Mısır darbesi: Demokrasi, Batı'nın Doğu'ya biçtiği bir elbise midir?

Mısır darbesi: Demokrasi, Batı'nın Doğu'ya biçtiği bir elbise midir?

Bundan böyle Batı demokrasisi derken iki kere düşünmemiz gerektiğini bize Mısır'da yönetime el koyan cuntaya gösterilmeyen tepki, gösterilen ilgi hatırlattı

Saadet Oruç - Dünya Bülteni / Paris

Mısır darbesi, AB demokrasi kriterlerini tartışılır hale getirdi. Mısır'da dünyanın gözü önünde ordu yönetime el koydu ve seçimle işbaşına gelmiş olan cumhurbaşkanını tutukladı. Dünyanın bütün sözlüklerinde "askeri darbe" olarak adlandırılacak olan bu tasarrufa, Batı dünyasının "darbe" tanımını yapmaması tarihe ibretle not düşülmesi gelen bir nokta oldu.

Müslüman Kardeşler, Ortadoğu'da siyasal İslam... Arap Baharı... Bütün tartışmalar artık, Batı'nın iki yüzlülüğünün ardından konuşulması gelen konulardır.

Dünya, Mısır darbesini canlı yayında izledikten saatler sonra ilk açıklama Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'tan geldi... Kısa açıklamasında, "darbe" sözcüğü geçmezken, konuyu bilmeyenler olayı "nihayet erken seçimi alınan bir Mısır" sandılar.

AB adına Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Fabius ile aynı çerçevede bir açıklama yaptı: yine tek kelime bile darbe tarifi olmadığı için kınaması da yok. Erken seçim ve devamı!

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye dosyasında aktif isimlerinden Andrew Duff'un Mısır'daki olaylara "darbe" yerine "halkın başkaldırısı" tanımını yapması ise AB'nin askeri darbelere bakışı açısından bir ibret vesikası niteliğindeydi. Duff'ın AB'nin darbeyi neden kınamadığını soran gazetecilere twitter hesabından verdiği yanıt şöyle:

@Andrew_Duff_MEP: Interesting developments in the post-Ottoman space @MuhammadMorsi @RT_Erdogan "Post-Osmanlı bölgesinde ilginç gelişmeler"

@Andrew_Duff_MEP: .@saadetoruc With several million on the streets, more of révolte populaire than coup d'état, I think #postottoman

"Sokaklardaki milyonlarca kişiye bakılırsa, askeri darbeden çok halkın başkaldırısı"

Washington'dan gelen açıklamada, orduya izleyeceği görevler hatırlatılıp, seçilmiş bir hükümete göreve devredilmesi çağrısı yapılıyordu. Öyle özenle kaleme alınmış bir metindi ki sözkonusu açıklama, bir an ABD yönetimi darbeye karşı çıkıyor yanılsamasına ile kapılabilirdiniz.

İngiliz The Guardian'dan, Fransız Le Parisien'ine kadar "İkinci Devrim" başlıkları atılıyor, daha sonra bu tanımlama "Mısır yazı" olarak transforme oluyordu, "Arap Baharı"ifadesine atfen... Batı dunyasının askeri darbe refleksi de böylece bir ibret vesikası olarak kayıtlara geçmiş oldu.

Batı'nın demokrasiyi, kendi elleriyle doğuluya biçtikleri bir elbise olarak gördükleri net bir resimle anlaşılmış oldu.

Bundan böyle Batı demokrasisi derken iki kere düşünmemiz gerektiğini de bu olayla öğrenmiş olduk.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.