Lanet ve Şükür

Bugün 16 Temmuz 2018… Lanet ile merhamet arası gidip gelen meşum gecenin üzerinden iki yıl, iki gün geçti.

Bir karabasan anının saatler sürdüğü, yiğitlerin tank avına, ucuz ve beleş vatanperverlerin ATM kuyruklarına koştuğu bir meşum gece…

Birinin genzini tankın dumanı yakarken birileri deposunu doldurup ülkeyi terk edeceği benzinin derdine düştüğü gece…

Biri apoletine güvenip namluya ihanet sürmüş, kırk yılı aşkın bir süre sindiği köşesinden okyanus ötesi fermanla sıçramanın sarhoşluğunu yaşarken birileri zillet altında yaşamaktansa izzetli bir ölümü müreccah tuttuğu bir yola koyulmuştu.

Katalogla eş bulacak kadar ucuz ve muti bir hayattan başka bir dünyadan bîhaber olan bu süfli güruhun bilmediği bir hakikat vardı: Halk.

Çanakkale ile ilgili yazılanların yaşanılanların sadece bir kısmı olduğunu, Seyyit Onbaşı'nın bir efsane olmadığından da bîhaber…

Ve o gün gri renk yoktu ülkede…

Ak ve kara vardı.

İzzet ve zilletin, asilerle asillerin kapışması…

Karadan gemi yürüten Fatih'in, Kudüs'ü kurtarmayana kadar gülmemeye yemin etmiş Selahaddin'in, kaçmamak için kendi ayaklarını bağlayıp Bingazi'de İtalyanlara ölümüne direnen Ömer Muhtar'ın, bir avuç arkadaşıyla Ruslara cehennemi yaşatan Kafkas kartalı Şeyh Şamil'in torunları, ülkenin dört bir yanında alanlara akıp ölümüne direnmiş, en değerlilerini Rahman'a adak olarak sunmuşlardı.

Rableri onlardan razı olarak en seçkinlerinden iki yüz elli kişiyi ülkenin ve ümmetin kurbanı olarak katında kabul buyurmuştu.

*****

Böyle bir gecede;

İhanet çetesinin zilletini, küresel güçlerin piyonu olan dindar görünümlü kindar şarlatanın gerçek yüzünü gösterdiği için,

Tanklardan kaçıp ekranlarda darbeyi film gibi izleyen siyasetçileri deşifre ettiği için,

ATM, benzinlik, market kuyruklarına girenlerden iğrendiğimiz için,

ATM, market, benzinlik sarmalından dolayı ayakları su toplayan güruhun darbeyi sulandırma çabasındaki acziyeti gördüğümüz için,

Milleti sokaklardan çekmeye çalışan sinsi ihanet bezirgânlarından olmadığımız için,

Sağına soluna bakmadan cenk meydanına koşan kahramanların birer ferdi olduğumuz için,

Rabbimize şükürler olsun.

Ve bu şükre vesile olmak için;

Tankın egzozuna tişörtünü tıkayıp duman geçişini engelleyen ve içerdeki hainin dışarı çıkmasını sağlayan delikanlılara…

Kamyonla alanlara adam taşıyan ehliyetsiz soğukkanlılara…

Mahsulünü yakıp duman çıkararak uçakların uçuşunu engelleyen köylü amcaya…

Oyuncak kamyonuna bayrak takan minik yiğide…

Tankı motosikletle kovalayan korkusuza…

Tankın üstünden geçtiği makine mühendisine…

Terlikle tanka vuran yaşlı teyzeye…

Çatıdan jetlere kürek fırlatan vatanpervere…

Jetlere ıslık çalıp "gel lan buraya" diye meydan okuyanlara…

Tank kapağını taş motoruyla kesen ustadaki zekâya…

Vurulan bacağını kemerle boğan dayıya…

Teslim olan askerlere sarılan merhamet meleklerine…

Jetlerin kalkmaması için yakıt depolarını boşaltan öngörülü pilota…

Kamyon ve tırlarla kışlaların önünü kapatanlara…

Kışlanın önüne kamyonlarla kum dökenlere…

Sokağa çıkma yasağını takmayıp kışlayı kuşatan Cizre halkına…

Meydanlara çıkamayıp evlerinde dua okuyan hasta ve yatalaklara…

Sela okuyup ruhlara iman ve korkusuzluk aşılayan hocaya

Evinde gözyaşı döken bacıya, Kâbe'de dua eden hacıya…

Adalete ihtiyaç duyulan bir anda beliren ve vatan hainini alnının çatısından vuran Ömer'e…

Milleti ölümüne meydanlara çağıran, gevşeklik ve zafiyet göstermeyen Başkan Erdoğan'a…

Velhasılı yüreğinde zerre kadar iman ve insanlık sevgisi olan herkese selam olsun…

Hayatının hiçbir evresinde bu ihanet örgütüne muhabbet duymayan ve hain yüzünü kırk yıldır anlatıp her türlü kumpasının mağduru olan, en değerlileri zindanda sabrı ilmek ilmek dokuyan siz gönül dostlarına… Sizlere hasseten binlerce kez selam olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.