Lice'de ve Tüm Alemde Cami Duvarından Uzak Durun!

Lice'de ve Tüm Alemde Cami Duvarından Uzak Durun!

PKK-BDP Çetelerinin Lice'de Hür Dava Partisi mensuplarına yaptıkları taşlı, sopalı saldırı ve saldırı sonrasında Yalan Medya Grubu tarafından yapılan sistematik iftiralar eminim ki hiç kimseyi şaşırtmamıştır.

PKK-BDP Çetelerinin Lice'de Hür Dava Partisi mensuplarına yaptıkları taşlı, sopalı saldırı ve saldırı sonrasında Yalan Medya Grubu tarafından yapılan sistematik iftiralar eminim ki hiç kimseyi şaşırtmamıştır.

Ömrü Kürt halkının kanını dökmekle geçen bir çeteden, elbette ki daha başka bir tavır beklenemezdi. Kan dökmekten, saldırmaktan, terör estirip mazlumların mal ve canlarına kast etmekten başka marifeti olmayan bir çeteden barış, hoşgörü, insanlık beklemek elbette ki mantık dışı bir davranıştır. Bakmayın siz onların partilerinin isminin barış ve demokrasi olmasına. Barış, onlar için bomba, silah, molotof, uyuşturucu, haraç, saldırı, İslam düşmanlığı, iftira, ahlaksızlık ve yakıp yıkmaktır. Demokrasi ise LGBT sevgisinden ibarettir.

Geçmiş defteri zulüm sayfalarıyla kapkara olan bu çetenin, barış ve insanlıktan nasibini almadığı her geçen gün daha da ortaya çıkıyor. Sürekli zulüm ve sindirmeyle uğraştıkları için her türlü insani değerden uzaklaşmış durumdalar.

Bediüzzaman Hazretleri bu durumu şöyle ifade etmiştir:

Nazar-ı dikkate almak lâzımdır ki: Kim bir şeyde çok tevaggul etse, galiben başkasında gabîleşmesine sebebiyet verir.

Yani diyor ki Said-i Kürdi; Kim sadece bir şeyle çok uğraşırsa diğer konularda çoğunlukla aptallaşır.

Yani diyor ki Üstad; Ömrü katliamla geçenin barışla, insanlıkla alakası kalmamıştır. Çeteleriyle korku salanların, terör estirenlerin İnsanlıktan nasipleri kalmamıştır. Gazeteleriyle, siteleriyle yalanın Ordinaryüs Profesörü olanların, yalanın ansiklopedik karşılığında sadece kendi isimleri olanların paylarına ahlaktan, izandan, insanlıktan, tahammülden, hoşgörüden, kardeşlikten hiçbir şey düşmemiştir.

Gördükleri her türlü İslami şiara saldırmayı maharet olarak algılayanların, eline sopa alıp ilçesinden geçen Müslümanlara saldıranların, kışkırtmada sınır tanımayanların sonra da polisi görünce eline kamera alıp gazeteciliğe soyunanların Allah korkusundan, doğruluktan, insanlıktan ve Kürtlükten hiçbir nasibi yoktur.

Evet, zulüm ve saldırganlıkla yoğruldukları için, bu kesimin en başta vizyondaki politikacıları olmak üzere hiç birinde doğruluk ve insanlık adına hiçbir değer kalmamıştır.  Her türlü zulüm ve iftirada Alleme-i Cihan olanların paylarına doğruluktan hiçbir şey düşmemiştir.

Hatırlanacağı gibi İstanbul'da MHP seçim bürosuna saldırı yapılır yapılmaz Yalan Partisinin Başkanı çıkıp, olayla bir alakamız yoktur. Olayı yapanları kınıyoruz, diyerek bir yerlerini yırtmıştı. Bakalım Lice saldırganlarını da, BDP ilçe binasından çıkıp seçim çalışmaları yürüten Hür Dava Parti'si mensuplarına yapılan saldırıyı da kınayacak mı yalan partisinin başkanı. Kınamaz elbet. Çünkü kınarsa kendini kınamış olacaktır.

Yalan Partisinin Başkanı MHP saldırısını biz yapmadık derken aslında Hür Dava Partisine ve diğer İslami Kurumlara yapılan saldırıların tamamı da üstlenmiş oluyordu.

Dedik ya, yalanla yoğrulanın sayfasına asla doğruluk düşmez. Olay olur olmaz, Hüda Par Üyeleri Lice'de halka saldırdı, diyerek yalana ve kışkırtmaya başlayan ANF ve DİHA gibi kuruluşlar bu güne kadar hiçbir iddialarını ispatlayamadıkları halde halen utanmadan kendilerine Haber Ajansı diyebilmektedirler. Sözüm ona Hüda Par Üyeleri Silah Dolu araçlarla Lice'ye girmişlermiş. Hani nerede o silahlar. O araçları siz yakmadınız mı? Ne oldu o silahlara? Araçların içerisinde onlar da mı yandı? Yok arkadaş siz ıslah olmazsınız. Yalan sizin ruhunuza işlemiş. O kadar çok yalan yazıp çizdiniz ki; artık isteseniz de dilinizden, kaleminizden doğruluk namına bir tek kelime bile dökülmez. Size, atma ANF din kardeşiyiz, diyeceğim ama onu da diyemiyorum. Tek kelime yeter size, Veylun Lekum, Mutu bi gayzikum.

Kürt Halkı'nın BDP gibi bir partisi ve ANF-DİHA gibi basın yayın kuruluşları varken başka hiçbir düşmana ihtiyacı yoktur. Zaten Kürt Halkı'nın birlik ve dirliğini istemeyenlerde, Aferin Koçum BDP'ye, diye ellerini ovuşturuyordur.

Eğer BDP ve Çetelerinde Kürt Halkı'na karşı zerre kadar sevgi ve saygı varsa bu saldırıları hemen durdurmalı, Cami duvarlarından uzak durmalı ve Müslümanların sabrını sınamaktan ve zorlamaktan bir an önce vazgeçmelidir.

Geçmişte yaşanan acı tecrübeler ortadayken bu kadar saldırganlaşmak akıl kârı değildir. Fitne ateşi önce tutuşturanların eteklerini tutuşturur. Yakın tarih, hem de çok yakın tarih bunun şahididir.

Son kelam olarak bir kez daha belirteyim ki; Cami duvarından uzak durmak ve Müslümanların sabrını sınamamak lazım.

Rabbim akıl fikir versin…

Muhammed Çermikli/HÜRSEDA

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.