Haber Merkezi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısı konuşmasında kız ve erkeklerin karışık bir şekilde kaldığı öğrenci yurtları ve öğrenci evlerine tepki göstererek toplum yapısının böyle bir şeyi kabul etmediğini vurguladı. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz kızların erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsaade etmedik etmiyoruz. Yurtlarımızda kızlarımızın erkek öğrencilerle ayrıştırma çabasına devam ediyoruz. Bunlar aynı apartmanın içinde. Daire komşuları ihbar yapıyor. Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık, her şey olabiliyor. Anneler babalar feryad ediyor.
Bu adımlar atılacaktır. Bu, yaşam tarzına müdahale değildir. Yorumlayanlar varsa aynen devam etsinler. Ama biz böyle bir sorumluluğun manen altına giremeyiz. Bu ülkede annelerin babaların kahir ekseriyetinin bu işlere asla müsaade etmeyeceğini bilen insanım. Damdan düşen bir insanım. Nerede nasıl seslerin yükseldiğini bilen insanım. Bu işte biz kararlı adım atmaya mecburuz."

MUHALEFETTEN TEPKİ
Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri muhalefet partilerinden tepki aldı. Her fırsatta Türkiye halklarının inanç değerleriyle adeta dalga geçen "Özgürlük!" adı altında ahlaki çöküntüye giden tüm yolları açan muhalafet partilerinin kız-erkekli kalınan evlere sahip çıkmaları ise şaşırtmadı. CHP, MHP ve BDP yaptıkları açıklamalarla Başbakan Erdoğan'a sert tepki göstererek karma öğrenci yurtları ve evlerinde yaşanan ahlaksızlıkları görmezden geldi.

EN BÜYÜK DESTEK ÖĞRENCİLERDEN
Türkiye'nin dört bir yanında eğitim gören duyarlı öğrencilerden ise Başbakan Erdoğan'a tam destek geldi. Atılan adımların ve söylenen sözlerin geç de olsa olumlu olduğunu belirten Dicle Üniversitesi öğrencileri bu konuda atılması gereken adımlar için hükümetin bir an önce harekete geçmesini istedi. İşte İLKHA'ya konuşan üniversiteli öğrencilerin görüşleri;

ÖĞRENCİLER NE DEDİ?

Dicle Üniversitesi öğrencisi Nusret Eroğlu: Bu adımın sadece yurtlarda değileğitim alanında da yapılması daha olumlu bir adım olurdu. Daha önce de birçok üniversite gezdim ve kız-erkeğin bir arada kaldığı yurtlarda çok büyük ahlaksızlıklar meydana geldiğini gördüm. Bu adımı çok olumlu buluyor ve destek veriyoruz. Başbakan'ın bu açıklamasına öğrenciler başta olmak üzere tüm kesimlerin destek olması gerekir.

Dicle Üniversitesi öğrencisi İslam Küçükkaya:Yurtta veya öğrenci evinde beraber kalma, bayanların eğitimi için sıkıntılı bir durumdur. İslami açıdan da çok sıkıntılı bir durum olduğundan dolayı bu adım çok olumludur.

Dicle Üniversitesi öğrencisi Mehmet Karabulut: Bu adım öğrenciler de dâhil herkesin hoşuna gider. Bu düşüncenin sadece yurtlar ve öğrenci evleri ile sınırlı kalmaması, eğitimin tüm alanlarını kapsaması gerekiyor.

Dicle Üniversitesi öğrencisi Ali Bozan:Bu adım hem inancımıza hem de modern eğitim sistemine uyum sağlıyor. Avustralya'da yapılan bir araştırmaya göre karma eğitim gören okullarda mezun olan erkeklerin başarı oranı yüzde 55, karma olmayan okullarda erkeklerin başarı oranı ise yüzde 85'tir.

Selçuk Üniversitesi Mücahit Seyhan: Kızlı erkekli öğrenci evlerinin olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Toplumda yeni bir ahlaki yapı oluşturulması lazımdır. Olumlu bir adım.

Selçuk Üniversitesi mezunu Nidai Yılmaz: Bu konuda birçok olumsuz olaya şahit oldum. Özellikle bir toplumun geleceği olan gençliğin, özelde eğitimli olan Üniversiteli gençlerin böyle ortamlarda kalmaları onların ahlaki yapılarını bozuyor. Böylece bir toplumun geleceği heba ediliyor. Başbakan`ın yaptığı açıklamaya ve yapacağı uygulamalara kesinlikle destek veriyorum.

Üniversite sınavlarına hazırlanan Kerem:Bizden yaşça büyük olan öğrencilerin olumlu şeylerde bize örnek olmaları lazım. Maalesef bu tür uygulamalar onların ahlakını bozduğu gibi gelecek kuşakların ve toplumun bozulmasına sebep olmaktadır.

Selçuk Üniversitesi Ahmet Tunç:Özellikle üniversiteli öğrencilerinin bu şekilde bozulmaları toplumun kökten bozulması anlamına geliyor. Bu adımı olumlu buluyor ve destekliyoruz.

Selçuk Üniversitesi öğrencilerinden Ferhat Çaçan:Başbakan çok önemli bir konuya el atmış. Bundan dolayı onu kutluyor tam destekçisi olduğumu bildiriyorum.

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencisi Mehmet Aslan: Bir öğrenci olarak Başbakan'ın bu açıklamasını olumlu buluyorum. Çünkü bu bir ileriki neslin ıslahı için önemli bir adımdır. Ama bunu geç atılmış bir adım olarak değerlendiriyorum. Ancak yine de olumlu karşılıyorum.

Bilgi Üniversitesi öğrencisi Enver Bildik: Kız ve erkeklerin karışık olması hem İslam'a göre uygun değildir, hem de fıtrat olarak uygun değildir. Bakıyorsunuz geçmişte bunu yapan Batı bile kendine göre geri adım atmaya çalışıyor ama Türkiye'de hala bu türden uygulamalar devam ediyor. Bu nedenle kız ve erkek yurtlarının ayrı olması gerekiyor.

Marmara Üniversitesi Öğrencisi Hüseyin Tekgöçen: Kız ve erkek öğrenci yurtlarının birbirinden ayrı olması tabiî ki olması gereken bir şey. Bu konuda Başbakan'ın açıklamalarını olumlu buluyorum.

Çukurova Üniversitesi öğrencisi Abdurrahman Canlı:Başbakan'ın bu konudaki tutumunu destekliyorum. Kız ve erkeklerin aynı evde kalmaları hem inancımıza, hem de örf ve adetlerimize ters bir durumdur.

Çukurova Üniversitesi öğrencisiAbdullah Yıldız: Evliliğe teşvik paketinin ardından şimdide öğrenci yurtları ve evleri hakkındaki açıklamalar Başbakan'ın muhafazakar halkın değerlerine savaş açan yanlışlara nokta atışı yapması demek oluyor.

Çukurova Üniversitesi öğrencisiÇilem Temel: Karma evler ve yurtların uygun olmadığını düşünüyorum. Düşünmek gerekirse hem rahatlık açısından, hem de kişisel ihtiyaçlar bakımından böyle ortamlara müsaade edilmemelidir.

Çukurova Üniversitesi öğrencisi Selin Su: Karma kalınan yurt ve evleri toplumun genel yapısı göz önüne alındığında çoğunluğun benimsemediği bir davranışın halkın tepkisini çekeceğini bilerek yapmayı bir bayan olarak doğru bulmuyorum.

Çukurova Üniversitesi öğrencisi Melike İlbilgi: İçinde bulunduğumuz toplumun gelenek ve göreneklerine uymayan karma ev ve yurtların hem toplumsal olarak, hem dinen, hemde ahlaken büyük sorunlar doğurabileceğini düşünüyorum.

Çukurova Üniversitesi öğrencisi Osman Yalçınkaya: Karma yurtlar ve öğrenci evleri toplumumuzun örf ve ananelerine, inanç ve geleneklerine aykırı bir durumdur. Bu konuda atılacak adımları kimden gelirse gelsin destekliyoruz.

Çukurova Üniversitesi öğrencisi Mehmet Temel: Öğrenci evleri ve yurtlarda kızlı erkekli kalınmasını tasvip etmiyorum. Bu durum ülkemiz için başarısız bir neslin habercisidir.

Çukurova Üniversitesi öğrencisi Gülsüm Karatosun:Kız ve erkek öğrenciler aynı ortamda kalamaz. Böyle bir durum fıtrat açısından da sıkıntı oluşturabilir.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisiMuhammed Akbaş: Halkın yüzde 90'nından fazlasının Müslüman olması bu uygulamanın ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir. Bunun en kısa zamanda uygulamaya geçirilmesi gerekir.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisiFerhan Koca:Çoğu yönde olumlu ve güzel bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Bir bayan olarak kızlı erkekli ev ya da yurtlarda kalmadım ancak, bunun ciddi anlamda sorun teşkil ettiğini düşünüyorum.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisiÖmer Aytekin: Bu uygulama olumlu. Bunun olumlu yönlerini de ileride daha iyi göreceğiz.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisiİslam Yalçın: Bu tür ortamlarda gayri meşru ilişkiler ve fuhşiyata kadar birçok olumsuzluk yaşanmaktadır. Bunun önüne geçmesi adına atılan bu adım olumludur ancak sadece bununla da yetinilmemelidir. Farklı alanlarda da benzer çalışmalar yapılmalıdır. Örneğin bugün en fazla taciz olayı otobüslerde yaşanıyor. Bu alanda benzer çalışmalar yapılabilir.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisiSafa Burak Özkan:Yerinde bir açıklamadır tabi bunun uygulanması önemlidir.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisiİmam Abdulhakim Tan: Bu tür yerlerde ne yazık ki zinaya kapı aralanıyor. Onun için atılan adım önemlidir ve bir an önce uygulamaya konulmalıdır.

BİR DESTEK DE STK VE AKADEMİSYENLERDEN

Bilge Gençlik Kulübü Başkanı Bilal Fidancı:Başbakan'ın açıklamalarına katılıyoruz. Böyle bir düzenleme için geç bile kalındığını söylüyoruz. Yurtlarda, öğrenci evlerinde sürekli taciz ve tecavüz olayları oluyor. Bunların önüne geçilmesi lazım.

Demokratik Eğitimciler Sendikası Diyarbakır İl Başkanı Eyüphan Kaya:Bu gençlerin geleceği hepimizi ilgilendirir. Gerekirse yasal düzenlemeler yapmak gerekir. Bir toplumun sosyal dokusunu bozduğunuz zaman, o toplumun kendisine özgü birçok değeri kaybolur. Başbakan'ın bu girişimini çok önemsiyoruz.

YYÜ İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Aydın:İslam dini de bu noktadaki sorumluluğu yetkili otoriteye yüklemiştir. Allah Resulü(as), "Hepiniz çobansınız ve güttüklerinizden sorumlusunuz" buyurarak herkese sorumlu olduğu kişilerden mesul olduğunu ortaya koymuştur. Kızlı erkekli ortamlarda psikolojik ve sosyal problemler yaşanıyor. Dindar bir toplum veya dindar bir gençlik ancak sağlam karakterli fertlerden, bu fertler ise dini inanç ve geleneklerine bağlı şahsiyetli insanlardan oluşur. (İLKHA)