Suriye'de savaştan yana değiliz diyoruz. Bunun üzerine ağız dolusu hakaretler, küfürler, ithamlar, iftiralar... En hafif tepki gösterenler; Allah'tan korkmuyor musunuz, bunun hesabını nasıl vereceksiniz diyorlar.

Tam da bunun için Suriye'de savaştan taraf değiliz diyoruz.

Yani Allah'tan korktuğumuz için, vereceğimiz hesabı düşündüğümüz için başından beri ve bugünkü şartlarda Suriye'de savaş taraftarı değiliz diyoruz. 

Yarın Suriye'de şartlar değişir, bize göre savaşın Suriye'de çözüm olacağını, İslam'ın ve Müslümanların lehine sonuç doğuracağını veya en azından savaşın, mazlumların yararına olacağını gördüğümüz an, o zaman Suriye'de savaştan yana oluruz biiznillah.

Ancak başından beri savaşın Suriye'de Müslümanların ve mazlumların aleyhine, AB(D) ve israil başta olmak üzere İslam düşmanlarının lehine sonuçlar doğuracağını söyledik ve bu sebeple de Suriye'de çıkarılan savaşa şiddetle karşı çıktık.

Konunun anlaşılması için daha somut gidelim, Suriye'deki savaş sonucunda;

İslam ne kazandı?:........

Ümmet ne kazandı?:.....

Suriye ne kazandı?:.......

Mazlum Suriye halkı ne kazandı?:....

Hamas ne kazandı?.......

İran ve Hizbullah ne kazandı?:.......

Filistin ne kazandı?:........

Türkiye ne kazandı?:......

Suudi ve Körfez ülkeleri ne kazandı?:......

İslami cemaatler, gruplar ne kazandı?:.....

Aklı başında, vicdanı körelmemiş, adaleti şaşmamış Müslüman bir Allah'ın kulu “Suriye'deki savaşta kazancımız şu oldu” diyebiliyor mu?

Çok açık ki, Suriye'deki savaş, yukarıda saydıklarımın hepsi için çok büyük kayıp ve zarar oldu.

Peki, Suriye'deki savaşın sonucunda kim kazandı, savaş kime yaradı?

ABD'ye yaradı, israile yaradı, Batı emperyalizmine yaradı, silah sanayii sahiplerine yaradı, İslamofobiye yaradı, küfre yaradı, nifaka yaradı, fitneye yaradı... Bir de Batı'nın taşeron örgütlerine yaradı. 

 Şimdi aklı başında her Müslümana sorayım; bütünüyle İslam'a, Müslümanlara, ümmete, Müslüman ülkelere, Suriye'ye ve mazlum Suriye halkına çok büyük zararları olan; AB(D) ve israile, küfre sayılmayacak yararı olan bir savaşa taraf olmak hangi inancın, aklın, vicdanın, adaletin işi olabilir?

Birileri sapla samanı birbirine karıştırıyor. Biz böyle bir savaştan yana değiliz diyoruz, onlar, siz Suriye'de nasıl mazlumdan yana, zalime karşı olmazsınız diyor. Hatta Cemil Meriç'in “zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur” sözünün namusunu kirleterek, bu savaşta taraf olmamak namussuzluktur diyorlar.

“Harici kafa”nın basmayacağı siyasi yönleri bir tarafa, Suriye'deki savaş mazlumu vururken, bölgesel ve küresel zalimlere de güç olurken, mazlumu vuran bu savaşa taraf olmak mı, taraf olmamak mı?...

Cemil Meriç yaşasaydı ağzınızın üzerine vurur ve ben bu sözü, 500 bin mazlumu öldüren, milyonlarcasını perişan eden, Suriye'yi harap eden, zararı İslam ve Müslümanlara; faydası AB(D), israil ve küfre olan bir savaşa taraf olasınız diye söylemedim derdi herhalde.

Cemil Meriç'i anlamadıkları gibi, Hz. Ali'yi de anlamadılar, bizi de anlamıyorlar. Daha ötesi Allah'ın tertemiz ayetlerini anlamayıp, ayetleri keskin kılıca dönüştürüp Müslümanların, mazlumların başına vuruyor, bombaya dönüştürüp İslam ümmetinin kalbinde patlatıyorlar.

İslam ümmeti akıl tutulması ve daha ilerisi, delilik hali yaşıyor. Bu akıl tutulması ve delilik hali içinde olanların bizi çok da anlayacakları, anlamaya çalışacakları veya anlamak isteyecekleri ümidim olmasa da ve hoşlarına gitmese de Suriye meselesinde “NOKTA” olacak tavrımızı bir kez tekrar edeyim:

Evet, Suriye meselesinde biz mazlumdan yanayız. Ama Suriye'de savaştan yana değiliz. Çünkü Suriye'deki savaş zalimi değil mazlumu vurdu. Suriye'deki savaş, Suriye'yi ve halkını, İslam'ı, ümmeti, Müslümanları, Filistin(direnişin)i, Türkiye'yi, İran'ı, Yemen'i Irak'ı... vurdu. AB(D), israil ve küfür cephesine güç oldu.

Bu sebeple ve sonuçlar bu olduğu müddetçe, “BİZ SURİYE'DE SAVAŞTAN YANA DEĞİLİZ.”

Ve bunu bütün taraflara söylüyoruz.

Israrla savaş deyip bu tabloya sebep olanlar da varsın hesabını Allah'a versin.