Sesli düşünme

Aslında söyleyeceklerimin herkes tarafından sessiz bir şekilde düşünüldüğünü söyleyebilirim. Gelin siz de yazacaklarımı zihni bir faaliyet olarak kabul edin. Buna rağmen ben bu köşe vesilesiyle yazılı/sesli bir şekilde düşüneyim.

Türkiye’de bir Kürt sorunu var mı? El-hak: Var. Sadece Türkiye’de değil, Dünya’da Kürt sorunu var. Sorun köklü bir tarihi geçmişe sahip olmakla birlikte, daha çok 20. yüzyılın başlarında, başta İngiltere olmak üzere Batılılar tarafından, İslam coğrafyasının merkezine atılan bir fitne bombasıdır.

Kürtlere bunca yapılanların fikir babası İngiliz aklı olduğu halde, bugün Kürtlere set olmaya çalışan ve onları baskı ile hizaya getirmeye çalışan devletler, halkları Müslüman olan ülkelerdir.

İran bu devletlerden biridir ve İslam devriminden sonra Kürtlere bazı haklar verdiyse de, bir zamanlar Türkiye’deki laik rejimi zayıflatma argümanı ile PKK’ye yer, yurt verme, sınırları içinde faaliyet alanı sunma gibi icraatları oldu. Bu yapı PJAK diye kendilerine yönelince, İran “PKK kendini emperyalizme kullandırtıyor” diyerek tepelerine inmeye, Irak’taki Kürdistan’a operasyon yapacak kadar takip ve imha etme faaliyetleri yaptı.

Merhum Turgut Özal zamanında Irak’a yerleşen, bugün Kandil’i mesken tutan ve buradan idare edilen PKK, bu coğrafyadaki Kürtlerin başına dahi bela olmuş durumdadır. Barzani’nin peşmergeleri ile PKK’nin militanları arasında savaş sayılabilecek olaylar yaşandı. Bunu çevre ülkeler pek yadırgamadı. İşin doğası gereği Türkiye Barzani’yi destekledi. Ancak Barzani referanduma gidip, Kürdistan devletinden bahsetmeye başlayınca, Irak resmi ordusu harekete geçti, Türkiye ise “Anında yok ederiz” diye oluşumu boğma derecesine getirdiler.

Suriye’nin PKK geçmişinde çok özel bir yeri var. Çünkü Baba Esad, PKK’yı Türkiye ile olan su sorununa karşılık koz olarak kullandı. Zaten Baas rejimi oradaki Kürtleri belirli bir sol kıvama getirmişti. Oğul Beşşar’e takınılan Recep Tayyip Erdoğan tavrı; birden ortaya çıkan IŞİD’in ardından PKK’nin kendisini emperyalizme kullandırtması ile birleşince, Rojava diye bir devletçik ortaya çıktı.

Hâlihazırda Rojava’da bir Kürt devletinin oluşum fikri, Batı’da belirli bir kıvama gelmiş durumdadır. Bunun da en büyük muhalifi Türkiye’dir. Çünkü Türkiye oluşumu kendi sınırlarının dışında gelişen bir yapı olarak görmüyor, müstakbel devletin kendisi için potansiyel düşman olacağı bilinci ile hareket ediyor.

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Kürt sorunu denilen bu çetrefilli sorun nerede cereyan ediyor? İslam coğrafyasında. Bu coğrafyada yıllardır Kürtlere kimler baskı kuruyor? Belki Batılılar sebep oldu ama cevabımız Türkiye, İran, Suriye ve Irak olacaktır. Bunların idareleri çeşitli olmakla birlikte, halkları Müslüman olan devletlerdir.  

Günümüzde Kürtlerin hamiliğine soyunanlar kimlerdir? ABD, işgalci israil, Fransa gibi Hristiyan ve Yahudi devletler. Empati yaparsak, ortadaki tabloyu deruni değil de sathi olarak yukarıdaki gibi gören ortalama her Kürt, Batı’ya yaklaşma tavrına girmeyecek mi? Elbette ki girecek.

Sorumlu Müslüman bu dört ülke eğer ki iyi bir şeyler yapmak isterlerse kendilerine buradan bir tavsiye. Kürtler ile Türkleri, Arapları ve İranlıları dördüz kardeş kabul etsinler. Kardeşlikten dem vuranlar daima Kürtleri küçük kardeş, kendilerini de abi konumunda görmektedirler. Büyük abiler açısından; haklarından bahsetmeyen, İslam kardeşliği adı altında her daim küçük kardeş olmayı kabul eden Kürtler idealdirler.

Türkiye’ye özel bir tavsiye: Bir şeyler yapmaya niyetiniz varsa şimdi tam zamanıdır. Son zamanlarda PKK, Türkiye karşısında oldukça zayıflatılmış durumdadır. Eskiden Kürtlere verilen her hakkın, PKK’yı muzaffer ilan etme şeklinde kabul görüleceği iddia edilirdi. PKK zayıflatılırsa, verilecek hakların karşı tarafta galibiyet psikolojisi yaratmayacağını söyleyenler açısından, son zamanlarda durum kardeşliğin tesisi açısından altın bir fırsat hükmündedir.

Gelin büyük abi olma sevdası ile değil, aynı batından doğan ikizler, üçüzler, dördüzler olarak, Kürtlerin İslami ve insani haklarını tanıyalım. Yoksa tekbirlerle eşliğinde Kürt coğrafyasına atılan her bomba, onları İslam’dan uzaklaştırıp, ABD ve işgalci israil’in yörüngesine koymaktadır.

Bu sorun ümmetindir ve çözümü de Müslümanlardadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.