Katliamlar ve Yıkılan Mabedlerin Arkasındaki Gizli Eller
Anglo-Siyonist ittifakın 'mezhepler çatışmaları tezi' çerçevesinde İslam Dünyası’nda oluşturduğu kaos ve gerçekleştirdiği işgaller meyvelerini vermeye başladı.
Mayıs ayında sadece Irak’ta yaşanan bombalı saldırılarda 400’e yakın kişi hayatını kaybederken, binlercesi de yaralandı. Sünni-Şii çatışması çıkarmak için bir gün Şii Müslümanların yaşadığı semtleri hedef alan bombalı saldırılar, hemen ertesi gün de Sünni Müslümanların yaşadığı semtleri hedef alan bombalı araç saldırıları gerçekleştiriliyor.
Emperyalizmin kiralık kalemşörleri Suriye’de rejimin ve muhaliflerin işlediği katliamları ya Şii Müslümanların ya da Sünni Müslümanların hanesine yazıyor ve böylece mezhep çatışması için ortam oluşturuluyor.
Düne kadar Saddam, Kaddafi, Esad, Zeynelabidin, Ali Salih vb. gibi diktatörler için kullanılmayan mezhebi aidiyetler, maalesef bugün fitne ateşini körüklemek ve İslam Dünyası’nı kan ve gözyaşına boğmak için kullanılmaktadır.
Kilise ve Havra gibi mabetlerin savaş ortamında dahi zarar verilmesine müsaade etmeyen bir dinin mensupları, aynı dinin başka bir mezhebine mensup dindaşlarının gittiği camiyi Cuma vaktinde havaya uçurabiliyor ve bunu tekbirler eşliğinde sevinç gösterileri ile de kutlanabiliyor.
ABD - Boston saldırıları sonucu hayatını kaybeden 3 kişi için hafta boyu haber ve analizler yayınlayan medya, Irak’ta sadece Cuma günü Camilere düzenlen bombalı saldırılarda hayatını kaybeden 150 müslümanı haber değerinde dahi görmemesi aslında medyanın hangi odaklara hizmet ettiğini gösteriyor.
Anglo-Siyonist ittifakın, İslam Ümmetin’de ABD ve Siyonist rejime duyulan öfkeyi, “mezhepler çatışması tezinin” uygulanması sonucu İran ve Hizbullah’a yönlendirmiş olması, gelinen durumun vahametini ortaya koyuyor.
Müslümanların, fitne amaçlı masabaşı haberleri dikkate almamaları ve masumları hedef alan saldırılarda hayatını kaybeden tüm Müslümanları, mezhep farkı gözetmeksizin kendi kardeşleri olarak görmeleri ve o acıları yüreklerinde hissetmeleri gerekmektedir. Ancak bu şekilde mezhebi fitnenin önü alınabilir ve Anglo-Siyonist ittifakın “mezhepler çatışmaları tezi” çürütülebilir.
Şii olup da Sünni değerlere hakaret eden, Sünni olup da Şii değerlere hakaret edenler ne Şii’dir ve ne de Sünni’dir. Bilerek veya bilmeyerek Büyük Şeytan ABD ve Siyonizme hizmet eden zavallılardır.(Hürseda Haber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.