Peygamber Sevdalıları: Barış ve adaleti tesis edemeyen devlet ve sistemler yok olmaya mahkumdur
Gazze'de 15 ayı aşkın süredir devam eden katliam ve soykırımlara karşı devletlerin sessizliğini eleştiren Peygamber Sevdalıları Vakfı, açıklamasında Birleşmiş milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve birçok kurumun işlevini yitirdiğini dile getirdi.
Aksa Tufanı Operasyonunun ilk saatlerinden bu yana meydanları boş bırakmayan Peygamber Sevdalıları Vakfı, her hafta olduğu gibi bugün de Diyarbakır meydanlarındaydı.
Merkez Yenişehir ilçesi Ofis semtinde düzenlenen basın açıklamasını Diyarbakır Memur-Sen İl Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.
Basın açıklamasına "Onları yakaladığınız yerde öldürün. Onlar sizi nereden çıkardılarsa siz de onları oradan çıkarın…. Kâfirlerin cezası işte budur." ayet-i kerimesiyle başlayan Tekdemir, Dünya tarihinde ender rastlanan zulümlere şahit olunduğunu, kahraman ve mazlum bir milletin pervasızca yok edilmek istendiğini belirterek siyonist vandalların saldırılarından dolayı 7 Ekim 2023’ten bu yana on binlerce bebek, çocuk, kadın ve sivilin katledildiğini dile getirdi.
"Zalimlerin zulmüne karşı 2 milyarlık İslam alemi sessiz kalmaya devam etmekte"
Gazze'de 50 binden fazla Müslümanın katledildiğini hatırlatan Tekdemir, "Bu katledilenlerin üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. 17 binden fazla çocuk toprağın kara bağrına bırakılmıştır. Gazze, kadın ve çocuk mezarlığına dönüştürülmüştür. Gazze'de 350 bin konut yıkılmış, 2 milyon insan zorla yerinden edilmiştir. Yüzlerce cami, onlarca hastane, yüzlerce okul ve birçok kamu binası yerle bir edilmiştir. Gazzeli kardeşlerimiz çadır kentlere mecbur bırakılmıştır. Kana, gözyaşına doymayan siyonist rejim, çadır kentlere de saldırmaktadır." dedi.
Tekdemir, "Evleri barkları yıkılan bir halkın çilesine tüm dünya seyirci kalmaktadır. İnsanlığın bittiği noktadayız. Zalimlerin zulmüne karşı 2 milyarlık İslam alemi sessiz kalmaya devam etmektedir. 8 milyarlık insanlık alemi bu zulme karşı kör, sağır ve dilsiz kalmaktadır. Gazze'de sınır kapıları işgal edilmiştir. İnsani kriz her geçen gün derinleşmektedir. Bir halk zorlu kış şartlarında ölüme terk edilmektedir. Her gün soğuktan donarak şehit olmuş bebeklerin haberleri ile sarsılmaktayız. Gazze'de açlık, kıtlık ve insani ihtiyaçlara erişimin engellenmesi, zulmün hangi boyutlara ulaştığını gözler önüne sermektedir." ifadelerini kullandı.
"Gazze direnişi ile ABD ve Avrupa ülkelerinin yenilmezlik algısı kırılmıştır"
Uluslararası hiçbir ölçü ve kaide tanımayan siyonistlerin hastaneleri bombaladığını, sağlık merkezlerinin yüzde 95'inin kısmen veya tamamen zarar gördüğünü ve hizmet veremez duruma geldiğini ifade eden Tekdemir, siyonist işgal rejiminin doktor ve tedavi gören hastaları da katlettiğine vurgu yaptı.
"Gazze'de masum çocukların bedenleri soğuk kış şartlarına ve yıkıntılar içinde mahrumiyete dayanmamaktadır." ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Tekdemir, "Gazze'de Hepatit, çocuk felci ve dizanteri gibi hastalıklar ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Mazlum bir halk, kıtlık, açlık, susuzluk, ilaçsızlık ve çaresizlik içerisinde yok edilmek istenmektedir. Gazze'deki su kaynaklarının ve fırınların yüzde 90'ı tahrip olmuştur. Temiz su kaynaklarına ulaşmak neredeyse mümkün değildir." şeklinde konuştu.
Tekdemir, "Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve birçok kurum işlevini yitirmiştir. Devletler ve sistemler insanlar gibi doğar, büyür ve ölürler. Barış ve adaleti tesis edemeyen devletler ve sistemler yok olmaya mahkumdur. Gazze direnişi ile ABD ve Avrupa ülkelerinin yenilmezlik algısı kırılmıştır. Gazze'de yaşanan soykırım, yeni bir sistemin zaruri olduğunu göstermektedir. Bir avuç kahraman mücahidin direnişi bizlere bunun müjdesini vermektedir. Filistin direnişi bölgesel gücün oluşmasına zemin hazırlamıştır. Türkiye başta olmak üzere, vicdan sahibi ülkeler bu gücü oluşturmalıdır." diye belirtti.