PKK-Hizbullah rekabeti mi?

 Sayın Ali Gülsoy beyefendinin, yıllardır süregelen PKK-Hizbullah çatışmasını iyi bilen ve takip eden biri olarak kaleme aldığı bu yazı savrulmanın şiddetini gösterme açısından ehemmiyet arz ediyor.

Evet, PKK- Hizbullah gerginliği ve her iki tarafın tabanları arasında süregelen bir kan davası var. Bu sürekli alevlendirilen bir ateş ve kaşınılan bir yara. Ama bu kavgayı başlatan da sürdüren de ve bu kavgadan rant elde etmeye çalışan da belli. Ali Gülsoy'un hadiseleri en iyi bilen ve sürekli olarak yazılarında da belirten biri olarak hala olayların iki tarafını da haksız olarak lanse edişini anlamak çok güç. Baştan beri size bir kavga dayatılıyor, bu kavga bir süre sönmeye yüz tutarcasına duruluyor ve tekrar aynı gerekçelerle yani yazarın da belirttiği gibi kendinden başka her grubu yok sayan tekçi ve dayatmacı diktatör zihniyetine sahip PKK tarafından hatta bir bahane oluşturma zahmetine bile girmeden tekrar tekrar sahneleniyor. Suskunlukları ve sineye çekmeyi zaaf olarak görüyor ve daha da saldırganlaşıyor. Sessiz kalanlardan cesaret alıyor ve daha da vahşileşiyor. Bütün bunlara karşı Kürdistan'ın birliği ve bırakuji martavalı okunuyor.

Ne zaman ki bıçak kemiğe dayansa ve en ufak bir tepki gösterilse; oyuna gelmeyin, Kürdistana ihanet etmeyin ve benzeri masallar çıkıyor piyasaya.

İhanet gerçekten de diz boyu artık. Kürt milletine bu kokuşmuş ve Ortadoğu'da maşalık yapmadığı tek bir istihbarat örgütü kalmayan zihniyeti, Kürdistanın birliği adına sahiplenmek ve ona karşı durmayı da hainlik ile yaftalamak! Tarih asla sizi affetmeyecektir.

Yüz yıldır varlık mücadelesi veren ve en nihayetinde varlığı bütün dünyada artık kabul gören Kürtler (ki bu konuda PKK-HDP hareketinin kazanımlarını inkâr etmek mümkün değil) bu gün dipsiz bir uçuruma sürüklenmek isteniyor. Çok basit bir örnek, Suriyeli ve Iraklı Sünni Araplar bu gün mevcut diktatörlerin elinden kurtaran bir devletleri olmadı mı İŞİD adıyla? Çok mu iyi oldu? Evet, bu zihniyete sahip kadrolarla bizler de bu frankeştaynvari devlet gibi bir Kürdistana sahip olabiliriz. Ama kesinlikle IŞİD'den eksiği olmayacak, fazlası olacak bir yapıdan bahsediyoruz. Bunu anlamanız için Yasin Börü olayı bile kâfi. Ve bu katliamın ne ilk ne de son olduğu malumunuz.

Bu zihniyetin Kürdistani duyarlılığını da çok iyi biliyorsunuz. Var oldukları günden bu güne sadece Kürt kanı akıtarak büyüdüler. Bütün değerlerimizi çiğnemeye ant içmiş bu zihniyete sahip çıkalım ve onların merhamet şemsiyesi altında birleşelim diyorsunuz. Hatta demiyor bunun tersi her durumu da ihanetle ve yok olmakla bir tutuyor ve korkutuyorsunuz. Sondan başa doğru gidelim. Rojava'da kendi dışındaki bütün Kürt grupları öyle ya da böyle öldürerek ya da kovarak sildiklerini bilmeyen yok. Kobani'yi savunmasız hale getiren onlar oldu ve nihayetinde de işin içinden çıkamayacaklarını anlayınca kerhen peşmerge güçlerinin yardımını kabul ettiklerini ve böylelikle bu sorunla baş ettiklerini de yazmaya gerek yok. Daha da geriye gidelim; Sayın Barzani ve kurduğu özerk Kürdistan'a karşı ihanetlerini, saldırılarını ve kinlerini yazmaya da gerek yok. Kürdistan'a en büyük acıları yaşatan Ortadoğu zalimlerinin kuklacıları ile ilişkilerini görmeyen var mı? Düne kadar Kürde en aşağılık hakareti yapan Gülen cemaatine sırnaşmasını ve perde arkasındaki flörtlerini duymayan var mı? Hala Türkiye'nin sadece Türklere ait olduğunu savunan ve Kürtçe klip yapmak isteyen Ahmet Kayaya şerefsiz diye sekiz sütuna manşet atan Kemalistlerle yaşadıkları derin aşkı, dün en derinlerin kamplarını teftiş etmesindeki derin manayı çözmede bir ipucu olarak kullanın, anlamak isteseniz tabi. Ya da en ileri demokrasi uyguladıklarını savunan Avrupa ülkelerinin bile cüret etmedikleri eşcinsellik yükünü Kürt annelerinin ve gençlerinin sırtına bindirmeye çalışan zihniyeti şerh edin. Daha da ileri gidin, fikir babalarının Türk Kemalist ve sosyalistlerin olduğu bu siyasi musibetin “biz olmazsak Kürdistan'a Hamas gelecek” demesini, Kemalizm'le aramızda hiçbir fark olmadığını dillendiren bu beyin takımının hezeyanlarını görün.

Tüm bunlardan sonra da gelin deyin ki;“HDP dururken AKP'ye oy vermek Kürdistanilik değil, Kürdistan'a ihanettir.” Evet, AKP  Müslüman Kürdün çözümü olmayabilir. Ama HDP hiç değildir.

Kardeşim AKP'den nemalanmayan Türkiye'deki tek hareket HÜDAPAR'dır. Solcusu-sağcısı, dindarı-PKK'lısı bu havuzdan tok çene içmiştir. Şimdi “bizi Kürtler kurtaracak” diye gaz veren Türk muhalefeti rahat koltuklarına gömülmüş pervasızca akıtılan Kürt kanına, yıkılan ve viran olan Kürt şehirlerine, dalga geçtikleri Kürt diline, hayasızca ve alçakça sokaklarda zırhlılara bağladıkları ve soyarak sergiledikleri Kürt namusuna en edebi makaleler yazıyorlar. Gören bu vahşeti sanki düne kadar yapanların onlar olmadığını sanacak. Dün bu zulmü alkışlayanların ta kendileri olmadığı, planlayıcısı ve uygulayıcısı olanların kalemşorları olmadığını bize yutturabileceklerini sanıyorlar.

Bizim anlamadığımız, Kürt kanını kendilerine kadehlerde sunan HDP'yi göklere çıkaranların bu oyununu bize kurtuluş yolu olarak sunması. Buna karşı durmanın da bu özgürlüğümüze zarar veriyor diye “ihanet” olarak algılamanın ne mantığı olabilir?

Bize sunduğunuz çözüme bakın...

Varlıklarıyla Kürdistana yıkım getiren, Kürdi her oluşuma kendileri ile işbirliği yapmadığı sürece hayat hakkı tanımayan, Kürtlerin en azılı düşmanları ile zemin kazanmak için işbirliği yapan ve bunun için Kürt kanı akıtan, Kürtlerin bütün değerlerini ve inançlarını ayakları altına alan ve  kendi kazanımları için her kesin zekası ile alay edercesine bir özerklik denemesi adı altında Kürdistanı cehennem çeviren ve  timlerin postalı altında ezdiren, buna karşı koymak için da sadece zavallı halkı ön cepheye sürüp arkadan kaçan, yakalandıklarında da haberim yoktu diyecek kadar trajikomik savunmalar yapan korkak ve hain çeteye “Kürdistanın birliği için mevzi kaybettirmeyin” diyorsunuz…

Şimdilik en önemli kazanımımız olan Güney Kürdistana ihanet eden, her fırsatta ona savaş açan, gerekirse en azılı düşman ile işbirliği yaprak arkadan kuyusunu kazan çeteye sahip çıkın diyorsunuz.

Kürtlerin adını bile duymaya tahammülleri olmayan Kemalist çevrelerin AKP karşısında aldıkları yenilgileri galibiyete çevirebilmek için başlatılan ve dünyada eşi görülmemiş derecede kirli olan Gülen örgütünün AKP'den kurtulmak adına katıldığı bu kirli savaşta öldürülen Kürt gençlerinin kanları ile sulanan coğrafyamızdaki bu acı tabloyu desteklememizi istiyorsunuz. Ne hazin değil mi? Kürtler ölecek ve Kemalistler ile Gülen tekrar kazanacak. Sonra mı, kimin umurunda? Türklere kimin başkan olacağını belirlemek adına Kürdistanı ateşe veren yurtseverlerimize sahip çıkmamızı istiyorsunuz. Hem de en büyük Kürt düşmanlarının safında yer alarak.

Saddam'ı üstümüze salan Amerika'ya maşalık yapan bu örgüte yalakalık yapmamızı bekliyorsunuz. Önce IŞİD'i peyda etti, sonra Kürtleri terbiye etmek üzere üzerimize saldı. Artık Kürtler kurtarılabilirdi… Şimdi slogan belirginleşti. “Biji serok Obama!” Bütün bunlara rağmen keşke özgürlük yolunu açsalar gam yemezdik. Güney Kürdistanın hali ortada.

Kürdistanın bütün şehirlerinde yıllardır belediyecilik adına çökerttiği ekonomiyi, kaçırttığı sermayeyi, bilerek ve isteyerek yaşanmaz hale getirdiği kocaman bu coğrafyayı, bunun sonucu olarak terk edenlerin Türk illerinde maruz kaldıkları trajedi ve buhranı alkışlamamızı istiyorsunuz.

Bizi Lgbt ile aldatan, her fırsatta dinimize saldıran, şehirlerimizi bir uyuşturucu bataklığına çeviren, küçük çocukları çetelere dönüştüren ve onları ilkesiz, değersiz ve vasıfsız hale getirip sadece kanları üzerinden ticaret yapan, zaten ekonomik darboğazda olan halkımızı ayrıca haraç uygulamaları ve kepenk kapatma, yağmalama ve talan ile iyice çökertmelerinden bahsetmeye bile gerek yok.

Bilemiyorum, bunların dışında bizim görmediğimiz ve sizin gördüğünüz ne gibi bir kerametleri var da onların kuyruklarına takıldınız. Ve vicdan sahibi bir Kürt olarak bizi de kendiniz gibi o oluşumun içinde yer almaya davet ediyorsunuz. Ya gerçekten anlama sorunu yaşıyorsunuz. Ya da gerçek anlamda kendi çıkar ve menfaatinizin geleceği için Kürdistan'a ihanet içerisindesiniz, vesselâm.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.