“Şehit Hacı Nuri tam bir Kur’an aşığıydı”

“Şehit Hacı Nuri tam bir Kur’an aşığıydı”

Diyarbakır’da dindar Kürtlere savaş açan PKK tarafından iş yerinde bombalanarak katledilen Hacı Nuri Tangüneş’in yakın arkadaşı Molla Fuat Demir, İslam’ı hakkıyla yaşayan şehidin, tam bir Kur’an aşığı olduğuna dikkat çekti.

Bir dava adamı olan Hacı Nuri Tangüneş, 1993 yılında iş yerinde Kuran’ı Kerim okurken her fırsatta Müslümanlara saldırmayı gaye edinen PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırı sonucu katledildi.

59 yaşındayken katledilen Hacı Nuri Tangüneş’in yakın arkadaşı Molla Fuat Demir, Tangüneş ile ilgili İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) açıklamalarda bulundu.

Hacı Nuri’nin İslam’a âşık bir dava adamı olduğunu belirten Demir, zamanını sürekli kitap ve Kuran’ı Kerim okuyarak geçirdiğine dikkat çekti.

“Tam bir Kuran’ı Kerim aşığıydı”

Molla Demir, Hacı Nuri ile tanışmasını ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Kardeşlerim bir tezgâh üzerinde çocuk kıyafetleri satıyorlardı. Bir gün tezgâhı ve malzemelerinin yanlarında olmadığını görünce, malzemeleri nereye koyduklarını sordum. Hacı Nuri adıyla tanınan iyi güzel ahlaklı bir hacının yanına bıraktıklarını söylediler. Ben de onunla tanışmak için dükkânına gittim. Kardeşlerim aracılığıyla tanıştık. Sakallı, mütebessim ve münevver bir yüzü vardı. Şehid Hacı Nuri, İslami çalışmalarda çok aktifti. 59 yaşlarında olmasına rağmen her gün kitap okuyor, gece-gündüz kitap okuyordu. Her yanına gittiğimde başka kitap okuyordu. Bana, ‘Götür sen de oku’ diyordu. Ben de okuyup tekrar iade ediyordum. Tam bir Kuran’ı Kerim ve kitap aşığıydı.”

“Şehit Hacı Nuri haksızlığa boyun eğmezdi”

Hacı Nuri’nin çok metanetli olduğunu ve haksızlıklara asla boyun eğmediğini kaydeden Molla Demir, “PKK bir gün kepenk kapatma eylemi başlatmıştı. İslami hassasiyeti olan insanlar, bu eylemlere rağmen dükkânlarını kapatmazlardı. Şehit Hacı Nuri de bunlardan bir tanesiydi. Biz de onun yanındaydık. Hacı Nuri’nin psikolojisi bozuk bir oğlu vardı. Dicle Nehri’nde suya girerken boğulmuştu. Taziyesine gittiğimizde Hacı’yı sabırlı ve metanetli bulduk. Sabrı ve metaneti kayda değerdi. ‘Allah’tan geldik, Allah’a gideceğiz’ diyordu. ‘Takdir-i ilahi buymuş’ diyerek bize teselli veriyordu. Ben onun gibi çok az insan gördüm.” dedi.

 “Kuran’ı Kerim okurken şehit edildi”

Bölgede zulüm estiren Marksist-Leninist ideolojiye sahip PKK’nin, İslami çalışmalarına hazmedemediği Hacı Nuri Tangüneş’i katletme yoluna gittiğini aktaran Molla Demir, “Şehid Hacı Nuri, kepenk kapatma eylemine uymadığı için PKK tarafından yeri tespit edilmiş, ona yönelik suikast planlanmıştı. Bir gün dükkânında yine Kuran’ı Kerim okuyordu. Bu zalimler, Kuran okuduğu sırada Şehit Hacı Nuri kardeşimize bomba atıyorlar. Kanı okuduğu Kuran’ın üzerine de sıçramıştı. Onun şehit olduğuna Kuran’ı Kerim’i de şahittir. Ağabeyimiz, atılan o bombayla şehadet şerbetini içti. Şehit olacağını önceden rüyada görmüş ve bize de anlatmıştı. Cenazesi Dicle Üniversitesi Fakültesi’nde idi. Musalla taşında yıkanıyordu. Allah şahittir, denilse ki Hacı Nuri yaşıyor gerçekten yerinde bir söz olur. Aradan geçen 4 veya 5 saate rağmen kanı akıyor durmuyordu. Kendisine baktım yaşıyor gibiydi, gözleri açık, bize bakıyordu sanki. Tekbirler ve salâvatlarla büyük bir kalabalık eşliğinde Yeniköy Mezarlığı’na defnettik.” şeklinde konuştu.

“Gençler, hocalarına ‘Bize dua edin, Şehid Hacı Nuri gibi şehid olalım’ diyorlardı”

Vahşi şekilde katliama uğrayan Hacı Nuri Tangüneş’in mübarek kanının İslam gençliğine ışık olduğunu ifade eden Molla Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şehid Hacı Nuri, Marksist zihniyete karşıydı. Bu zihniyetle ilgili, ‘Arkadaşlar! Vallahi bunlar gerçekten Kürtlerin haklarını savunsalardı biz de destek verecektik. Onlara canımızı bile kurban edecektik. Çünkü Kürt halkının haklarında en önde gelen bir hak İslam dinidir, Kur’an’a göre hükmedilmesidir. Vallahi bu insanların Kürtlerle bir alakası yoktur. Bunlar sadece ve sadece bu Müslüman Kürt halkının çocuklarını komünistleştirip dinsizleştirmek ve yoldan saptırmak için uğraşıyorlar.’ derdi. Kendisi tok gözlü bir insandı ve fedakardı. Fedakârlığını ne kadar da anlatsak az olur. Şehid Hacı Nuri’nin kanı bereket oldu. Birçok Müslüman’ın uyanmasına sebep oldu. Onun kanı fetihlere sebep oldu. Şehid Hacı Nuri deyip geçmemek lazım. Diyarbakır’da bize şehadet kapısını o açtı. İslami gençliğe bir ışık oldu. Karşısında bir ordu olsaydı ve tek başına da kalsaydı o hiçbir zaman korkmazdı. O gençleri ihya etti. Camide sohbette otururken gençler hocalarına “Hocam bize dua edin biz de Şehid Hacı Nuri gibi şehid olalım” diyorlardı. Gençler, Şehid Hacı Nuri’ye çok özeniyorlardı.” (İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.