Kızıltepe’de Neler Oluyor, Meselenin Aslı Ne?

Kızıltepe’de Neler Oluyor, Meselenin Aslı Ne?

Neredeyse her gün bir yerlere ses bombası atılıyor. Saldıranların BDP gençliği olduğu dillendirilmesine karşın ne yazık ki BDP yöneticileri çıkıp bu provokatif eylemleri lanetleyemediler.

Uzun zamandır yaşanabilecek olumsuzluklara dikkat çekiyorduk Sürekli birileri ses bombası atıyordu ve kendileri dışındaki kurumlara saldırıyordu.

Uzun zamandır yaşanabilecek olumsuzluklara dikkat çekiyorduk Sürekli birileri ses bombası atıyordu ve kendileri dışındaki kurumlara saldırıyordu. Hep saldıran BDP, saldırıya uğrayan da genellikle HÜDA-PAR ve ona yakın kurumlardı.

Dün akşam BDP Kızıltepe seçim bürosuna bomba atılmasını protesto eden BDP’liler, polisin müdahalesiyle sokaklara dağıldılar. Bu esnada iş yerlerini, bankaları taşladıktan sonra, HÜDA-PAR binasının önünden geçerken taşlı saldırıda bulundular. Bu saldırıya karşılık veren HÜDA-PAR ile BDP arasında yaşanan kavgada çok sayıda yaralı olduğu, bu yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu bilgileri geliyor. Özellikle ANF kaynaklı haberlerde olay çarpıtılıyor ve saldıran HÜDA-PAR’mış gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor.

Birilerini sevmeyebilirsiniz ama yalan söyleyerek kitleleri yanlış yönlendirme hakkınız yoktur. Kürd politik çevreleri mutlaka tavrını ortaya koymalı ve olayların büyümesini engellemek için çaba sarf etmelidirler. Bunu yapabilmeleri için de önce dürüst ve adil olmaları gerekiyor.

Düşüncesi, inancı ne olursa olsun herkes Kürdistan’da örgütlenebilmelidir. Bu demokratik hakkı engellemeye çalışmak, hele hele zora başvurmak olası provokasyonlara kapı aralamaktır. Ne yazık ki geliyorum diyen tehlikeye karşı Kürd politik çevreleri şimdiye dek gerekli tepkiyi gösteremediler.

Sorun BDP veya HÜDA-PAR değildir; birini aklamak veya birini mahkûm etmek te değildir.

Sorun, legal alanda örgütlenen herkese tahammül edebilmedir. Kim ki bu tahammülü gösteremiyorsa ve şiddete başvuruyorsa mutlaka eleştirilmeli ve mahkûm edilmelidir. Yoksa devletin istediği ve piyonlara yaptırdığı eylemlerle Kürd gençleri ölür sadece.

PKK/BDP’nin tek taraflı saldırılarına sessiz kalanlar, bugün yaşananlarda pay sahibidirler ve yarın olabilecek olumsuzluklarda da en az saldırganlar kadar suçludurlar.

Herkesi bu kritik zamanda göreve çağırıyoruz: Şiddete başvuran kim olursa olsun lanetlenmelidir.

Neredeyse her gün bir yerlere ses bombası atılıyor. Saldıranların BDP gençliği olduğu dillendirilmesine karşın ne yazık ki BDP yöneticileri çıkıp bu provokatif eylemleri lanetleyemediler. Bu tür eylemlere sessiz kalmak ve zanlı iken susmak eylemi üstlenmektir. Bu provokatif eylemlerde polisin de yer aldığı biliniyor. Dün HÜDA-PAR seçim bürosunun duvarına “biji serok Apo” yazan kişi yakalandı ve polis olduğu görüldü.

Bu kargaşada, polis mi, KCK mi sorusu akla geliyor. Bilindiği gibi İmralı’da kurulan KCK, tamamen devlet tarafından dizayn edildi ve kilit noktalara MİT elemanları yerleştirildi. Bu gerçekliği göremezsek, yaşanan ve yaşanacak olayları doğru değerlendiremeyiz.

Yine biliyoruz ki BDP içinde bazı duyarlı insanlar yaşananlardan rahatsızdırlar ama gerekli tepkiyi gösteremiyorlar. Tepki gösterdiklerinde, geçmişte olduğu gibi “ajanlıkla” suçlanacaklardır.

PKK/BDP, ‘ya boyun eğersiniz ya da sizi yok ederim’ anlayışında ısrar ederse bu tür olaylar kaçınılmazdır. Çünkü herkesin bir sabrı ve sınırı vardır.

Umuyoruz ki olaylar büyümeden ve yayılmadan herkes aklını başına alır ve olaylara neden olan anlayışa “yeter artık dur” der.

Yaşanan olumsuzluklara rağmen, hem BDP hem de HÜDA-PAR içindeki yapıcı insanların kitlelerini sakinleştirmesi ve olayların önüne geçmesini umut ediyoruz. (nasname.com)

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.