Covid-19 vaka sayılarının tekrardan yüksek rakamlara ulaşmasından ve ölüm oranlarının artmasından dolayı alınan önlemler kapsamında yasakların tekrar peyderpey gelmesiyle hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması tedbiri de uzun bir aradan sonra yeniden geldi.

Coronavirus (Covid-19) tedbirleri kapsamında aylar sonra tekrar uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de vatandaşlar, kısıtlamaya uyarak evde kaldı.

Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle vatandaşlar kısıtlamalara uyarken kentte Coronavirus nedeniyle kısıtlama döneminin başlamasıyla birlikte kitap satışlarında da artış başladı.

Vatandaşların evlerinde kaldıkları günlerde ailece kitap okumalarını tavsiye eden kentteki kitapevi sahipleri, kısıtlama günlerinin kitap okumak için büyük bir fırsat olduğunu vurguladılar.

Pandemi sürecinde sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle evde kalan vatandaşların, bu zamanlarını kitap okuyarak değerlendirmesini tavsiye eden kitapçılar, özellikle ailece kitap okunmasını öneriyor.

Gaziantep’te Coronavirus (Covid-19) pandemisi döneminde evde geçirilen vaktin, kitaplara olan ilgiyi de artırdığına dikkat çeken kitapçılar, bu durumun sevindirici olduğunu ifade ettiler.

Halil Özdemir

Kitap okumanın hem kişisel gelişim hem de kişinin kendisini çok iyi hissetmesi için önerilen bir faaliyet olduğunu belirten kitapevi sahibi Halil Özdemir, kısıtlama günlerinin kitap okumak için büyük bir fırsat olduğunu söyledi.

“Devamlı televizyon karşısında olmamalıyız”

İslam dininin ilk emrinin “oku” olduğunu hatırlatan Özdemir, “Madem ki bu pandemi sürecinde evdeyiz. O halde devamlı televizyon karşısında olmamalıyız. Hakikaten kendimizi biraz okumaya vermemiz lazım. Dünya ve ahiretimizi kurtaracak imani hususlara önem verirsek ibadetlerimizin arkasında 15-20 dakika da olsa kitap okuyabilsek, daha çok okumak için gayret göstersek, çocuklarımız elimizde kitap görse ve en azından ‘Babam çok kitap okuyor, ben de kitap okuyayım. Kitap okuma alışkanlığı kazanayım’ gibi bir düşünceye kapılsa daha iyi olur. Evlerimizde telefonlarla uğraştığımız zaman çocuklarımızda telefon ve bilgisayar ile uğraşır. Bu durumdan kurtulmak için kitap okumak çok önemlidir. Allah bizi okuyan bir millet haline getirsin.” dedi.

“Kitap okuma saatlerimiz olmalıdır”

Kitap okuma alışkanlığının kazanılması için bu sürecin fırsata dönüştürülmesi gerektiğini ifade eden Özdemir, “Avrupa ülkelerinde ve Rusya'da ciddi manada kitap okunuyor. İnsanlar tramvayda, otobüste yani her yerde kitap okuyorlar. Memleketimizdeki insanlar da inşallah kitap okuma alışkanlığı kazanır. Okuyan bir toplum olma noktasında Allah bize gayret versin. Okuma konusunda zararlı yayınlar değil de hem dünyamız hem de ahiretimiz için faydalı olan kitapları okumalıyız. Peygamberimiz yemede, içmede ve zamanı değerlendirmede iktisadı emrediyor. İnsanın zamanını değerlendirme noktasındaki en önemli noktada dünya ve ahiretine fayda sağlayacak eserlere önem vermesidir. Böyle olursa hem kendisi hem de çocukları ve ailesi bunu örnek almada bir gayret gösterir. Bu pandemi sürecini bu şekilde değerlendirmede inşallah fayda olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Eyüp Ter

“Okuma alışkanlığı kazanmış bireyler okumayı asla terk edemez”

Kitap okumanın düzenli ve sürekli olarak yapıldığı sürece alışkanlık haline geleceğini belirten Eyüp Ter ise şunları söyledi:

İbni Haldun, ‘insan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şey atmazsanız, kendi kendini öğütür durur’ diyor. İnsana beyni Allah-u Teala düşünmek, akıl etmek ve idrak edebilmek için vermiştir. Bu da bilgi, okumak ve devamlı zihni beslenmek ile olur. Televizyon karşısında boşa geçirilen vakitlerle insanın beyninin içindeki nöronlar kendi kendini iptal ediyor. Okuyarak insanın beyni, fikri düşüncesi ve hayata bakış açısı değişir. Bunun da tek yolu okumaktan geçiyor. Çocuklarımızı pandemi döneminde kitap okumaya yönlendirmek gerekiyor. Türkiye'de okuma oranı düşük. Gaziantep bunların içinde daha düşük diyebiliriz. Onun için kitapçılar olarak tavsiyemiz; ebeveynlerin çocuklarına kitap okutmasıdır. Pandemi sürecini bu şekilde değerlendirmelerini kendilerine tavsiye ediyoruz.”

İzzet Dinçer

“Geleceğe faydalı nesiller yetiştirmemiz açısından okumak önemlidir”

Kısıtlama günlerinde evde kalanların bu süreci fırsata çevirip en iyi şekilde değerlendirmek için boş zamanlarını Kur'an-ı Kerim veya kitap okuyarak geçirmesi tavsiyesinde bulunan İzzet Dinçer, “Pandemi süreci ile kısıtlamaların tekrar başlaması özellikle cumartesi ve pazar günü sokağa çıkma kısıtlaması ailelere kitap okuma olanağı için daha geniş bir imkan sağlıyor. Bu süreçte aileler en az yarım saat televizyonlarını kapatıp birlikte kitap okuyabilirler. Ebeveynlerin elinde telefon olmadan kitap okumalarının çocukları daha çok etkileyeceğini düşünüyorum. Biz bu süreçte ailelere destek olarak hafta içi evlere kitap servisi yapıyoruz.” şeklinde konuştu.