Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler ve Takvim yazarı Bekir Hazar'ın A Haber'de hazırlayıp sunduğu YAZBOZ programına bu hafta Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan konuk oldu. Güney Kürdistan’da Koysancağı kentinde yaşayan Öcalan gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. İşte Osman Öcalan'ın açıklamaları…

* PKK'ya 79'lerin ortasında sempatizan olarak katıldım. Kişiliğim askerlikten çok siyasete yatkın. Siyasi kanatta bulundum. Silahlı çatışmalar artınca hep barış telkininde bulundum.

OSMAN’DA ABİSİNİ AKLAYIP, ŞEMDİN SAKIK’I GÜNAH KEÇİSİ YAPTI!

* Telkinlerimiz sayesinde Abdullah Öcalan 1993'te ilk barış sürecini başlattı. Ama Şemdin Sakık buna engel oldu. Sakık ve Dr. Süleyman isimli bir yönetici o süreci provoke ederek Bingöl'de 33 silahsız askere saldırdı. Sakık ve Süleyman Ergenekon'un adamlarıydı. Tabi o sırada Ergenekon'un adamları, Kürtlere yardım etmek isteyen iyi insanlar olarak lanse ediliyordu. Sait Çürükkaya da onlardan biriydi. Onların yaptığı Bingöl saldırısından sonra ilk barış süreci başlamadan bitti. (33 asker olayında kamuoyundan büyük tepkiler gelince Abdullah Öcalan'da suçu Şemdin Sakık'ın üzerine atmıştı. Şemdin Sakık ise bunu redderek, saldırı emrini bizzat Öcalan'ın verdiğini söylüyordu. Editör) Zaten o dönem barışı isteyen Turgut Özal'ı da Ergenekon öldürdü.

* Daha sonra Türk siyasetinde Kürt sorunun çözümü için uğraşan tek kişi merhum Necmettin Erbakan oldu. Abdullah Öcalan ile mektuplaşıyorlardı.

* Abdullah Öcalan yakalandıktan sonra örgüte Suriye ve İran'dan çok katılım oldu. Yüzlerce genç geldi. Rusya'dan gelenler içinde askerler de vardı. Öcalan yakalanınca binlerce intihar komandosu hazırlandı. Ama Abdullah Öcalan savaşı sürdürenin ihanet edeceğini, savaşın durdurulacağı talimatını verdi. Bu kararlar büyük bir iç savaşı önledi.

RUSYA, ALMANYA VE İRAN!

* Daha sonra Cemil Bayık devreye girdi. Suriye onu lider olarak kabul etti. İran ve Rusya ile ilişkiler kurdu. Her boyutuyla işin içine girdi. 2002-04 arasında biz barış telkini yapınca beni hain ilan etti. Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Mahmut Şakar, barış talimatına rağmen 'Öcalan savaş istiyor' dayatmasında bulundu. Saldırılar başladı.

* Abdullah Öcalan hapiste 14 yıl düşündü, geçmişi hesapladı ve ömrünün geri kalanını barışa adamaya karar verdi. Hükümet şimdi barış için adımlar atıyor. Türkiye Kürt sorunu ve enerji kaynaklarını çözerse süper güç olur. Bu durumda kazanan Türkiye olur. Ama bunu istemeyenler var. Bunun için hükümet barış sürecini hızlandırmalı.

* Rusya, İran, Suriye, Lübnan (Hizbullah) Almanya, Fransa, Hollanda hep barışı bozmak için uğraş veriyor. Türkiye'nin güçlenmesini istemiyorlar.

* Kandil'de şu an iki grup var. Bir grup Kürtlüğü savunan Karayılan'ın grubu. Diğeri ise sol düşünceli Alevi ve yabancıların katıldığı grup. Onların içinde Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan, Cemil Bayık var. Bu solcu grup bozguncudur. Şimdi solcular Halkların Demokratik Partisi'ni (HDP) kurdu. Bu parti Türkiye için ciddi bir kayıptır. (Bu partinin direk Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulduğunu Osman unutuyor! EDİTÖR)

* Kürtlüğü savunan grup şu an savaş istemediği için dışarıdan destek gelmiyor. Ama solcu olan gruba Rusya, Almanya, Fransa, Hollanda, İran, Suriye destek veriyor. Çünkü bu grup savaştan anlamasa da savaşmak istiyor. İsrail'in de katkıları olabilir ama varsa da ben bilmiyorum.

APO'YU RUS AJAN MAHİR YAKALATTI

* Kani Yılmaz kod adlı Faysal Dunlayıcı, Öcalan İtalya'dayken onun Avrupa'da kabul edilmesini engelledi. (Halbuki Osman, Kani Yılmazla beraber PKK’den ayrılanlar arasındaydı. Beraber hareket ediyorlardı. Yılmaz PKK tarafında öldürülünce Osman korkudan arkadaşlarından ayrıldı. Öcalanların arkadaşlarını nasıl sattıklarının, arkadan vurduklarının ibretlik bir itirafıdır aslında! EDİTÖR) Yerine bir Rus ajanı olan Mahir Valata kod adlı Numan Uçar geldi. Apo'yu İtalya'dan çıkarttı. Apo, İtalya'da kalsa barış sürecini başlatacaktı. Mahir onu önce Rusya'ya, sonra Yunanistan'a ardından da Kenya'ya gönderdi. Ölmesini istemişlerdi. Zaten Öcalan yakalanınca Kani Yılmaz devreye girdi. Alman istihbaratına çalışıyordu. PKK aleyhine konuşup hareketin başına geçecekti. Ama öldürüldü.

SAKİNE'YE SUİKAST SÜRECE SABOTAJDI

* Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez, barış sürecini sabote etmek için suikasta uğradı. Üç kadının ölümünde Fransız gizli servisi ve polisinin rolü büyük. Fransa'da örgütlü olan kişiler Rıza Altun ve Kendal Nezan'dır. Fransa, Kendal'ı eğiterek örgütün başına geçirmek istiyordu. Fransız istihbaratından da olabilir. Ama Öcalan onun önünü kesti. Rıza'nın da bir çok kirli işi vardı. Sakine bu kirli işleri deşifre edecekti ve bu ikilinin örgütle ilişkisi kesilecekti. Bu nedenle üç kadını öldürdüler.

HACCA GİDİP TÖVBE ETMEK İSTİYORUM!

* Türkiye'de siyaset imkanımız olursa dönmeyi çok isterim. Sonuçta orada doğup büyüdük. İlkokulda Kürtçe konuşuyoruz diye dayak yer, falakaya yatırılırdık. Örgütteki herkesin bunun gibi bir hikayesi vardır. Üç çocuğum var. Welat, Fırat ve Abdullah. Onlara Türkçe öğrenmeyin demedim ama öğretmedim de. Türkiye düşmanı olmamız gibi bir durum yok. Hatta Türkiye'den pasaport istiyorum. Örgütten ayrılınca sosyalizmi bırakıp dinleri araştırdım. İslam üzerine yoğunlaştım. Dini vecibelerimi yerine getiriyorum. Oruç tutuyor ve kurban kesiyorum. Hacc'a gidip tövbe etmek istiyorum. Bunun için pasaporta ihtiyacım var.