İTTİHADUL ULEMA'dan Ramazan ayı tavsiyeleri

İTTİHADUL ULEMA'dan Ramazan ayı tavsiyeleri

İTTİHADUL ULEMA; Ramazan ayında orucu mideye has kılmayıp tüm duyularla günahlardan kaçınmayı, mukabelelere katılıp camilere gitmeyi, insanlara tebliğde bulunmayı tavsiye etti.

İTTİHADUL ULEMA, yaptığı yazılı açıklamayla Müslümanların Ramazan ayında yapması gerekenler hususunda önemli tavsiyelerde bulundu.

Açıklamada, "Ramazan ayı öyle (bir aydır) ki, insanlara doğru yolu gösterici ve hidâyet ile Furkan'ın (hak ile batılı birbirinden ayıran hükümlerin) apaçık delilleri olarak Kur'an, onda indirildi. Sizden kim o aya erişirse, onda oruç tutsun! Her kim de hasta olur veya yolculukta bulunursa, (tutmadığı günler) sayısınca başka günlerde (oruç tutsun). Allah sizin için kolaylık ister, sizin için zorluk istemez. (Bakara: 185)" ayetine ayeti hatırlatıldı.

"Receb ve Şaban ayları nihayete erdi ve ayların en değerlisi bir diğer deyişle on bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayına kavuştuk. Rabbimizden bu ayı hakkıyla idrak etmeyi niyaz ediyoruz." denilen açıklamada, Kur'an-ı Kerim'in; fani dünyada insanlığa rehberlik edecek bir kitap, yolumuzu bulma noktasında bir dayanak, içerisinde hiçbir şek ve şüphe bulunmayan, muttakilerin hidayet kaynağı olduğu belirtildi.

Böylesi bir kitabın indirildiği, içerisinde bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini barındıran, adeta kurtuluş için bir fırsat olan Ramazan'ın, Müminler tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini dikkat çekilen açıklamada şu tavsiyelerde bulunuldu:

"1- Oruçlarımızı hakkıyla tutmalı sadece yeme içmeden kesilmekten ziyade tüm duyularımızı her türlü ma'siyetten uzak tutmalıyız. Bedenimizi muhafaza etme babında sahur ve iftarlarda yediğimiz-içtiğimize dikkat etmeli ve israftan kaçınmalıyız.

2- Kur'an-ı Kerimi okumak en çok Kur'an ayı olan Ramazan ayına yakışır. Bu münasebetle peygamberimizin sünneti olan mukabele ibadetini sürdürmeli ve günde en az bir cüz olacak şekilde okumalıyız.

3- Günlük okuduğumuz Kur'an-ı Kerimin mealini de okumalı, daha detaylı anlayabilmek adına tefsirlere müracaat etmeliyiz.

4- Gece ibadetlerine önem vermeyi ihmal etmeyelim. Maneviyatın zirve yaptığı bu mübarek ayda gece yalnızlığında rabbimize secde etmenin hazzına varmalı ve huşu içerisinde gerçekleştirdiğimiz ibadetlerimizi ruhumuza ilmek ilmek işlemeliyiz.

5- Yeryüzünde bulunan mazlum Müslüman kardeşlerimize dualarımızda yer verelim. Zor şartlar altında hayatlarını idame ettirmeye çalışan kardeşlerimize yardımlarımızı ulaştırma noktasında daha bir cehd ve gayret göstererek onlarla beraber olduğumuzu hissettirelim. Özellikle İslam davası uğruna zulme uğrayan, zindanlarda ve hicrette olan kardeşlerimizi unutmayarak çokça dua ve niyazda bulunmalıyız.

6- Ramazan ayını birer davet ayı da yapmalıyız. Yakın akraba ve komşularımızı evlerimize davet edip kendilerini İslami açıdan bilinçlendirmek için çaba sarf etmeliyiz. Ayrıca aile reisleri bu ay içerisinde kendi ehline karşı sorumluluklarını tekrardan göz önünde bulundurmalı, onların İslam'a ve Müslümanlara karşı olan bağlılıklarını ve sorumluluklarını kendilerine bildirmeliyiz.

7- Ramazan boyunca camiyi kendimize birer mesken edinmeliyiz. Cemaatle teravih namazını kılmalı cami cemaatiyle iç içe olmalıyız. Camide bulunan yaşlılara hürmet etmeli kendi mahallemizde bulunan çocukları cami ortamına çekmeliyiz.

8- Kadir gecesinin faziletini kaçırmamak adına bu geceyi Ramazan ayının tüm gecelerinde arayalım. Özellikle tekli gecelere daha bir ehemmiyet gösterelim. Nitekim kadir gecesini yakalayan bir Müslüman bilmelidir ki o gece yaptığı her bir ibadetin karşılığı bin ayda elde edebileceği sevaptan daha hayırlıdır.

9- Üzülerek belirtmeliyiz ki İtikâf ibadeti noktasında gerekli ehemmiyet verilmiyor. Her Mü'min mutlaka bu ay içerisinde bir camide fırsat bulduğu kadarıyla bu ibadeti eda etmelidir. Görülecektir ki İtikâfta bulunduğu müddetçe yukarıda sıraladığımız ibadetlerden daha bir haz ve huşu alacaktır. Bu süre zarfında nefsimizle baş başa yıllık muhasebemizi de yapmış olacağız.

10- İTTİHAD olarak ısrarla üzerinde durulması gereken bir diğer meselenin de zekât ve fıtır sadakaları olduğuna inanıyoruz. Halkımız Allah'ın bir emri olan zekâtı ehline vermeli ve verdiği kişileri iyice araştırmalıdır. Bu ibadetlere de tıpkı namaz ve oruca verdiği ehemmiyet kadar önem vermeli ve üzerinde durmalıdır." (İLKHA)

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.