızlık olur.” Bu ifadesi doğrudur ama söyleyiş tarzı yalandır. Biz hiçbir zaman Kürt İslami hareketin öncülüğünü yaptığımızı söylememişiz ki... Söylemediğimiz ve iddiasında bulunmadığımız bir şeyi söylemişiz gibi ifade etmek de yalanın bir türüdür.

Hem aynı şeyler onlar için daha çok geçerli, kendileri Kürt ulusalcı, laik, sol hareketlerin öncülüğünü yapıyor değil ki...

Söylemek istediğim; Kürt sol hareketler içinde nasıl HDP güçlü ise, İslami hareketler içinde de Hüda Par güçlüdür. Kaldı ki Hüda Par silahtan beslenmiyor, HDP hala silahtan besleniyor. 90'lı yıllardaki cinayetlere gelecek olursak, Hizbullah'ın eylemleri varsa, ki bana göre Hizbullah'ın yaptıklarının haklı gerekçeleri vardır, yapmayıp Hizbullah'a mal edilenleri ise konuşmaya gerek yok, PKK'nın katliamları var ve hala katliamlarına devam ediyor. Yani bu konu da kıyasa gelmez.

Gelelim söylemlerimizin, tepkilerimizin çoğunun PKK'ya karşı olduğu suçlamasına. IŞİD, Kobani'ye saldırdığında ne yaptınız? Yattınız, kalktınız IŞİD. Buraları savaş alanına çevirdiniz. Ne demek istiyorum; Siz bize hem dilinizdeki yalanlarla, hem de elinizdeki silahla saldırırken ve kardeşlerimizi öldürürken bizim size tepki göstermemiz doğal değil mi? Bakın sizin gibi etrafı savaş alanına da çevirmiyoruz.

Ne diyelim ve ne yapalım? Bu arada çıkıp LGBT'lilerle poz mu verelim!?...

Kusura bakmayın siz saldırılarınızı ve yalanlarınızı bırakmadıkça biz de size karşı çıkmayı bırakmayacağız. Hem saldır, hem iftira at, hem öldür. Sonra da efendim, Hüda Par'ın tepkileri hep bize karşı yalanını uydur.

Yok öyle şeytanlık...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.