Karar Verin: Kürt Hamas’ı mı, Kürt IŞİD’i mi?

Karar Verin: Kürt Hamas’ı mı, Kürt IŞİD’i mi?

Hüseyin Kaya Yazdı: Karar Verin: Kürt Hamas’ı mı, Kürt IŞİD’i mi?

PKK siyaseti ve medyası toplumsal hafızanın zayıflığından faydalanıp algı operasyonlarına girişiyor.

Çağımız da reklam ve vahşi rekabet çağı olduğu için kimin sesi fazla çıkıyorsa o haklı sayılıyor, onun argümanları ve referansları geçerlilik kazanıyor.

İki örnekten söz edeceğim.

Birincisi “Kürt siyasal hareketi” söylemi ve oturduğu düzlem. Söylem tümüyle yanlış ve yanlış zeminde tartışılıyor.

Bir defa PKK bir Kürt hareketinden çok ideolojik yönü ağır basan Marksist bir harekettir. Marksist hareketler ise öz itibariyle enternasyonalisttirler ve faşizme kadar yolu uzayan ırka dayalı hareketlere düşmandırlar. Diyebilirsiniz ki, “Sovyetler ’de komünizmin çöküşünden sonra ideolojilerde değişim ve dönüşümler yaşandı, belki PKK de bunu yapmıştır.”

Yanlış.

Evet, birçok harekette dönüşümler yaşandı; ama PKK ekleme-çıkarmalarla bir ucubeye dönüştürdüğü “bilimsel sosyalizm”i ile yoluna bir süre daha devam etti. Sonra nisbi bir milliyetçi söylem gözüktü; ama bir süre.

Çatılarda buluşma kararları alındıktan sonra Türk solu ile ittifaka girildi ve önceliklerin başına “eşcinsel haklarını savunma” getirildi.

Bunda batılılarla haşır-neşir ola ola doğulu değerlerin tümünden soyutlanmış olan “diaspora”nın da büyük payı vardı. Şimdi Kürkçü’lerin, Önder’lerin, Kışanak’ların at koşturduğu bir siyasal harekete “Kürt siyasal hareketi” demek doğru olur mu?

Ama dedik ya bu bir algı işidir ve “beyaz Türk” çevrelerde çok sayıda PKK muhibbi reklamcının olması işleri bu hale getiriyor.

İkinci mesele PKK çevrelerinin Hizbullah ve HÜDA PAR çevresine yönelttiği ve birbiriyle çelişik duran suçlamalardır.

Bir süre önce Ahmet Türk başta olmak üzere seküler Kürt düşüncesindeki siyasetçiler, seküler düşüncedeki Türklere, “Bize yol açmazsanız Kürt Hamas’ı gelir” diyorlardı. Kürt Hamas’ından maksatları Mustazaflar Hareketi ve HÜDA PAR camiasıydı.

Hasip Kaplan, Genelkurmay’a bile laik düşüncedeki ortaklıklarını hatırlatıyordu. Aysel Tuğluk, Kemalistlere, kendileriyle ittifak kurmalarını, aksi takdirde dincilerin geleceğini söylüyordu.

En büyük tehlikeyi ifade etmek için en yaygın kullanım “Kürt Hamas’ı” idi. Hamas, hem Siyonist terör şebekesine hem de ulusalcı ve laik olan Filistinli gruplara karşı mücadele ediyor ve Müslüman halkın köklerine dönmesini istiyordu ya… Hem İslami olan hem de Siyonistlere karşı duran tehlikeli bir hareketti Hamas.

PKK çizgisinin Siyonistleri rahatsız eden bir hareketten rahatsız olmaları ayrıca değerlendirilmesi gereken bir mesele.

“Kürt Hamas’ı”nın ne anlama geldiğini artık siz bulun.

Neyse, gelelim bugüne.

Bu günlerde PKK-HDP çizgisi, Kürdistan’ın onurlu Müslümanlarını “Kürt IŞİD’i” diye tanımlıyor ve suçluyor.

IŞİD’in keskin ve uzlaşma bilmez tutumunu bilmeyen yok!

Gerek Hizbullah hareketi, gerekse de Hür Dava Partisi sözcüleri IŞİD konusunda nerede durduklarını, IŞİD’le düşünce ve pratik anlamda aynı yerde durmalarının mümkün olmadığını defaatle ifade ettiler.

HÜDA PAR’ın IŞİD’e yakın olmadığını DTK başkanı Hatip Dicle de söyledi.

Ama birçok kişi aynı dili kullanmaya devam ediyor. Karar verin, diyoruz bu adam kılıklılara. Yarın yeni bir düşmanınız olduğunda bu kez de Müslümanları onunla mı suçlayacaksınız?

Hem size bir şey söyleyeyim mi?

Müslüman Kürtleri ne ile vasıflandıracağınız çok da önemli değil.

Yakıp yıkan, yağmalayan, vahşi cinayetlere çanak tuttuğunuz için siz Kürdistan hainlerisiniz, başka değil.

Doğruhaber

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.