İran Cephesi, Trump'un Yeni Bölgesel Politikasına Nasıl Bakıyor?

Batı kaynaklı literatürümüzün “Ortadoğu” olarak betimlediği “Batı Asya” üzerinde yaşanan ve derin travmalara yol açan karmaşık mücadele serüveninin birden fazla boyutu bulunmaktadır.

Oysa sürekli gündemimizi oluşturan birden fazla boyutun sadece “siyasi” olan tarafı değerlendiriliyor. Bu da genellikle Amerika ve müttefikleri tarafından kavramsallaştırılan “Şii Hilali” şeklinde ifadesini buluyor.

Bölgeye dadanan Amerika ve paralelinde politika benimseyen diğer partnerler büyük oranda “Şii Hilali'nin” oluşturduğu “büyük tehlikeye” dikkat çekerek müdahaleciliğin psikolojik alt yapısını oluşturmaya çalışıyorlar.

Bu konuda Amerikan tezlerine neredeyse hepimiz aşinayız. Çünkü devasa alanı kapsayan bölgedeki tüm hareketliliklerde propaganda bombardımanında sadece Amerika ve partnerleri kanalıyla gelen “bilgi” akışına maruz kalıyoruz.

Oysa hedefte olan “Şii Hilali” cephesi bu mücadeleye nasıl bakıyor, Amerikan müdahaleciliğini ne şekilde değerlendiriyor, buna karşı ne tür yöntemler geliştiriyor gibi sorular için sağlıklı cevaplar edinme imkanımız pek bulunmuyor. Bulduğumuz cevaplar da genellikle karşı cepheden gelen değerlendirmelerle sınırlı kalıyor.

İran'ın önde gelen “Batı Asya” uzmanlarından Hadi Muhammedi'inin Trump'un yeni politikasıyla ilgili yaptığı tespitler, aynı zamanda bu cephenin görüş ve değerlendirmelerini yansıtması açısından da önemliydi.

*          *          *

“Trump'un Batı Asya stratejisini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Hadi Muhammedi şu cevabı veriyor (Kısaltılmıştır):

- Trump yönetiminin bölge düzeyindeki stratejisi 7 boyutta değerlendirilebilir:

BİRİNCİ BOYUT: Trump'ın bölge düzeyindeki stratejisi, özellikle de Batı Asya stratejisi, İran eksenli olarak değerlendirilebilir. Trump'un politikası ve stratejisi, Amerika'nın Batı Asya'daki ihtiyaçlarına göre düzenlendi. Bunun dört ana katmanı var:

Birinci katman: Trump'ın Amerika'sının Siyonist rejim için yeni bir güvenlik inşa etmesi gerekiyor.

İkinci katman: Trump'ın Amerika'sının kendi durumunu yeni bir denge içinde değiştirebilmesi için coğrafi araçları ele geçirmesi gerekiyor.

Üçüncü katman: Trump'ın Amerika'sının bölgesel ortaklarından oluşan ağı yeniden inşa etmesi ve güçlendirmesi gerekiyor.

Dördüncü katman: Trump'ın Amerika'sının bölge sermayesine ve enerjisine el atması gerekiyor.

İKİNCİ BOYUT: Amerikan stratejisi, Suriye ve Irak planlarını içeriyor. Trump, özellikle Suriye'de bir çeşit coğrafi işgal hilali oluşturmak istedi… Amerika, IŞİD'le mücadele bahanesiyle Suriye'nin kuzeyinde büyük bir coğrafyayı ele geçirmeye, konumunu sağlamlaştırıp bu bölgeyi Amerikan hareketliliği için güvenli hale getirmeye ve havaalanı ve üs kurmaya çalışıyor… Amerikalılar Suriye'nin yanı sıra Suriye-Irak sınırını da gündeme almıştı. Irak'ta Haşd Şabi'nin, Suriye'de de Suriye ordusu ve müttefiklerinin attığı adımlar sonucu bu akamete uğradı. Fakat gelen raporlara göre Amerikalılar Suriye'nin güneyindeki çok sayıda aşiret gücünü eğitiyor ve bunlar aracılığıyla tıpkı kuzey Suriye projesi gibi güney bölgelerinde de bir coğrafyayı ele geçirmeye çalışıyor…

ÜÇÜNCÜ BOYUT: Trump, Yemen'deki bunalımın sürmesine ağırlık vererek buradaki stratejik bölgeleri işgal etmek ve el-Kaide ile mücadele bahanesiyle Yemen'deki askeri operasyonlarını genişletmek istiyor.

DÖRDÜNCÜ BOYUT: Trump, müttefikleriyle bir ağ kurmaya veya onları yeniden yapılandırmaya çalışıyor… Trump politikasının bu boyutunun yeni bir mantığı var: ‘'Bizim bu diktatörlüklerin güvenliğini korumamız için onların da bunun mali bedelini ödemesi gerekir.”…

BEŞİNCİ BOYUT: Trump, Rusya'nın bölge düzeyindeki potansiyelini mümkün olabildiği ölçüde azaltmak istiyor…

ALTINCI BOYUT: Trump hükümeti, bölge ülkeleri aracılığıyla yeni bir vekâlet savaşı uygulamak istiyor… 

YEDİNCİ BOYUT: Bölgedeki ekonomi ve enerji kaynaklarına hâkimiyet stratejisi, bölünme talepleri yoluyla olmaktadır. Amerika'nın bölgeyi bölmeye yönelik 2025 projesi bulunmaktadır… Yeni stratejisinde bölgesel programda İngilizlerle iş paylaşımını da öngören bir ek bulunuyor…

*          *          *

Amerika bu stratejiyi izlerken uyguladığı taktiklerle ilgili, “Yeni stratejide Amerikan programının birkaç özelliği var” diyen Hadi Muhammedi, bunları şöyle sıralıyor:

Birinci özellik: Trump'ın Amerika'sı, etkin bir askeri varlık göstermeye çalışıyor.

İkinci özellik: Obama yönetiminin aksine sınırlı askeri müdahaleler yapıp, Obama döneminden farklı olduğunu göstermeye çalışıyor… 

Üçüncü özellik: Hızlı ve hacimli silah satışı ile bölgede silahlanma yarışını körüklüyor… 

Dördüncü özellik: Amerika; İran ve Rusya gibi bölgedeki rakiplerini ya da karşısında gördüğü diğer ülkeleri, yaptırım ve yoksullaştırma politikalarıyla cezalandırmaya ve onların manevra araçlarını ellerinden almaya çalışıyor… 

Beşinci özellik: Amerika'nın yeni stratejisinde İran'la ilgili çeşitli özellikleri bulunan bir ana başlık bulunuyor...

*          *          *

“Amerikan stratejisinin birçok zaaf noktası var” diyen Muhammedi, şu tespitlerde bulunuyor:

Birincisi: Bölgede son 20 yılda yaşanan tecrübe gösterdi ki Amerikalılar, bölgede İran veya İran ekseni karşıtı çabalarını şiddetlendirdikleri ve stratejik araçlarını telafi etmeye çalıştıkları ölçüde stratejik zararlara da uğradılar.

İkincisi: Amerika'nın bölgedeki müttefikleri son derece kırılgandırlar… Amerika'nın ortakları geçen yılların aksine kendi aralarında eylem birliği içerisinde değiller. Her birinin farklı bir çizgisi veya önceliği bulunuyor.

Üçüncüsü: Trump stratejisi, bölgenin ekonomik servetlerini yağmalamaya odaklanmıştır. Bu, kısa vadede Trump için ciddi bir kazanç getirebilir; ama uzun vadede Amerika'ya olan güveni azaltacaktır…

Dördüncüsü: Öte yandan Amerika'nın yeni stratejisi, işlevsellik konusunda çok sınırlı bir fırsata sahiptir… Çünkü diğer güçler Amerika'ya karşı daha etkin bir rekabete girişecektir. Mesela Rusya, ayrıca işaretlerine tanık olduğumuz Çin ve Avrupa ile yaşadığı çatlaklar, bu stratejinin işlevselliğini veya başarı düzeyini tartışmalı kılıyor…

Beşincisi: Amerika, büyük savaşlara ya da kontrol edilemez güvenlik gerilimlerine girebilecek bir güce sahip değil. Bizatihi bu durum bu stratejinin zayıflığını artıracaktır…

*          *          *

Hadi Muhammedi'nin Trump stratejisiyle ilgili tespitleri özetle bu şekildedir. Bu görüşler, “Şii Hilali” diye damgalanan cephenin görüşlerini yansıtması açısından önemlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.