PKK, Çocuk Savaşçılar, Selahaddin Demirtaş Vakası

PKK, Çocuk Savaşçılar, Selahaddin Demirtaş Vakası

Herkesin Müslümanlığı, Kürtlüğü, solculuğu, devrimi kendisine olsun. Bizim için evrensel hukuk, adalet, eşitlik ve özgürlük önemli olmalı değil mi?

PKK, Çocuk Savaşçılar, Selahaddin Demirtaş Vakası

İnsanlık tarihi boyunca nice savaşlar, didişmeler, isyanlar olmuş ve insanlığın bu durumu devam ettikçe de var olacağa benziyor. Adaletsizlikler, eşitsizlikler, özgürlükten yoksun ortam, kişi ve toplumları tabii olmayan tepkilere yöneltmiş ve bu tepkilerin saptırılması ile de nice dramlar yaşanmıştır.

PKK hadisesi de buna iyi bir örnek teşkil eder. Rivayetler muhtelif de olsa, bir kısım ateşli, Marksist genç, Türkiye Cumhuriyetinin başkentinde Atatürk İlke ve İnkılâplarına göre tedrisat yapılan okullarda okurken; özgürlük, sosyalizm ve başka fikirlerle tanışırlar. Apo’nun öncülüğünde evire çevire şiddete bulaşarak fikir ve siyaset yerine silahlı mücadeleye başlarlar. Önce farklı fikirdeki Kürt örgütleri, Kürdistanlı aileler, ağalar hedef alınır. Öldüre öldüre, sindire sindire mesafe alırken; Kürdistan halkının evlatlarını, koca bir nesli, muazzam bir coğrafyayı, kültürü, dili, maddi ve manevi ortamı alt üst ederler. Hepimiz bu filmi gördük, görmeye de devam ediyoruz.

Emirler yukarıdan verilir; siyasi parti, STK, âlimler, avam, kadınlar, gençler ise emirber gibi buna uyar. Parti açar-kapatır, canı istediği zaman savaş açar, barış der. İstediğinden haraç alırlar, istediğini öldürürler. İstediğini hain, istediğini yurtsever ilan ederler. Dün JİTEM elemanı dediklerini bugün Belediye Başkanı seçerler. Değişmeyen bir şey varsa o da şiddet, sindirme, haraç, tahribat ve tehdittir. Rojava’da devrim yaparlar, biizm gibi gafiller görmez ama Kemalistler, eski solcular, Alevi kardeşlerimiz, Ermeniler, Süryaniler bunu görür. Biz Kürdistan’daki Müslüman çoğunluk ise nedense PKK’nin devrimlerini, iyiliklerini, bizim için çalıştığını göremiyoruz.  

Herkesin Müslümanlığı, Kürtlüğü, solculuğu, devrimi kendisine olsun. Bizim için evrensel hukuk, adalet, eşitlik ve özgürlük önemli olmalı değil mi? PKK de bunu sözde ister ama bizden esirger nedense. Bize danışmadan savaş der, bize zorla savaşı dayatır. Çocuklarımızı bize rağmen kaçırır, sanılanın aksine bunu bidayetinden beri yapar ve düzenli olarak yapar. Ailelerin durumu, annelerin feryadı, hukuk, Cenevre, savaş hukuku, terör listesi ve gerekçesi onlara vız gelir. PKK kahramandır; İsrail’e karşıdır, ABD’ye karşıdır, Barzani'ye  karşıdır, AKP'ye karşıdır, Cemaate karşıdır, Hüda-Par’a karşıdır. Dostları da yok değil; eskiden Perinçek vardı, Küçük vardı, Mihri vardı. Şimdi de HDP yelpazesi vardır. Sol aşkına gurra doldur boşalt yapıyorlar; BDP’den HDP’ye. Madem bu kadar sol müttefikiniz var; bari savaşçıları da onlardan seçin.

Emme velâkin biz yine yandık; seçmen Kürt olacak, savaşçı Kürt olacak. Ama Kandil’deki komutanın en az yarısı Türk olmalı, diğer yarısı ise Kemalist-Alevi olmalı. Çeşni olarak bir iki gafil Sünni Kürtle halkın gözleri boyanmalı. Bu hengâmede Lice’ye 23 Nisan’ı Kutlamak için fakir aile çocuklarını piknik bahanesiyle götürürler. Çocuklar alıkonulur. Bedel ödemiş anneler; kocalarını, çocuklarını, kardeşlerini ‘Özgürlük Savaşı’ için vermiş bu saygın kadınlar feryat ediyor. Bari bu küçük çocukları götürmeyin, bize iade edin derler.

Selahaddin Demirtaş, ki adalet timsali Selahaddin-i Eyyubi'nin, büyük insan Şeyh Said Efendi'nin oğlu Şeyh Selahaddin’in adaşıdır ve bu nedenle kendisini hem sever hem de sayarız; der ki, bu çocuklar kendi rızasıyla gitmişler, yapılacak bir şey yoktur. Aynı PKK, BDP, İHD, Mazlum-Der, Diyarbakır Barosu, Özgür Kadınlar, Esir Kadınlar; eğer 15 yaşındaki bir kız evlendirilirse kıyameti koparırlar, velev ki kızın gönlü de olsa.

Diyecekler ki yahu aynı şey mi? Kutsal Kürdistan davası, bedel, fedakârlık yok mu? Biz de deriz ki, yetişkinlere, gönüllülere kıran mı girmiş? İhale için, adaylık için sıraya girenlere ne oldu?  Sayın Apo siyasal okumadı mı, Sayın Demirtaş Hukuk okumadı mı? Okumasalardı bu konumda olurlar mıydı? Bu çocukların okuma hakkı yok mu, hukuk yok mu, adalet yok mu? Savaş hukuku, dünya âlem sizi ilgilendirmiyor mu?

İki Newroz öncesi ne demişti Apo; siyaset ve barış yoluna ne oldu? Anneler ölecek çocuklar mı doğuracak? Çocuklarını sevme, büyütme hakkı yok mu? Ah Demirtaş ah! Ağzınla konuştuğunu kulağın duyuyor mu? Ne dediğinin farkında mısın? Söylediklerini adalet, hukuk, vicdan terazisine vurdun mu? Gidip o anneleri dinledin mi, acılarını paylaştın mı?

Ey halkım, sahipsiz, lidersiz halkım. Adam olacaklar diye bel bağladığımız liderler ise nasıl da bizi azarlıyor, hukuka rağmen yanlışa fetva buluyor. Biz kimi kime şikâyet edelim. Yukarıda Allah var; Kandil’de ise çocuk sevgisinden mahrum zatlar, Türkler, Kemalistler ve gafiller var. YDG-H var ama açılımında, isminde ne Kürt ne de Kürdistan var? KCK var ama açılımında ne Kürt ne de Kürdistan var. DTK var keza, BDP'de barış vardı ama kendisi vesayet altındaydı.

Ey İHD, Ey Mazlum-Der, ey çokbilmiş Demirtaş, Demirbaş, Xuşka Zümrüt, Baydemir, Kışanak, Apo vs; Allah rızası için, Marks, Atatürk, Yalçın Küçük, Doğu Perinçek, Esat, Mihri Belli, Kürkçü’nün, Kemalizm’in, Basçılığın hatırı için o çocukları bırakın, anneleri sevindirin.

Demokratik İslam Kongresi, Kutlu Doğum Mewlidi, Halkların Kardeşliği, Özgür Apocu Kadın, Özgür Yurttaş, KCK, YDG-H hatırı için o çocukları bırakın. Eşbaşkanlık, eşit halklar adına o çocukları bırakın. 

Ali GÜLSOY  / HABER DİYARBAKIR


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.