Mısır'daki katliam tüm yurtta protesto edildi
Mısır'daki katliamı, halk meydanlara inerek protesto etti.
MERSİN - Mısır'da darbeciler tarafından binlerce Müslüman'ın katledilmesi Mersin'de lanetlendi. Anadolu Gençlik Derneği ve Saadet Partisi tarafından düzenlenen eylem Hastane Caddesi Kuru Çeşme'de yapıldı.
Müslümanlar sık sık, "Kahrolsun İsrail", "Kahrolsun ABD", "Müslümanlar Kardeştir", "Mısır'a Selam, Direnişe Devam" sloganlar atarak tekbir getirdiler.
Anadolu Gençlik Derneği Mersin Şube Başkanı Murat Seskin yaptığı konuşmasında, "Peygamber Efendimiz, 'Etrafınızda bir kötülük gördüğünüz zaman, onu eliniz ile düzeltin. Ona gücünüz yetmezse diliniz ile düzeltin. Ona da gücünüz yetmezse kalbiniz ile buğz edin. Bu da İman'ın en aşağı derecesidir' buyuruyor. Bizler bu zulmü bu hainliği dilimiz ile buradan haykırmaya geldik. Bu düzelsin diye buradan söylüyoruz. Ey zalimler! Bu zulmünüzden biran önce vazgeçin. Elbet Müslümanlardan ölenler oluyor. Ama sizlere şunu söylüyoruz. Uhud'ta Sahabelerimizin söylediklerini söylüyoruz. Bizim ölülerimiz şehid olup Cennete gidiyor. Sizinkiler ise geberip Cehennemin dibini boylayacaktır. O yüzden buradan Müslümanlar olarak bu zulmünüzden vazgeçin diyoruz…"diye konuştu.
Açılış konuşmasının ardından Saadet Partisi Mersin İl Başkanı Soner Çontar şunları söyledi; "Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki cuntacılar şehit ettikleri Müslümanların kanlarında boğulacaktır. Firavunların torunlarının yaptığı bu katliamı şiddetle kınıyor ve diyoruz ki her bir şehit bir Musa olarak zalimlerin karşısına çıkacaktır Allah'ın izni ile. Buradan Başbakan'a söylüyoruz, daha fazlasını yapabiliriz. Mısır Büyükelçisini çağırıp nota verebiliriz. Mısır'da ki Büyükelçimizi Türkiye'ye çağırabiliriz. İslam Kalkınma Örgütünü toplayabiliriz. D8 daha aktif hale getirebiliriz. Hiçbir şey bir şey yapamayız mazeretine sığınmamızı gerektirmiyor."
Yapılan konuşmaların ardından Mısır ve tüm dünya Müslümanlarına dua etti.
Basın açıklamasının ardından grup sesiz bir şekilde dağıldı.
MARDİN - Kızıltepe'de faaliyet gösteren 17 sivil toplum kuruluşu, Özgürlük Meydanı'nda düzenledikleri kitlesel basın açıklamasıyla dün Mısır'da yaşanan katliamı kınadı.
Basın açıklamasını Mustazaflar Cemiyeti Kızıltepe Şubesi adına araştırmacı yazar Mahmut Kılınç okudu. Tüm katliamlara, sindirmelere ve şahadetlere rağmen küfre karşı dimdik duran kahramanlara selam göndererek konuşmasına başlayan Kılınç, bugün itibariyle küfür ittifakından güç alan "Sisi" ve yandaşlarının büyük bir katliam gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
"Bu katliamı, bu zulmü ve bu vahşeti lanetliyoruz" diyen Kılınç, "Bizler, küfür ehlini anlıyoruz; çünkü onlar tek millettir. Fakat onlara destek veren ve sesleri çıkmayan Müslümanları anlamakta zorlanıyoruz. Onlar mahşer gününde nasıl hesap vereceklerine hazır olsunlar. Ey Kızıltepe Müslümanları ve sizin şahsınızda dünya Müslümanları! Neredesiniz? Kardeşleriniz şehit edilirken nasıl sessiz kalırsınız? Bu konuda küfür ehli ağız birliği yaparken Müslümanların sessizliği bizleri derinden yaralamaktadır. Zifiri karanlıktan sonra güneşin doğuşu kaçınılmazdır. Sisi ve yandaşları bilsinler ki; Allah'tan başka korkulacak merci yoktur ve kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır" dedi.
Sık sık tekbirlerin çekildiği basın açıklaması olaysız bir şekilde sona erdi.
MARDİN - Mısır`da sabah saatlerinde cunta yönetime bağlı ordu, polis ve paramiliter baltacı gruplarının Mursi taraftarlarına yönelik katliam saldırısı sonucu binlerce insanın katledilmesi, 10 bini aşkın insanın ise yaralanması Midyat'ta faaliyetlerde bulunan 20'ye yakın Sivil Toplum Kuruluşu Cevat Paşa Camii yanında bulunan Barış Parkında bir araya gelerek katliamı lanetledi.
Midyat HÜDA PAR ilçe teşkilatının da destek verdiği açıklamayı okuyan Midyat Eğitim Birsen Başkanı Abdulkadir Altay, "Mısır'ın seçilmiş tek cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'nin ABD, İsrail ve Suud'un kirli oyunlarının desteği ile darbe ile devrilmesinden bu yana Mısır halkı onurlu bir direniş göstermiş ve bu uluslararası çirkin oyuna karşı tarihe geçecek bir mücadele vermiştir. Nahda ve Adevviye meydanlarında toplanan halk 1,5 aydır şiddetten özenle kaçınmakta ve iradelerine sahip çıkmaktadırlar. Seçimle iş başına gelmiş meşru yönetimlerine sahip çıkan Mısır halkı, defalarca katliamlara maruz kalmaktadır. Onurlu direnişinden ve hak arayışından vazgeçmeyen Mısır halkı, bu sabah da yüzlerce kişinin öldüğü, binlerce kişinin yaralandığı vahşi bir saldırıya maruz kalmıştır" ifadelerini kullandı.
"Demokrasiyi pazarlayan ülkeler katliama destek veriyor"
Başta ABD, İsrail ve AB olmak üzere 'demokrasi' pazarlayan ülkelerin bizzat katliama destek verdiklerine dikkat çeken Altay açıklamasını şöyle sürdürdü: "Adına demokrasi dedikleri helvadan yapılmış putlarını yiyen Batı ve Batının Ortadoğu'daki işbirlikçileri bu katliamların hesabını er veya geç verecektir.
Mısır halkı protestolar boyunca şiddetten özenle kaçınarak bu senaryoyu boşa çıkaran bir akıl, irfan ve direniş göstermiştir. Mısır halkı BM, AB ve İİT (İslam İşbirliği Teşkilatı) gibi uluslararası yapılar tarafından bırakıldıkları yalnızlık çemberini, sokaklarda kurdukları silahsız direniş siperleri ile parçalayacak ve herkese hukuk ve iradeye sahip çıkma dersi verecektir.
Sivil silahsız kişilere karşı hedef gözetmeksizin katliam yapmak, Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği sözleşme ve anlaşmalara göre, 'insanlığa karşı suç' niteliğindedir. BM ve Batı, üzerine düşmüş olan katliama rıza gölgesinden kurtulmak için Sisi ve darbeci şeflerini uluslararası mahkemelerde yargılamalıdır.
Midyat STK'ları olarak, ABD, İsrail, Suud destekli katiller eliyle Mısırlı kardeşlerimizin uğradıkları vahşi katliamı lanetliyor, katledilen kardeşlerimize rahmet, yaralılara şifa, direnişçilere sabır, irfan, istikamet ve Firavunlara karşı zafer temenni ediyoruz."
"Kim bu katliama sessiz kalıyorsa imanın kontrol etsin"
Basın açıklamasına katılan ilçe alimlerinden Molla Zeki Bulut ise şöyle konuştu: "Yapılan bu katliamı kınıyoruz. Ve Müslümanlara güç kuvvet versin. İslam'ın bir bölgesinde böyle bir zülüm bir katliamın yapılması, dünyadaki bütün Müslümanlar bundan mesuldür. Başta devlet başbakanları cumhurbaşkanları ve yetkili kurumlar biran önce buna dur demelerini istiyoruz. Buna sessiz kalan kim olursa olsun, imanını kontrol etsin."
Din-Bir-Sen Midyat Temsilcisi Tevfik Acar ise, "Mısır halkına yapılan katliamı nefretle kınıyor ve telin ediyoruz. Sisi ve yandaşlarının da Allah belalarını verecek inşallah. Allah nasıl Firavunu Kızıl Deniz'de boğmuşsa onları da Müslüman şehitlerin kanında boğacak inşallah. Mısır'daki kardeşlerimiz sabırla davam etsinler, yaptıkları direnişten dolayı selam olsun kardeşlerimize. Şehitlere selam olsun. Muhammed Mursi'ye selam olsun bilsin ki bütün Müslümanlar onun yanındadır" dedi.
"Alimler neden meydanlara inmiyor müslümanlara rehberlik yapmıyorsunuz?"
Acar konuşmasını şöyle sürdürdü:"Buradaki duyurum alimleredir. Biz onları meydana davet ediyoruz. Kendi seslerini duyurmaya davet ediyoruz. Yani bu korku niçin neden kimden çekiniyorlar bütün İslam alemini neden harekete geçirmiyorlar neyi bekliyorlar? Yeryüzündeki bütün İslami ülkelerde ne kadar İslam alim varsa neredesiniz neden sesiniz çıkmıyor? Kimden korkuyorsunuz. Kimden çekiniyorsunuz. Peygamberimiz Hz Muhammed böyle mi yapıyordu. Ashabı öyle mi yapıyordu. İmamı Şafii böyle miydi, İmam Ahmet ve böyle İmamlar böylemiydi, böyle kıyıda köşede sesinizi çıkarmayın mı diyordu söyleyin Allah Aşkına neden Müslümanları uyandırmıyorsunuz. Neden meydanlara inmiyor, Müslümanlara öncülük rehberlik yapmıyorsunuz."
Kılınan gıyabi cenaze namazı ve yapılan duanın ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı.
ANTALYA - Muratpaşa Camisinde toplanan Mısır İle Dayanışma Platformu üyeleri, batı destekli cunta tarafından katledilen binlerce Mısırlı için gıyabi cenaze namazı kıldı.
Sadık Çınar Hoca'nın kıldırdığı namaz sonrasında ise toplanan kalabalık yürüyüşe geçti. Kışlahan Meydanı'na kadar yürüyen kalabalık, sık sık "Katil Sisi, Seninleyiz Mursi" şeklinde sloganlar attı.
Mursi için "Yedirmeyiz" yazılı pankartların açıldığı basın açıklamasında, tüm bu olayların altında İsrail, ABD ve bunların uşağı olan Arap yöneticilerinin olduğu vurgulandı.
Basın açıklaması sonrası gurup sesiz bir şekilde dağıldılar.
GAZİANTEP - Peygamber Sevdalıları Platformu, Mısır'da darbeciler tarafından katledilenler için gıyabi cenaze namazı kıldırdı ve kitlesel basın açıklaması düzenleyerek zalimlere karşı Müslümanları birlik olmaya davet etti.
İkindi namazından sonra Alaybey Camii avlusunda gıyabi cenaze namazı kılan yüzlerce kişi, darbeci Sisi, ABD ve İsrail aleyhine sloganlar atarak Balıklı Parkına kadar yürüdü. Balıklı Parkında Kur'an tilavetiyle başlayan programda basın açıklamasını Gaziantep İhlas-Der Başkanı Mehmet Faik Doğan okudu.
Doğan, Mısır'da meşru olarak seçilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye karşı darbe yapan ve halkın yaptığı barışçıl protestolarla acziyet yaşayan darbeci ordu ve onları destekleyen ABD, İsrail, Birleşik Arap Amirlikleri, Suudi krallığı ve bunlarla hareket eden zalimlerin, tehditle yapamadıklarını şiddet ve katliamlarla yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Münafıkların maskesi düşmüştür
Mısır'da yapılan darbe ve katliamlarla hak ile batılın, zalim ile mazlumun safının belirlendiğini belirten Doğan, "Bugün, münafıkların ve şeytanların işbirlikçilerinin maskelerinin düştüğü gündür. Bugünden sonra hiçbir gün dünkü gün gibi olmayacaktır. Allah'u Teala hükümranlığının bayrağını mustazafların eline vermiştir. Şafağın sökmesine en yakın an karanlığın en kesif olduğu andır. Mazlumların kanı Allah'ın izni ile kutlu şafağın habercisidir. Bu yönü ile bu şahadetler kayıp değil gelecek olan zaferin müjdesidir" ifadelerini kullandı.
Zalimler döktükleri kanda boğulacak
Zalimlerin döktükleri bu kanda boğulacağını belirten Doğan, "Bu kanlar onların sonunun habercisidir. Tarih bunun en güzel göstergesidir. Selefleri olan Firavunlar, Nemrutlar, Enver Sedatlar ve Hüsnüler gibi lanetle anılacaklardır" dedi.
Dünyanın yer tarafında Müslüman kanı akıtılıyor!
Dünya kamuoyunun Müslümanlara yapılan zulümlere sessiz kaldığına dikkat çeken Doğan, "Dünyanın her yerinde akan kan Müslüman kanıdır. Mısır başta olmak üzere Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da, Çeçenistan'da Pakistan'da, Bangladeş'te, Arakan' da, Doğu Türkistan'da, Sudan'da, Somali'de, Libya'da, Tunus'ta ve daha birçok ülkede Müslümanlar katlediliyor ve dünya kamuoyu kör, sağır ve dilsiz kesiliyor" ifadelerine yer verdi.
Dünya Müslümanlarının ihtilaflar nedeniyle güçsüz kalarak savunamaz duruma düştüğünü belirten Doğan, "Müslümanları, bugün başımıza gelenlerin kendi ellerimiz ile yaptıklarımızdan dolayı olduğu, sıkıntılarımızın sebebinin azlığımızdan değil Müslümanların ihtilaflarından olduğunu anlamaya davet ediyoruz. Tüm İslam ülkelerine çağrımız ise, bu katil darbecilere karşı sessiz kalmamalarını, her platformda Mursi ve taraftarlarının yanında olduklarını göstermelerini bekliyoruz" diye konuştu.
Hükümete de çağrıda bulunan Doğan, "Çağrımız, söylenen sözlerin sözde değil özde olmasıdır. Darbeci sisi ve yönetimine karşı söylemden öteye gidip somut adımlar atılmasını bekliyoruz" dedi.
Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Gaziantep İl Başkanı Mustafa Özaslan ile Saadet Partisi (SP) il yönetim kurulu üyesi Mehmet Karalar'ın da destek verdiği kitlesel basın açıklamasında "Kardeşlik Sınır Tanımaz" pankartları taşındı.
Kitlesel basın açıklaması Molla Müfit Yaray'ın yaptığı duanın ardından sona erdi.
İSTANBUL - İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür-Der öncülüğünde birçok İslami sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği protestoya bini aşkın kişi katıldı. Galatasaray Lisesi önünde toplanan kalabalık tekbirler getirip, darbeciler aleyhinde sloganlar attı.
"İslami hareket engellenemez", "Yaşasın ümmet dayanışması", "İstanbul'dan ihvana bin selam", "Seyyid Kutup El Benna selam olsun İhvana" sloganlarının atıldığı protestoda sık sık tekbirler getirildi. Taksim Meydanına yürümek isteyen grup polisler tarafından engellendi. Yürüyüşe izin verilmemesinin ardından kalabalık grup oturma eylemi yaptı.
Oturma eylemi sırasında açıklama yapan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Mısır'da ordunun katliamını sürdürdüğünü ve şu an dahi masum çocukların öldürüldüğünü söyledi.
"Bu yürüyüş bir gün mutlaka İstanbul'u, Kudüs'ü, Kahire'yi ve Şam'ı alacak"
Müslüman Kardeşler liderlerinden Muhammed Biltaci'nin kızı Esma'nın bir süre önce kendisini ziyarete geldiğini aktaran Yıldırım, Esma'nın da alanda bulunanlar gibi direnişe destek verdiğini kaydederek, "Biz sadece konuşmuyoruz, yürüyoruz, siz yürüyorsunuz, Mavi Marmara denizde yürüdü. Şimdi Halep, Şam, Kahire yürüyor. Bu yürüyüş bir gün mutlaka İstanbul'u, Kudüs'ü, Kahire'yi ve Şam'ı alacak" dedi.
"Siz Mısır'ın değil ABD'nin ordususunuz"
Mısır'da darbenin asıl nedeninin Filistin olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Filistin'in yanında diye Mursi hükümetini devirdiler. ABD Mısır hükümetini devirmek için harekete geçtiğinde, AB ve İsrail darbeye destek verdi. 'Mısır ordusunun çoğu namaz kılıyor' diyorlar. İşbirlikçi olduktan sonra namaz kılsan ne olur? Kurşunu İsrail'e değil meydanlardaki, kundaktaki bebeklere sıktınız. Siz Mısır'ın değil ABD'nin ordususunuz."
İslam devleti liderlerinin Müslümanlara destek vermesini isteyen Yıldırım, Mısır halkına yardım edilmesi gerektiğini anlattı.
"Ümmet olduğumuzu göstermek için buradayız"
Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak ise, darbecilerin zihniyetinin aynı olduğunu belirterek, "Bunun Arabı, Türkü, Mısırlısı yok. Biz bir ümmetiz. Ümmet olduğumuzu göstermek için buradayız" şeklinde konuştu.
Rusya Başkonsolosluğu'na Suriye bayrağı
Açıklamaların ardından Tünel'e doğru sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçen gruptakiler, Rusya'nın İstanbul Başkonsolosluğu binasının önünde "Rusya Suriye'den, Kafkasya'dan defol" sloganı attı.
Konsolosluk binasının kapısına Suriye bayrağı asan grup, Tünel'e kadar yürüdü.
25 günlük bebekle eyleme geldi
Galatasaray Lisesi önündeki oturma eyleminin ardından Tünel Meydanına yürüyüşe geçen grup içinde kucağında kundaktaki 25 günlük erkek bir bebekle yürüyen kadın dikkat çekti. 25 günlük bebeğin teyzesi olduğunu söyleyen kadın bebekle eyleme geldiğiniz için tereddüt duymadınız mı? Sorusuna "Biz Allah yolundayız hiçbir tereddütlümüz yok milyonlarca çocuk ölürken biz nasıl tereddüt edelim" dedi.
MANİSA - Memur Sen Manisa İl Temsilciliği, Mısır'daki katliam nedeniyle kitlesel basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında Müslümanlar için gıyabi cenaze kılındı.
Basın açıklamasını okuyan Eğitim Bir Sen Manisa Şube Başkanı M. Emin Sofuoğlu, başta ABD olmak üzere batı dünyasının Mısır'da yapılan askeri darbe karşısındaki ikiyüzlülüğünü kınayarak, batı dünyasının demokrasi konusundaki samimiyetsiz tutumunu ibretle takip ettiklerini söyledi.
Emperyalist güçler ve onların yerli işbirlikçileri Mısır'da iğrenç ve kirli bir oyun oynandığını belirten Sofuoğlu, Mısır halkının onurunu ve hukukunu hiçe sayan bu darbe, Mısır halkına açıkça yapılmış bir ihanettir. Mısır halkının çoğunluğunun bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlarını korumak için ellerinden geleni yapacağına inancımızda, desteğimizde tamdır. Mısır'daki sivil iradeye yapılan saldırı sonucu ortaya konulan haksızlığın giderilmesini istiyoruz" dedi.
Protesto eylemine katılan İbrahim Yıldırım adlı vatandaş, "Mısır'dan gelen son haberlerde 2 bin 200 ölü sayısı olduğu, bunun Adevviye Meydanı'ndaki toplanan kalabalığı rejimin gözünü kırpmadan tamamını katledebileceğinin işaretidir. Bunların arkasındaysa Amerika ve AB ülkeleri var. Üzüntüm çok büyük… Orada şehit olan bacılarıma, kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum, yaralı kardeşlerime acil şifalar diliyorum" diye konuştu.
Zalimleri Allah resulünün lanetlediği gibi lanetlediğini ifade eden Zeynep Günhan ise, "Zalimlere duyarsız olan mümin kalpleri ve vicdanları merhamete çağırıyorum. Zulme baş kaldırmaya çağırıyorum. En azından zulme karşı duyarlı olmaya çağırıyorum. Zalimleri de lanetliyorum, herkesin de lanetlemesini istiyorum" dedi.
Basın açıklaması tüm İslam şehitleri için yapılan duanın ardından sona erdi.
KONYA-Anadolu Gençlik Derneği Konya Şubesi tarafından Mısır'da katledilen Müslümanlar için yatsı namazından sonra Şerafettin Camii önünde basın açıklaması yapılarak gıyabi cenaze namazı kılındı. Yapılan katliamla Müslümanların yasta olduğunu ilan etmek için bu hafta düğünleri yapılacak olan iki genç damatlık elbiselerini ateşe vererek yaktı.
Basın açıklaması AGD Konya Şube Başkanı Mehmet Parlak tarafından okundu. Mehmet Parlak okuduğu basın açıklamasında, "Adeviyye Meydanı'nda sergilenen bu kanlı katliam daha önceki müdahalelerde olduğu gibi canlı yayında tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmiştir. Darbeye karşı direnişin sembolü olan Adeviyye Meydanı adeta kan gölüne çevrilmiştir.
En başından itibaren bu darbe süreci karşısında Batı'nın ikiyüzlülüğü ve çifte standartçılığı gün gibi aşikâr olmuştur. Biz inanıyoruz ki bu yaşanan süreçte ABD, AB ve İsrail'in desteği olmasaydı Mısır'da ne darbe gerçekleşirdi ne de bu katliamlar yaşanırdı. Bu böyleyken sadece ve sadece darbe yönetiminin görünürdeki temsilcisi Sisi'yi eleştirmek ve kınamak gerçek katilleri örtbas etmektir" dedi.
Mehmet Parlak basın açıklamasına şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz Cuma günü Sina Yarımadası'nda görgü tanıklarının ifadesiyle İsrail'e ait İnsansız Hava Araçları kullanılarak yapılan katliamda Mısır Ordusu'nun hangi güçlerle birlikte hareket ettiğinin bir göstergesi olmuştur.
ABD'nin Mısır Ordusuna İsrail'in güvenliği karşılığında her yıl yaptığı yardıma devam etmesi de temel insan hak ve özgürlükleri noktasında hangi safta durduğunun yeni bir ifşasıdır. Adeviyye katliamında tetiği çektiren ırkçı emperyalizmden başkası değildir."
Konuşması, "İhvan'a selam direnişe devam", "Kahrolsun İsrail, kahrolsun Sisi", "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık", "Tek çözüm ve tek çare İslam Birliği" gibi sloganlar ve tekbirler ile kesilen Mehmet Parlak, "Mısır'da işletilmeye çalışılan darbe süreci de, Suriye'de yaşanılan iç savaş da, Irak'ta patlayan bombalar da aynı merkezin kontrolündedir. Dökülen kanın arkasındaki tek gerekçe terörist İsrail'in bölgedeki varlığının teminat altına alınmasıdır. Bu gerçek bu coğrafyanın her insanı tarafından mutlaka fark edilmelidir. Büyük Ortadoğu Projesi derenin kuşunun derenin taşıyla vurulmaya çalışıldığı kanlı bir projedir. Mısır'daki katliamlar Büyük Ortadoğu Projesinin işletilmesidir.
Başta ABD ve AB tarafından her türlü platformda gündeme getirilen demokrasi ve özgürlük terennümleri sadece ve sadece bir kandırmacadır. Batı'nın tek derdi çıkarlarını ve imtiyazlarını garantiye almaktır. Irkçı emperyalizm çıkarı varsa demokrat olur, çıkarı varsa kraldan yana olur, çıkarı varsa askeri yönetimden yana olur.
Sözde yeryüzü haklarının temel hak ve özgürlüklerini garanti altına almak için daha önce kurulan Milletler Cemiyeti de daha sonra kurulan Birleşmiş Milletler de Batı'nın kirli çıkar ilişkilerini işletmekten öteye bir görev icra etmemişlerdir. Mısırda yaşanılan süreç Batı'nın demokrasi maskesini bir kez daha düşürmüştür" ifadelerini kullandı.
Parlak, "Yaşanılan katliam karşısında ABD ve AB'nin dilsiz şeytanlığı bizi şaşırtmamıştır. Bu bölgenin çıbanbaşı işgalci ve terörist İsrail'in dökülen kana dair sevinci bizi şaşırtmamıştır. Körfezin ve İslam Coğrafyasının diğer işbirlikçi yönetimlerinin çirkefliği bizi şaşırtmamıştır. Allah'ın laneti zalimlerin ve işbirlikçilerinin üzerine olsun. Akıttıkları kanda boğulmaları çok yakındır. Mısır'da ki onurlu direnişe selam olsun. Adeviyye'nin şehitlerine selam olsun. Biz Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak tüm varlığımızla tüm mazlumların yanındayız.
Tek çözüm ve tek çare İslam Birliği'dir. Ancak o zaman hangi dinden, hangi ırktan ve hangi renkten olursa olsun tüm insanların temel hak ve özgürlükleri teminat altına alınabilir. Yoksa ırkçı emperyalizm bölgede taşeronlu ya da taşeronsuz kan akıtmaya devam edecektir" diyerek basın açıklamasını bitirdi.
Basın açıklamasından sonra bu hafta düğünleri yapılacak olan iki genç Mısır'da katledilen Müslümanlar için yasta olduklarını ilan etmek için damatlık elbiselerini yaktı.
Gençlerin bu duyarlı davranışlarından sonra ilahiyatçı Şerif Korkmaz Hoca gıyabi cenaze namazı kıldırdı. Ardından Korkmaz Hocanın yaptığı dua ile program sona erdi.
ELAZIĞ- Elazığ'da faaliyetlerde bulunan İslami sivil toplum kuruluşları Mısır'da gerçekleştirilen katliama sert tepki gösterdi.
Yeni İhya-Der, Abı Hayat Vakfı ve Kalem-Der öncülüğünde düzenlenen program kapsamında gıyabi cenaze namazı kılındı, oturma eylemi ve konuşmalar yapıldı. Programa organizatör STK'ların gönüllülerinin yanında çok sayıda STK'nın da temsilcileri katıldı.
Bize sadece Allah yeter…
Elazığ halkının yoğun katılımıyla gerçekleşen programda Molla Abdulbaki Çağatay bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Hz Musa (as) kısasından örnek veren Çağatay şöyle konuştu:"Musa'nın kavmi Ey Musa Firavun'un ordusu kavuştu, bizi kıyma gibi doğrayacaklar, bizden bir fert bile bırakmayacaklar diye feryat etmişlerdi ama Hz Musa şöyle diyordu, hayır bu düşünceniz yanlış, bizi öldüremeyecekler, bizleri katledemeyecekler çünkü bizim rabbimiz bizimledir. Buradan mutlaka bir çıkış yolu gösterecektir' demişti.
İşte Mısır'da bulunan insanlar öyle insanlar ki münafık basın ve medya, dünya emperyalizmi kendilerine 'BM sizin için toplanmış, NATO sizin için toplanmış, şer güçler sizin için toplanmış, sizi yeryüzünden silecekler, sizi paramparça edecekler' dediklerinde onlar şöyle diyorlardı: 'Bize sadece ve sadece Allah yeter'
Bizim için ABD bir medet kapısı değildir. Batı bizim için kurtuluş kapısı değildir. Biz sadece ve sadece Allah'a tevekkül ettik. Bizim sadece Allah'ımız vardır ve biz ona dayandık. Allahütealâ bizim yardımcımız. Zafer de ondan, akıbet de ondan diyorlardı."
Bugün söyler misiniz yeryüzünde Müslüman kanından başka kan akıyor mu? Bugün yeryüzünde Müslüman camiadan daha mazlum, mustazaf bir millet var mıdır? diye soran Çağatay, "O zaman Allahütealâ'nın bu müjdesi bizim içindir. Mustazaf olan milletlerden liderler çıkaracağız, o liderler zalimlerin tahtını yerle bir edecek.
Egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ınsa, Allah'ın dinine tabi olanlar yeryüzünün muzaffer kulları olacaklardır. Bu bizim için müjde mahiyetindedir." Şeklinde konuştu.
İnsanlık 3 sınıf olmuş; zalimler, mazlumlar ve gafiller
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Said Şahin ise programda yaptığı konuşmada, "İslam tarihi acı günlerinden birini daha yaşıyor. İslam tarihi Hz Âdem'den günümüze kadar pek çok acı olayları vardır ama bugün Mısır katliamı yaşadığımız asrın Müslümanları olarak, bizim sorumluluğumuzun da olduğu acı olaylarından bir tanesidir." İfadelerine yer verdi.
Dünyanın gözü önünde bir darbenin yapıldığını vurgulayan Şahin,"Bu darbenin akabinde katliamlar yaşatıldı. Dünyanın gözü önünde diyoruz ama dünyanın gören gözü kalmamış, dünyanın hisseden kalbi de kalmamış. İnsanlık 3 sınıf olmuş. Bir tarafta bahsettiğimiz zalim darbeciler, bir tarafta mazlum sınıf, bir tarafta ise maalesef gafiller, bu gafillerin çoğunlukla Müslüman ülkelerin Müslüman halkları.
Mısır'ın Müslüman halkının Müslüman kardeşleri 47-50 gündür sefalet içerisinde bir halk olmasına rağmen orada darbecilere kahramanca davranış sergiliyor. Müslüman halkların Müslüman ülkeler nerde? Niye Müslüman ülkelerin meydanları Adaviye gibi dolmuyor?" şeklinde konuştu.
Allah'ın vaadinin hak olduğunu ancak Allah'ın sorumluğu yerine getiren mümin kullarına vaatte bulunduğunu belirten Şahin, "Mısır'daki kardeşlerimiz Allah'a vermiş oldukları sözde sadık kalıp can veriyorlar ama Müslüman ülkelerin İslami cemaatlerinin ve İslami STK'larının başlarının önlerine düşme vakti gelmiştir."
Konuşmalardan sonra Hacet Namazı kılındı. Yapılan duayla program son buldu.
GAZİANTEP - Kırkayak Parkında saat 11.30'da toplanan binlerce kişi, Balıklı Parkına doğru yürüyüşe geçti. Darbe ve katliamlara karşı pankart ve döviz taşıyan halk, İhvan-ı Müslim Cemaatine ve Muhammed Mursi'ye destek verdi. "Terörist Birleşmiş Milletler", "Zulme karşı omuz omuza", Kahrolsun ABD" sloganları atan kitle, Balıklı Parkında basın açıklaması yaptı.
Peygamber Sevdalıları Platformu, AGD ve İHH'nın da aralarında bulunduğu 25 STK'nın destek verdiği yürüyüş ve basın açıklamasını gönüllü kuruluşlar adına Mehmet Emin Arslan okudu.
"Sadece Mısır halkı değil, insanlık da ölmüştür"
Açıklamaya "İnsanlık tarihi ve İslam dünyası dün çok acı bir güne şahitlik etmiştir" sözleriyle başlayan Emin Arslan, Mısır'da yaşanan darbe ve katliamı lanetlemek için toplandıklarını belirterek, "Bizler, 'Mısır'da yaşananlar bizi ilgilendirmez' demiyor ve Müslümanların dikkatini bu katliama çekmek istiyoruz. Mısır'da sadece özgürlük isteyenlerin üzerine ateş açılmıştır. Açılan bu ateşle sadece Mısır halkı değil, insanlık da ölmüştür" ifadelerini kullandı.
Katliamdan ABD ve AB'nin sorumlu olduğunu belirten Arslan, "Mısır'daki katliamdan en az Sisi kadar ABD ve AB yönetimleri de sorumludur. Bu darbeye bir türlü darbe demeyerek, Mısır ordusunu ve Sisi'yi böyle bir darbe için cesaretlendirenler de en az onun kadar suçludur" dedi.
"Ey Müslümanlar, susarak katliama ortak olmayın!"
Katliam ve haksızlıklara sessiz kalanların dilsiz şeytan olduğunu belirten Arslan, "Ey Müslümanlar, susarak katliama ortak olmayın, Mısır katliamına karşı sessiz kalanlar dilsiz şeytandır. Mısır'da güvenlik güçlerinin Rabiatül Adeviyye ve Nahda meydanlarında göstericilere müdahalesi bir insanlık suçudur ve darbeye sessiz kalanlar da bu katliamın suç ortaklarıdır" ifadelerini kullandı.
Arslan, "Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliam giderek artarken, insan hakları savunucusu olduğunu söyleyen batılı ülkeler katliamı seyretmektedir. İşlerine geldiği gibi hareket ederek kendi menfaatlerine yakın duranlara zarar geldiğinde 'insan hakları' diye dünyayı ayağa kaldıran sözde insan hakları savunucuları, Mısır'da insanlığın katledilmesine sessiz kalmaktadırlar" sözleriyle batıya ve batılı insan hakları savunucularına tepki gösterdi.
"İngiliz kraliyet ailesi için 200 dakika canlı yayın yapan medya katliam 20 dakika ayırdı"
Katliamlara sessiz kalan medyaya da seslenen Arslan, "Buradan, Tel Aviv merkezli dünya medyasına sesleniyoruz; adetiniz olduğu gibi dün Bosna'da, Çeçenistan'da, Arakan'da, Miyanmar'da, Doğu Türkistan'da, Filistin'de, Irak'ta, şimdi de Suriye ve Mısır'daki bu katliamları hep görmezden geldiniz. İngiliz kraliyet ailesi için aynı gün 200 dakika canlı yayın yapan malum medya, geçtiğimiz günlerde 200 kişinin katledildiği Adeviyye Meydanı'na 20 dakika zaman ayırdı. Bu ve birçok olay gösteriyor ki Mısır'da yaşanan olaylar, doğudan batıya dünyayı kana bulayan Siyonist ve emperyalist çevrelerle onların yerli işbirlikçileri tarafından yapılmakta ve dünya da buna seyirci kalmaktadır" dedi.
Tüm İslam ülkelerini Mısır'daki darbeye ve katliama karşı tutum almaya davet eden Arslan, "Bizler, uluslararası platformları ve İslam dünyasını darbecilere karşı tutum almaya, Mısır halkının kendi özgür iradesiyle göreve getirdiği sivil yönetime destek vermeye ve yapılan katliamları bir an önce durdurmak için adım atmaya çağırıyoruz. 'Zulme rıza zulümdür' inancı ile Müslüman ülkeleri zulme dur diyerek inisiyatif almaya, demokrat geçinen ve demokrasiyi önceleyen ülkeleri de Mısır'ın sivil yönetimine destek vermeye ve katliamlara dur demeye çağırıyoruz" dedi.
ADANA - Anadolu Gençlik Derneği Adana Şubesi, Saadet Partisi, Ümmet ve Kardeşlik Platformu, As Platform ve Mazlum-Der, Mısır'daki müdahalede hayatını kaybeden ve yaralananlar için ABD Adana Konsolosluğu önünde eylem yaptı.
Programda AGD Adana Başkanı Abdulaziz Kıranşal, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç Mazlum-Der Adına Ali Aygün, As Platform Adına Mahmut Eraslan ve Ümmet Platformu Adına Eşref Şahin Birer Konuşma Yaptılar.
Anadolu Gençlik Derneği Adana Şube Başkanı Abdülaziz Kıranşal yaptığı konuşmada, "Bu zulümlerin, katliamların, tecavüzlerin sorumluluğu Müslümanların sus pus olması ve İslam birliğini kurmamış olmalarındandır. Bunun için derhal Müslümanlar İslam birliğini, İslam birleşmiş milletlerini, İslam NATO'sunu kurmaları gerekiyor. Bizler sustukça zalimler cesaret alıyor" dedi.
Daha sonra Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç ise batının çökmek üzere olduğunu ve son kozlarını oynadığını söyledi. Tongüç, "2013 sonu itibariyle birkaç yıl içinde ABD paramparça olacaktır ve İslam alemi yeryüzüne adalet getirecektir" dedi.
Ümmet ve Kardeşlik Platformu Adana Şube Başkanı Eşref Şahin, bugün Mısır'da gerçekleştirilen katliam neticesinde binlerce kişinin şehit, yine binlerce kişinin yaralı düştüğünü hatırlattı.
Polis ekiplerinin ABD Adana Konsolosluğu önünde geniş güvenlik önlemi alması dikkat çekerken, konsolosluğa 50 metre mesafede yapılan eyleme çok sayıda kişi katıldı.
Eylem ellerinde çeşitli dövizler taşıyan grubun, "Kahrolsun Sisi, yaşasın Mursi, kahrolsun İsrail kahrolsun Amerika, Mısır'a selam direnişe devam, İslami hareket engellenemez" sloganları atmasından sonra olaysız bir şekilde dağıldılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.